Bir şekilde birbirlerine bağlılar, Kız ve o oğlan. | Open Subtitles | أنهما مرتبطين بشكل أو بأخر الفتاة و الفتي |
Ama hepimiz ölecek miyiz? Ben, Kız ve mürettebatın geri kalanı? | Open Subtitles | لكن سنموت جميعنا؟ أنا و الفتاة و بقية الطاقم؟ |
Uzun saçlı bir adam, zayıf bir Kız ve kırmızı tişörtlü bir adam. | Open Subtitles | الرجل بالشعر الطويل والفتاة النحيلة، والرجل بالبلوزة الحمراء. |
Öyleyse, hepimiz ödevlerini yapmayan Kız ve oğlanların başına neler geleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ما يحدث إلى الأولاد والبنات الصغار الذين لا ينجزون واجبهم المنزلي. |
Bir virgül sekiz milyar genç Kız ve erkek yetişkin olmak üzere. | TED | 1.8 مليار فتى وفتاة يقفون على عتبة البلوغ. |
Kız ve çocuk tanışırlar. Âşık olurlar, çocuk yüzük alır. | Open Subtitles | يتقابل الشاب و الفتاة يقعون في الحب, فيشتري الخاتم |
Ben Kız ve içme bira için davet edildi bira, ama yapılmış | Open Subtitles | لدي فتاة و قد دعوتها لكي تشرب بعض الجعة لكن الجعة قد نفذت من عندي |
Bilmiyorum ama bu Kız ve Paraguay'la ilgisi olduğu kesin. | Open Subtitles | "أي كان, فهو يتضمن تلك الفتاة و "باراغواي |
O Kız ve amigo kızların koçu. | Open Subtitles | تلك الفتاة و مدربها في التشجيع |
Eğer bunun gibi ise, bu Kız ve erkek... | Open Subtitles | إذا كان كذلك تلك الفتاة و الفتى |
Düğünden önce Kız ve erkeğin görüşmesi uğursuzluk getirirmiş. | Open Subtitles | فهم يقولون بأن مقابلة الفتى والفتاة قبل الزفاف يجلب الحظ السيئ |
Ancak ilk gidenler elbette Kız ve sen olacaksınız. | Open Subtitles | ولكن بطبيعة الحال، أنت والفتاة ستكون أول الميتين |
Fakat şimdi daha bilinçliyiz ve kurtarabileceğimiz bir sürü genç Kız ve erkek var çünkü ne yazık ki, bu durum oldukça yaygın. | TED | ولكننا الآن نعرف أفضل، وهناك العديد من الصبية والبنات مازال بالإمكان إنقاذهم لأنه، وللأسف، يحدث هذا السيناريو غالبًا. |
- Özellikle şaşırtıcı bulduğum şey İngiltere'de eğitim görmüş Kız ve oğlanların çoğu çok terbiyelidir. | Open Subtitles | الذى أجده يفاجئنى بالظبط ان اغلب الأولاد والبنات الذين تعلموا فى إنجلترا سلوكهم حسن جدا |
Sanırım onu bir yerde kaybettim ve güzel Kız ve mağara adamı. | Open Subtitles | أعتقد أني فقدته في مكان ما وفتاة جميلة ورجل كهوف |
Ama Kız ve kaptan beni gördü kızın onlarla bağlantısı yok. | Open Subtitles | لكن اظن ان القائد و الفتاة ربما رأوني لكن ليس لديها اي ولاء لهم |
Bu, en popüler kadınların kullanılandığı en popüler kelimelerle vurgulanan bir kelime bulutu, "eğlenceli", "kız" ve "aşk" gibi kelimeler. | TED | هذه هي الكلمات الأكثر استعمالا من طرف النساء الأكثر شعبية، كلمات من قبيل "متعة" و "فتاة" و "حب". |
ABD'de her yıl 200 ve 300 bin arasında Kız ve erkeğin seks işçiliği ticaretinde kullanıldığı tahmin ediliyor. | TED | في أمريكا، ما يقدر بـ200,000 إلى 300,000 صبي وبنت من المتوقع أنهم يُستعملون في تجارة الجنس كل سنة. |
Senin kaç Kız ve erkek kardeş var? | Open Subtitles | كم أخ و أخت أنت لديك؟ |
İki oğlan, bir Kız ve iki takım ikizlere mal oldu değil mi? | Open Subtitles | لقد كان بالقارب ولدان ، وفتاه وتوأمان ، أليس كذلك ؟ |
Bir varmış bir yokmuş, çok uzaklarda bir Kız ve bir oğlan birbirlerine âşık olmuş. | Open Subtitles | لا ، كان يا مكان ، فى أرض بعيدة جداً جداً ، ولد و فتاة |
- Orada annemi... - ...Kız ve erkek kardeşlerimi... | Open Subtitles | ـ هناك أرى أميّ وأخواتي ـ أميّ وأخواتي |
Kız ve oğlan kelebekler gibi oynaşmaya karar verir kızın kanatları kopar, oğlan ortalıktan kaybolur. | Open Subtitles | فتاة وشاب قاما بلعب دور الطيور والنحل الفتاة تقطع جناحيها، وطنين الشاب يختفي |
Ben çoğu Kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım. | TED | فعلت ما تعلمت العديد من الفتيات والنساء القيام به. |