Yaklaşık on yaşındaydım ve babamla beraber New York eyaletinin kuzey kısmında vahşi bir alan olan Adirondack dağlarında bir kamp gezisindeydik. | TED | كنت فى العاشرة من العمر فى رحلة تخييم مع أبي فى جبال الاديرونداك وهي منطقة برية فى الجزء الشمالي من ولاية نيويورك. |
Bana ülkenin bu kısmında şık görünümlü bir erkeğin hep hoş karşılandığı söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أن الذكور المؤهلين هم علاج نادر في هذا الجزء من البلاد |
Karın boşluğunun üst kısmında yapılan incelemede iç kanamaya rastlanmamıştır. | Open Subtitles | البحث في الجزء العلوي للبطن انه لا يوجد دماء به |
Cesetleri ilçenin güney kısmında şehre yakın bir yerde ormanlık alanda bulundu. | Open Subtitles | وجدت جثثهن في منطقة حراجية في الجزء الجنوبي من المقاطعة قرب المدينة |
Demek ki tümörü bu yağlı memenin üst kısmında tespit etmesi kolay. | TED | لذا يعد من السهولة اكتشاف الورم في .. الجزء العلوي من الثدي .. |
Afganistan'ın merkez kısmında birçok takımımız var. | TED | لدينا بعض الفرق في الجزء الرئيسي من أفغانستان. |
Ekranın üst kısmında bölünmeye çalışan iki hücre göreceğiz. Daire içindeki hücre başarılı. | TED | سنرى خليتان في الجزء العلوي من الشاشة تحاولان الانقسام. |
Kırmızı renkli yerler okyanusun bu kısmında para kaybediyoruz demek. | TED | حيث سيدل اللون الأحمر على خسارة مالية من الصيد في ذلك الجزء من المحيط، |
Ata topraklarının gücü geçici gözükse de dünyanın bu kısmında aslında esastır. | TED | السلطة من الوطن الأم لذا الأساس لهذا الجزء من العالم يبدوا أنه مسكن |
Ancak tepede uçan robotlar bunu kolaylıkla kendileri fark edebilir ve sonra çiftçiye bahçenin bu kısmında bir sorun olduğunu raporlayabilirler. | TED | والروبوتات تطير فوقها ويمكنها إكتشاف ذلك بشكل تلقائي تم ترسل تقريرًا للمزارع بأنه لديه مشكلة في هذا الجزء من البستان. |
Arkadaşınıza inanılmaz bir hikâye anlatıyorsunuz ve tam hikâyenin en güzel kısmında bir anda araya giriyor, "Ben ve uzaylı" değil, "Uzaylı ve ben" diyor. | TED | لنفترض أنك تحكي حكاية رائعة لصديقك وستصل إلى الجزء الأفضل فيها عندما فجأة يقاطعك ليصحح لك خطأ لغويا شائعا بين الناس |
Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkesin hakkı. | TED | لكنها لا تتواجد أساسا في هذا الجزء من العالم، وأنا أشعر أنه من حق كل شخص أن يعرف كيف تسير هذه الأشياء. |
Burası esasen Amerika'nın Güneydoğu kısmında bulunan bir çörek dükkanı. | TED | إنه محل دونتس يوجد أساسًا في الجزء الجنوبي الشرقي من الولايات المتحدة. |
Ama hikâyenin bu kısmında, sözü Amerika'nın önde gelen teknoloji muhabirlerinden John Markoff'a vermek istiyorum. | TED | ولكن في هذا الجزء من القصة يجب أن أنسب كل ذلك الفضل إلى رائد التكنولوجيا الأمريكية ، جون ماركوف. |
İşte bir model. Bu modellerde, katil ve seri katil olanlarda, baktığım her beynin orbital korteksinde hasar vardı, ki o da gözlerin hemen üstünde, göz çukurlarında ve şakakların iç kısmında bulunur. | TED | الفكرة هي أن هؤلاء الناس، كل واحد منهم نظرت اليه، من الذين كانوا قتلة، وكان قاتلاً متسلسلاً، لديه تلف في القشرة المدارية. التي تقع أعلى العين بالضبط، المدارات. وأيضاً الجزء الداخلي من الصدغ. |
Biz de cihazımızı Meksika Körfezinin kuzay kısmında bulunan -Tuzlu Su Gölü- adı verilen yere götürdük. | TED | ولذا المكان الدي اخذناه اليه كان هذا المكان يسمى بركة المياه المالحة الذي هو في الجزء الشمالي من خليج المكسيك. |
Burada, TED'li dinleyiciler arasında kaçımız zamanımızın daha çoğunu denklemin alttaki ikinci yarısında, bölen kısmında harcıyoruz? | TED | كم منا هنا كزملاء في تيد في هذا الحضور امضى وقتا اكثر في الجزء السفلي من هذه المعادلة، في المقام؟ |
Hemen herkes tanır onu. Özellikle de şehrin bu dış kısmında. Jack amca iyi tanınır. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن الجميع يعرفونه خاصة فى هذا الجزء من البلد |
Ayrıca başağrısı, bulantısı ve vücudunun sağ kısmında güçsüzlük var. | Open Subtitles | و هي أيضا تعاني من الصداع و الغثيان, و ضعف بالجانب الأيمن من جسمها |
Yani sadece Fantasia'nın bizim bulunduğumuz kısmında değil? | Open Subtitles | لذا، هو ليس فقط في جزئنا من الفنتازيا؟ |
Özür dilerim. Bed, Bath Beyond'un sanat kısmında takılmışlığım var. | Open Subtitles | إعذريني، لكنّني ذهبتُ لقسم الفن الموجـود في (بيد، باث، أند بيوند). |
...dünyanın bir kısmında işe yarıyor ve kalan kısmında da yaramıyor. | Open Subtitles | تعمل في جزء من العالم ومن بقية العالم حيث لا تعمل |