Çoğu madde bağımlılığı ve fuhuşa başvuracak ve bu kaçınılmaz olarak kentsel çevredeki mal değerlerini düşürecek. | TED | الكثير سيتجه للمخدرات او الدعاره، التي من شأنها حتما خفض قيمة العقارات في الأحياء الحضرية. |
Geleneksel bilim dalları gelişmeye devam edecek ve böylece, kaçınılmaz olarak, birbirleriyle karşılaşıp ortaya yeni disiplinler çıkaracaklar. | TED | سوف تستمر المجالات التقليدية للبحوث بالتطور و حتما سوف يكتشفون مجالات جديدة. |
Ve bu beni endişelendirmişti çünkü kaçınılmaz olarak ilerde bir gün öyle hissetmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | وأتذكر قلقى على هذا لأنى عرفت حتما أنك لن تهتمى يوما ما |
Bir süre sonra kaçınılmaz olarak edindikleri gösterişli dövüş sanatı taktiklerini henüz bilmiyor olabilir. | Open Subtitles | ربما لا يعرف تلك مهارات الفنون القتالية الرائعة ولكنها حتما تبدأ بالإرتفاع إلي أعلي من الذي لديه القوة ؟ |
Yani, kaçınılmaz olarak bu herkesi incitecek zaten. | Open Subtitles | يعني ، حتما ، سيكون هناك ألم للجميع. أنا آسف. |
"Bu sebepledir ki bizden korkanlar, kaçınılmaz olarak bizi yok etmenin yolunu arayacaklar." | Open Subtitles | اؤلئك الذين يخافون التغيير سيسعون للقضاء علينا حتما |
Böylelikle,işler kötüye gittikçe, birbirimizden gerçekten nefret etmeye başladığımızda İki yıllık bir zaman dilimi sonrasında bu evliliği korumaya çalışsam da ki sonuçta kaçınılmaz olarak korunamadı,giderek daha fazla depresif olmaya başladım. | TED | لذلك، كلما أصبحت الأمور أكثر سوءا، بدأنا حقا نكره بعضنا البعض، و أصبحت تدريجيا أكتئب على مدار فترة سنتين، فى محاولة لإنقاذ هذا الزواج، و الذى كان حتما لا يمكن إنقاذه. |
Soruşturma ne kadar derin olursa olsun... bazı şüpheler kaçınılmaz olarak kalır. | Open Subtitles | مهما كان شامل التحقيق... تبقى بعض الشكوك حتما. |
Ama beyni olan bir kadın aşkı için her şeyden vazgeçtiğinde kaçınılmaz olarak kendini erkeklerin, bebeklerin ve kardiyo barlarının öylece dolduramayacağı varoluşsal uçuruma bakarken bulur. | Open Subtitles | ولكن امرأة ذكية التي تتخلى عن كل شيء من أجل الحب تجد نفسها حتما تحدق إلى هاوية الوجود الرجال, الاحباء وحانات القلب ببساطة لا يمكن أن يملائو |
Karbondioksit sorununun, duyduğumuz iklim sorununun bir çok şeyi... ...- enerji teknolojilerinde salınımları azaltacak yenilikler gibi -... ...yönlendirdiğini ama ayrıca... ...hoşumuza gitse de gitmese de kaçınılmaz olarak bizi iklim ve... ...hava kontrolü hakkında düşünmeye ittiği gibi. | TED | أن مشكلة ثاني اكسيد الكربون ، ومشكلة المناخ التي سمعنا بها ، تقود أشياء كثيرة, و إبتكارات في مجال تكنولوجيات الطاقة ، و التي من شأنها التقليل من الإنبعاثات. ولكن أيضا ، وأعتقد أن حتما ، سوف تدفعنا إلى التفكير في المناخ و التحكم في الطقس سواء أحببنا ذلك أو لا. |
Bu olayda, kaçınılmaz olarak sen idin. | Open Subtitles | وفي هذه القضية, كان حتما انت |
kaçınılmaz olarak, kusursuz bir biçimde, | Open Subtitles | ولكن حتما.. إلى ابعد حد |
kaçınılmaz olarak, kusursuz bir biçimde, | Open Subtitles | ولكن حتما.. إلى ابعد حد |
Ama kaçınılmaz olarak yakalanacaksın. | Open Subtitles | لكنك حتما ستكتشف |
Ve siz işinizi ilgi çekiçi bulduğunuz için " Matematikçiyim." diyorsunuz (Gülüşmeler) Konuşma sırasında, kaçınılmaz olarak, şu iki kalıptan biri geliyor, A) "Matematiğim berbattı, fakat bu benim hatam değildi. | TED | وبما أنك تشعر بأن عملك ممتع ستقول "أنا مختص بالرياضيات" (ضحك) وخلال هذا الحديث حتما سنحصل على واحدة من إجابتين أولا: كنت سيئا في الرياضيات ولم يكن خطأي |
Beyinleri bu koylamadan edindikleri avatajları özümserken -- ateş yakmak, ateşi canlı tutmak, yeni avlanma yöntemleri, buna benzer şeyleri -- kaçınılmaz olarak aynı zaman da saçlarına tüyler takmayı, tuhaf kılıklar giymeyi, yüzlerini boyamayı veya benzer şeyleri de taklit ettiler. | TED | عندما كانت عقولهم تستفيد من كونها قادرة على نسخ-- النيران الصاعقة ,ابقائهم للنار مشتعلة , تقنيات الصيد الجديدة, هذا النوع من الأشياء-- حتما كانوا ينسخون وضع الريش على شعورهم أو لبس الملابس الغريبة , أو الرسم على وجوههم, أو أياً كان. |