"Ölüm döşeğindeki kız kardeşime hiç iyi davrandım mı, şimdi mi öyle geliyor?" | Open Subtitles | هل كنتُ يومًا مؤازرًا لأختي التي تحتضر، أم أنني أتظاهر بذلك الآن فقط؟ |
kız kardeşime ne olduğunu, neden götürüldüğünü hatırlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | ما حدث لأختي, السبب الذي أخذت بشأنه, يصبح واضحاً لي وأريد أن أعرف هذا. |
Evde kalıp, ufak kız kardeşime falan göz kulak olmam gerekiyor | Open Subtitles | لدي اعمال كثيرة في البيت اعتني بأختي الصغيرة وماشابه |
- Babamın neredeyse köpeği olmuş kız kardeşime benzememek için çok çalıştım. | Open Subtitles | حاولت بجهد با ألاّ أكون مثل شقيقتي والتي هي عملياً خادمة أبي |
Bunun kötü bir şey olduğunu sanıyorsanız bir de kız kardeşime ne yaptığını dinleyin. | Open Subtitles | وما يزيد الأمور سوءاً يجب أن تسمعوا ما فعله بشقيقتي |
- Bunu kız kardeşime de söyleseydiniz ya? Timsahlarla arası iyiymiş diye duydum. | Open Subtitles | من المؤسف جداً أنّكَ لا تستطيع التكلّم مع أختي لقد سمعت بأن لها ماضً جيّد مع التماسيح |
Babamın anneme koyduğunu, annemin abime, abimin kız kardeşime, ve kız kardeşimin babama koyduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أبى يضرب أمى أمى تضرب أخى أخى يضرب أختى ,اختى تسب أبى |
Spike'ın kız kardeşime anlattığı hikayeye kulak verelim. | Open Subtitles | لنستمع إلي القصة التي كان يحكيها سبايك لأختي الصغيرة |
Hayır, kız kardeşime... böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لا.لا,لم أفعل أبداً أي شيء مثل ذلك لأختي,لا |
kız kardeşime selam söyle ve fazla yük olmamaya çalış canım. | Open Subtitles | ارسلي تحياتي لأختي و حاولي ألا تثقلي عليها يا عزيزتي |
Geçen yaz bizi görmeye geldi ve kız kardeşime olan aşkını açıkladı, böylece onu kaçmaya ikna etti. | Open Subtitles | عاد لرؤيتنا الصيف الماضي و صرح بعشق شديد لأختي و التي حاول إقناعها بأن تفر معه |
kız kardeşime selam söyle ve fazla yük olmamaya çalış canım. | Open Subtitles | ارسلي تحياتي لأختي و حاولي ألا تثقلي عليها يا عزيزتي |
Geçen yaz bizi görmeye geldi ve kız kardeşime olan aşkını açıkladı, böylece onu kaçmaya ikna etti. | Open Subtitles | عاد لرؤيتنا الصيف الماضي و صرح بعشق شديد لأختي و التي حاول إقناعها بأن تفر معه |
kız kardeşime yaptıklarımı da telâfi ediyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لذا من المحتمل أني أساعدك بسبب أني آخذها كطريقة للتكفير عن ما فعلته بأختي |
Ama annem ölmeden önce, ona kız kardeşime göz kulak olup, onu korumak için elimden geleni yapacağıma söz verdim, dediğimi de yapıyorum. | Open Subtitles | ولكن قبل أن ترحل أمي لقد وعدت أن أعتني بأختي الصغيرة وأفعل ما يتطلبه الأمر لابقائها في أمان |
kız kardeşime söyledim de çantasına iliştirdi. Böylece deniz kaplumbağası gibi izini sürebiliyorum. | Open Subtitles | كلا، لقد جعلت شقيقتي تدسّه في حقيبتها حتى أتمكّن من تعقبها كسلاحف البحر |
Ve ailem her zaman kız kardeşime göz kulak olmam için bana güvendiler, bu yüzden birkaç kez kendim için bir şey yaptığımda, kötü son buldu. | Open Subtitles | واعتمد والدايّ دائمًا عليّ بأمر اعتنائي بشقيقتي لذا بالمرات المعدودة التي فعلت بها أشياء لنفسي انتهت نهاية سيئة |
Yani bana söyle, ben kız kardeşime söylerim o da Frost'la konuşur. | Open Subtitles | , لذا أنت تتحدث معي , أنا أتحدث مع أختي أختي تتحدث مع فروست |
Kâinattaki son eylemimin kız kardeşime ihanet etmek olacağını sanmam. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بعد هذا الشعر أنه سوف يجعلنى أخون أختى |
Anneme ve kız kardeşime güvende olduklarını ve onun cehennemde çürümekte olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | أريد إخبار أمّي وأختي بأنّهما بمأمن وبأنّه يتعفّن بالجحيم |
Bunu kız kardeşime bizimle yatağa girerse.. | Open Subtitles | هذا من رجل الذي عرض على أختي عربة إن انضمت إلينا في المضاجعة |
Evsiz ve beş parasız kız kardeşime yardım etmeye çalıştığım için özür dilerim. - Evsiz değilim. | Open Subtitles | أعذريني لمحاولة مساعدة المفلسة، المتشردة أختي الصغيرة |
kız kardeşime hikayelerden korktuğumu söyledim, hepsi bu. Demek istediğim... | Open Subtitles | أنا فقط أخبرت أختي أنا كنت خائفة من القصص. |
Küçüklüğümde başladı her şey. Babam, konuşmaya başlar başlamaz bana ve kız kardeşime farklı dilleri öğretmeye başlamıştı. | Open Subtitles | كانت لدي بداية لأن والدي جعلنا أنا وشقيقاتي أن نتعلم لغات مُختلفة، |
Bu gece de kız kardeşime gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى منزل أختي مرة أخرى هذه الليلة |
Bu akşam kız kardeşime gideceğiz. Söz vermiştin... | Open Subtitles | سنذهب إلى أختي اليوم و وعدت أن تحضر لحم الخنزير |
Yılbaşı partisine gitmek istemememi, senin de; gidip kız kardeşime göz kulak olmam ve, gitmek istediği zaman da eve getirmemi söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | اذكر الحفل وانني لم ارد الذهاب وبانك اجبرتني على الذهاب وعلى الاعتناء باختي وان اعيدها عندما تريد |
Keşke kız kardeşime bakabilseydim. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن لو كان لدى القدرة على الاعتناء بأختى الصغيرة؟ |