"kıyafeti" - Traduction Turc en Arabe

    • ملابس
        
    • الملابس
        
    • زي
        
    • الزي
        
    • بدلة
        
    • فستان
        
    • زيّ
        
    • الفستان
        
    • البدلة
        
    • ثوب
        
    • رداء
        
    • الزيّ
        
    • ثياب
        
    • لباس
        
    • بذلة
        
    Sonuçta, Kaptan bütün gece Sherlock Holmes kıyafeti giyen biriydi. Open Subtitles وعلى كل ,الكابتن كان يرتدى ملابس شارلوك هولمز طوال الوقت
    Hayır, aslında Clothes Over Bro's için bir hamile kıyafeti serisi yapmayı düşünüyordum. Open Subtitles لا, في الواقع كنت افكر في تصميم ملابس للحمل لـ كلوز اوفر بروز
    Aynı kıyafeti iki gün üst üste giydiğime inanma ihtimaliniz var mı? Open Subtitles هل تصدقون يا رفاق انى ارتدى تلك الملابس منذ يومان على التوالى؟
    Buldum. Bence şerif kıyafeti giy ve yas tutan bir babayı suçla. Open Subtitles ،وجدتها ، إلبس زي المأمور و عَذب بعض الآباء الحزينون المثيرون للشفقه
    İlk ev tanıtımı için ona aldığım kıyafeti görmek istiyorum. Open Subtitles اريد رؤية الزي الذي اشتريته لها لأجل أول منزل تفتحه
    Uzay kıyafeti hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorduk ve su altında binlerce kez alıştırma yaptık. TED وتعلمنا كل شيء نستطيع أن نعرفه عن بدلة الفضاء وتدربنا تحت الماء آلاف المرات.
    Yani, bana o kıyafeti o verdi. Büyük bir kurmacaydı. Open Subtitles اعني , هي اعطتني فستان رديء تلك كانت مكيدة كبرى
    Neden tüylü bir toz bezi alıp hizmetçi kıyafeti giymiyorum ki? Open Subtitles الذي لا أُصبحُ a منفضة ريش وa زيّ جاريةِ الرسمي فرنسيةِ؟
    Hayır, uygun kıyafeti giyinmediğimi biliyorum ama meşru olduklarının sözünü veriyorum. Open Subtitles أعلم أنني لست أرتدي ملابس مناسبة لكنني وعدت أن اعطيها لك
    Bu Frida, Tehuana kıyafeti giymiş - ve Diego'yu elindeki küçük portreyle hatırlasa bile, kalbi bütün. TED ترتدي فريدا هذه ملابس أنيقة وعلى الرغم من أنها تتذكر دييغو بصورة صغيرة في يدها، يبقى قلبها سليماً.
    Hatta bana bir keresinde şunu söyledi, "Anne, her gün eşofman giymek sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor." TED حتى أنه قال لي في إحدى المرات، "ماما، ارتداء ملابس الرياضة كل يوم يجعلني أشعر بأنني عاجز عن اللبس."
    Bu tuhaf görünümlü gece kıyafeti aklına aptalca şeyler getirmesin. Open Subtitles لا تأخذ فكرة خاطئة عن الملابس الغريبة التى أرتديها
    Sokak kıyafeti ile Helen, kesinlikle erkeksi görünüyor. Open Subtitles أنت تعرف في الملابس في الشوارع، هيلين يبدو المذكر بشكل إيجابي.
    Evet, ilk olarak Klaus Fassbinder tarafından bağışlanan Buz Düşü isimli kıyafeti sunuyoruz. Open Subtitles حسناً , في الأول لدينا زي يسمى الحلم الثلجي تبرع به كلاوس فاسبندر
    Bir adamı ikiye böldü ve süper kahraman kıyafeti içinde dolaşıyor. Open Subtitles لقد قطع رجل إلى نصفين ويركض بالجوار مرتدٍ زي بطل خارق.
    Öyle bir depresyondayım ki, bu hafta aynı kıyafeti 2 defa giydim. Open Subtitles أنا في غاية الإحباط لقد ارتديت الزي نفسه مرتين في هذا الأسبوع
    Ekibimin bu kıyafeti kesinlikle giymek istediğimi düşünüyor olması yüzünden çok mahçup hissettim. TED شعرت بالحرج الكامل إتجاه الحقيقة الواضحة وضوح الشمس إلى فريقي أنني ارتديت هذا الزي كاملًا.
    Hemen suyun kenarında, bir parça çimenin üzerinde bir dalgıç kıyafeti buldu. TED فوجد على رقعة من الحشيش، أمام حافة المياه، بدلة غوص.
    Bu düğün kıyafeti ise, ben de şapkamı yerim. Open Subtitles إذا كان هذا فستان زفاف فلم يعد شيئاً فى العرض يدهشنى
    Ve tekrar, eşcinsel denizci kıyafeti için kusura bakma. Annen BAYILIYOR. Open Subtitles ومجدداً آسف لأنك ترتدي زيّ البحار ، أمك تحبه
    kıyafeti sandıkta bıraksaydım daha iyi olurdu sanırım. Open Subtitles أعتقد أنه ربما سيكون الأمر أبسط لو تركتُ الفستان في الصندوق
    Bu kıyafeti ve eteğe dönüşmüş bir tanesini kurtarabildim. Open Subtitles أفلتت بهذه البدلة والذي اتضح أنها تنورة.
    Affedersin dostum ama bu hayatımda gördüğüm en gülünç uyuma kıyafeti. Open Subtitles آسف يارفيق ، ولكن هذه أسخف ثوب نوم رأيته في حياتي.
    İyi. Beğendiğim şekilde yaşlı kadın kıyafeti giydiğin sürece olur. Open Subtitles جميل، طالما تعديني بارتداء رداء تلك السيدة الذي أعجبني كثيراً
    Veteriner kliniklerinde de aynen bu kıyafeti giyiyorlar. Open Subtitles إنه الزيّ المضحك ذاته الذي يرتدونه عند البيطري
    Ne giysem? Sokak kıyafeti mi giyeyim, yoksa şık mı olacağız? Open Subtitles ماذا ينبغي علي ارتداءه ثياب شارع , أو حقا علي أن أتأنق
    Bu garip bir iş kıyafeti ama keyfin bilir. Biz hazırız. Open Subtitles هذا لباس عمل غريب لكن أرتدي ما تشائينه، نحن جاهزون الآن.
    İkinci iterasyon ise kriptik dalış kıyafeti veya giyen kişiyi su sütununda saklamaya çalışanı. TED نفس الأمر في حالة بذلة السباحة الخفية، أو البذلة التي تحاول اخفاء من يرتديها في عمود المياه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus