Ve beni en çok kızdıran şey de, hep daha fazla acı çekmek için ona dönmek istemen. | Open Subtitles | وما يغضبني هو انك اكثر من مستعده لتعودي للمزيد |
Benim asıl kızdıran şu; fikir benden çıkmıştı. Ona başından beri kendi barını açması gerektiğini söyleyen bendim. | Open Subtitles | ما يغضبني أنها كانت فكرتي أنا من أخبرته بأن يفتت حانة خاصة به |
Ama okyanus ve kumda beni kızdıran bir şeyler var. | Open Subtitles | لكن هنالك شيء بشأن الرمال والمحيط، يجعلني أغضب |
Ekonomiyi kızdıran adama sincap fırlatmaktaki rezalet ne? | Open Subtitles | ما السخيف في ضرب رجل بالسناجب لأنه أغضب الاقتصاد؟ |
Birazdan sorulara geçeceğim o yüzden en son gazeteleri okuduğunuzda sizi kızdıran şeyleri unutmayın. | Open Subtitles | لذا رجاء تذكر الذي أغضبك آخر مرة قمت بقراءة صحيفة. |
Hayır beni kızdıran, bulmacamı kendi adıyla yayınlamasıydı. | Open Subtitles | -كلا . ما الذي أغضبني فعلا هو عندما نشر الأحجية بإسمه. |
Beni kızdıran şey o masada seni beceren tek kişinin ben olmadığımı bilmek. | Open Subtitles | أتعرفين ما يغضبني؟ ما يغضبني أنني أعرف أنني لم أكن الوحيد على الطاولة الذي ضاجعك |
Aramamasından daha fazla beni kızdıran şey beni arayacağını düşünecek kadar salak olmam. | Open Subtitles | ولست واثقاَ ما يغضبني أكثر عدم اتصاله أم غبائي لأعتقد أنه سيفعل |
Beni gerçekten kızdıran şey göçmenler. | Open Subtitles | أتعرف ما يغضبني كثيراً؟ أولئك المهاجرين |
Evet, nasıl olduğunu biliyorum. Beni kızdıran da bu. | Open Subtitles | نعم, أعرف ما يعجبه وهذا هو ما يغضبني |
Beni en çok kızdıran da bu zaten. | Open Subtitles | و ذلك هو اكثر جزء يغضبني |
Beni kızdıran aldığın kan değil, Van Helsing bunu yaparken içten içe aldığın zevk. | Open Subtitles | ليست الدماء التي تسحبها يا (فان هيلسينج) ما يغضبني ولكن أغتاظ من المتعة الكبيرة التي تأخذها منها |
Shunack, demek ormanı kızdıran sendin? | Open Subtitles | أذن انت ياشوناك من أغضب الغابة |
Ben sadece bu işi halletmeye çalışıyordum. Klaus'u kızdıran sendin. | Open Subtitles | كنتُ أحاول الانتهاء من هذا الأمر لكنّكَ مَن أغضب (كلاوس) |
Papa'yı bir şekilde kızdıran kişi. | Open Subtitles | الذي أغضب البابا بطريقة ما |
Onu kızdıran ne miydi? | Open Subtitles | الآن، ما أغضب له؟ |
Beni kızdıran ise vefasızlığı. | Open Subtitles | لكن عدم ولاه هو ما أغضبني |
Beni kızdıran silahımı torpido gözünde unutmuş olmam. Bir kuklayla konuşurken hiç rahat değilim. | Open Subtitles | ما يُغضبني حقًا هو أنني تركت مسدسي في علبة القفازات |
Beni ırkçılıktan daha çok kızdıran tek şey ırkçılığa şaşıran siyahlar. | Open Subtitles | هناك شيء يثير غضبك أكثر من العنصرية هو الناس السود الذين يصدمون من العنصرية |
Beni en çok kızdıran şey de ne biliyor musun? | Open Subtitles | و أتعرف ما الذي يزعجني الأهم من ذلك كله؟ |