kızgınlığını biliyorum. Söze olan inancını kaybetmenin, nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف غضبك اعرف كيف هو الشعور بأن تفقد ايمانك بالكلمه |
Sen bütün heyecanını kızgınlığını, sevgini, nefretini topluyorsun, ve hepsini karnının karnının dibine itiyorsun. | Open Subtitles | تجمع مشاعرك كلها, كل غضبك, وحبك, وحقدك. تدفعها, حتي أخمص معدتك, |
Kendi kızgınlığını ve açını besliyorsun, ışığa doğru geçmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنت تعزز من ألمك و غضبك يجب أن تعبر إلى عالم الأموات |
Onun bana kızgınlığını anlıyorum ama senin bu kadar iyi olmanı anlamıyorum. | Open Subtitles | أفهم سبب غضبها مني لكن لا أفهم سبب لطفك الشديد |
kızgınlığını anlıyorum, ben de öyle hissediyorum. | Open Subtitles | افهم شعوركِ بالاحباط , وانا اشعر بهذا ايضاً |
Yüce koyu renk saçlı tanrımız, bu kan kızgınlığını bastırsın. | Open Subtitles | لعلها تهدئ غضبك ، سيد أقوياء الظلام الداكن |
Senin kıskançlığın kızgınlığını tetikliyor. | Open Subtitles | كانت غيرتك هي الشعلة التي أشعلت لهيب غضبك |
kızgınlığını dışarıya çıkart ve bırak gitsin. Onu affet. | Open Subtitles | تخلصي من غضبك و دعي الأمور تسير, سامحيه |
- Hadi. Evlilik, kızgınlığını sikişerek atacağın bir şeydir. | Open Subtitles | الزواج لهذا الغرض، يمكنك صب جام غضبك |
Mesele kızgınlığını kabullenmen. | Open Subtitles | بل المقصود أن تحاولي التأقلم مع غضبك |
Thomas'a olan kızgınlığını iletmek istiyorsan, tam zamanıdır. | Open Subtitles | قصدتُ فقط، إذا كنت تريد تسجيل غضبك في كيفية تعامل "توماس" معك، الآن هو الوقت |
Bana kızgınlığını eserlerine aktar. | Open Subtitles | صبّ غضبك في عملك يا ولدي |
kızgınlığını Kyle'a aksettirmesini istediğin için mi? | Open Subtitles | لأنكِ اردت ان تحمل غضبك إليه |
kızgınlığını anlıyorum. | Open Subtitles | لا ألومك على غضبك |
Meta lara kızgınlığını | Open Subtitles | من الميتاس، فلذا صببت غضبك |
- kızgınlığını anlıyorum. - Hayır, anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنا افهم غضبك - لست كذلك - |
kızgınlığını anlıyorum Jeremiah ama onun izni olmadan bu mağaralara giriş yasaktır. | Open Subtitles | ...(أنا أتفهم غضبك يا (جيرمايا ولكن لا يمكننا دخول هذه... الكهوف من غير إذنه |
Düşünüyorum ki... o olaya olan kızgınlığını bana olan kızgınlığına bağlıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها بطريقة ما, تربط غضبها تجاه هذا بغضبها تجاهي |
Susan da kızgınlığını bildiği tek yolla ifade etti. | Open Subtitles | و سوزان عبرت عن غضبها بالطريقة الوحيدة التي تعرفها |
Suzie kızgınlığını ifade etmekte çok haklı. | Open Subtitles | سوزي لها كل الحق أن تعبر عن غضبها |
kızgınlığını anlıyorum Don. | Open Subtitles | أستطيع تفهم (شعورك بالاحباط يا (دون |