Sith Lordunu kaçırmanın dahiyane bir hamle olduğunu sana söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك ان اختطاف لورد الـ "سيث" كان خطوة عبقرية |
Şüpheli bir FBI ajanının kızını kaçırmanın başına felaket getireceğini biliyordu. | Open Subtitles | الجاني كان يعلم ان اختطاف ابنة عميلة فيدرالية سيتسبب بحدوث تحقيق كبير عليه |
Ama birkaç hafta önce ilk kaçırmanın hemen öncesinde çıktığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لكننا نظن انه قد أطلق سراحها في الاسابيع الاخيرة قبل الاختطاف الاول |
Ama birkaç hafta önce ilk kaçırmanın hemen öncesinde çıktığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لكننا نظن انه قد أطلق سراحها في الاسابيع الاخيرة قبل الاختطاف الاول ما الذي يمكنني فعله؟ |
Sonradan, yolculuk yapan yalnız ve genç kadınları kaçırmanın daha ekonomik olduğuna karar vermişler. | Open Subtitles | مؤخراً, على أي حال, قرروا على أنه شيء إقتصادي يعتمد فقط على إختطاف السائحات القاصرات |
Galaksi Ceza Kanunları'na göre başkanı kaçırmanın cezası Traal'ın Kurt-gibi-acıkmış Cırtlak Canavarı'na yem olmak. | Open Subtitles | الآن, طبقاً لقانون عقوبات المجرة عقوبة الإختطاف الرئاسى هو أن تطعمى إلى وحش باجبلاتر المفترس من ترال |
Adam kaçırmanın, tecavüzün ve cinayetin %99'luk ani düşüşü hakkında ciddiyim. | Open Subtitles | إنني جادة بشأن تقليل الخطف والإغتصاب و القتل بنسبة 99 بالمائة |
- Bay Reese, seçilmiş bir yetkiliyi kaçırmanın arkasındaki mantığı sorgulamalıyım. | Open Subtitles | سيد (ريس)، عليّ أن أشكّك في الحكمة من اختطاف رجل منتخَب |
Beni kaçırmanın size sahip olmadığınız özgürlüğünüzü vereceğini mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | اخرس. هل تعتقد اختطاف لي سوف تحصل |
Gideon, zaman çizgisini kontrol edip çocuğu kaçırmanın gerekli etkileri yaratıp yaratmadığına bak. | Open Subtitles | (غيديون)، تفقدي الخط الزمني وتأكدي إن كان اختطاف الغلام حقق التأثير المرجو على المستقبل |
- Bu olay, adam kaçırmanın ötesinde. | Open Subtitles | -الموضوع أكبر من عملية اختطاف |
- Bu olay, adam kaçırmanın ötesinde. | Open Subtitles | -الموضوع أكبر من عملية اختطاف |
364A ya göre birini kaçırmanın cezasını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أن الاختطاف هو جريمة في البند 364 أ ؟ |
Adam kaçırmanın ilk kuralı... asla çocukları aramazlar. | Open Subtitles | القاعدة الأولى في الاختطاف لا يفتّشون الصغار أبداً |
kaçırmanın ardındaki Muller'di ve Avalon'da bunu örtbas ediyor. Geriye bir soru kalıyor: | Open Subtitles | مولر وراء إختطاف إيلونا وأفالون يغطي تحركات موللر |
Son zamanlarda ise seyahat eden genç bayanları kaçırmanın daha ekonomik olacağına karar verdiler. | Open Subtitles | مؤخراً, على أي حال, قرروا على أنه شيء إقتصادي يعتمد فقط على إختطاف السائحات القاصرات |
Bekar bir kadını kaçırmanın... daha kolay olduğunu anlamış olmalı... böylece önce kocalarını öldürmek zorunda olmayacaktı. | Open Subtitles | يبدو أنه إكتشف أنه أسهل بكثير إختطاف إمرأة واحدة حتى لا تضطر لقتل الزوج أولاً |
Ancak kaçırmanın olacağı gün Bayan Waverly'in kolayca bir şekilde göz önünden çekilmesinin şans eseri olduğunu düşünemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعتقد أن بمحض الصدفة أن السيدة "وايفرلي" تم إبعادها عن الطريق في يوم الإختطاف ؟ |
Eğer kaçırmanın arkasında KBC Sistemleri varsa, bu işi sonlandıracak kişi Seward olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت شركة كي بي سي للأنظمة وراء عملية الإختطاف فإن سيورد سيكون هو الشخص المسؤول عن إلغاء الأمر .... |
İnsan kaçırmanın, evden yapılan iş olduğu zamanları da hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر عندما كان الإختطاف لأجل الأب والأم |
Adam kaçırmanın hiçbir kibar yanı yoktur. Sana birşey söyleyeyim. Bu şimdiye kadar işlenmiş en aptal suçlardan biridir. | Open Subtitles | لا شيء مؤدب فى الخطف إنه أحد أخطر الإعتداءات على الإطلاق |
Koca kainatın içinde yüksek teknolojiye sahip bir gemiyle yalnız bir dünyalıyı kaçırmanın amacı nedir ki? | Open Subtitles | ما الغرض من قطع مسافات هائلة من الكون في سفينة متطورة للغايه فقط لاختطاف كائن أرضي وحيد ؟ |