| Bu yüzden, babana yaptıklarını telafi etmeye kadar verdim ve onu bir kaç haftalığına güneye yolladım bizim için birkaç işi halletmesini istedim. | Open Subtitles | لذا قررّت أن أعوضها على والدك، وقد أرسلته للجنوب لبضعة أسابيع لأجل أن يهتمّ ببعض الأعمال لأجلي |
| Bir kaç haftalığına gidiyorum ama netten her gün seni arayıp yüzünü göreceğim. | Open Subtitles | حتى وأنا ذاهب بعيداً لبضعة أسابيع. ولكن أنا gonna أراك كل يوم عندما أعطى على الكمبيوتر، حسنا؟ |
| - Yanında olmayı çok isterim. - Yok, çok teşekkür ederim ama sadece bir kaç haftalığına gidiyorum zaten. | Open Subtitles | يسعدني المجيء معك - ، كلا ، أنا أقدر هذا لكنني سأغيب فقط لبضعة أسابيع - |
| lütfen sadece bir kaç haftalığına,bunlar unutulana kadar | Open Subtitles | من فضلك ؟ فقط لعدة أسابيع إلى أن تنتهي المسألة هنا |
| Evet bayanlar, bir iş gezisi için bir kaç haftalığına şehir dışına çıkıyorum ve burada kalıp eve ve Natali'ye bakacak birini arıyorum. | Open Subtitles | أقول, ياسيدات سأغادر البلدة في رحلة عمل, لعدة أسابيع وابحث عن من تسكن في البيت |
| Bence Linda bir kaç haftalığına Rhoda Hala'yı ziyarete gitmeli. | Open Subtitles | ليندا يجب عليها ان تذهب لزيارة خالتها رودا لبضعة اسابيع |
| Zoey bir kaç haftalığına İngiltere'de olacak. | Open Subtitles | زوي ستذهب لانجلترا لاسابيع قليلة |
| Bence önce Lasbos'a daha sonra bir kaç haftalığına Hawaii'ye gitmeli ve eve dönmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد بأن علينا بأن نذهب إلى الجزيرة أولاً وبعدها إلى هاواي لعدةِ أسابيع وبعدها نرجع للوطن. |
| - Sadece bir kaç haftalığına. | Open Subtitles | لكن لأسابيع قليلة فقط |
| Ama ona bir minnet borcumuz var çünkü kaldırımdaki çukuru tamir etmeyerek Bayan Ziven'i bir kaç haftalığına yönetim kurulundan uzak tuttu. | Open Subtitles | لكننا ندين له بالعرفان... ... لأنه من خلال عدم تحديد الكراك في الرصيف... ... انها وضعت السيدة Ziven من اللجنة لبضعة أسابيع. |
| Tamam, geçen yaz bir kaç haftalığına biraz fazla kazanmak için Stavro'ya çalışmıştım. | Open Subtitles | حسنا ، لقد عملت لصالح(سبارو) لبضعة أسابيع في الصيف فقط كي أجلب بعض النقود الاضافية. لم أكن أعتقد أنك قد تمانع. |
| Bir kaç haftalığına Clinton'ın ofisinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل لحساب مكاتب (كلينتن) لبضعة أسابيع |
| Bence, bizim için en iyi şey, bir kaç haftalığına bir yere gitmemiz ve tüm bu şeyleri halletmemiz. | Open Subtitles | أظننا يجب أن نذهب لمكان ما لعدة أسابيع وحدنا... ونعمل علي الأمر بأكمله بالخارج |
| Sadece bir kaç haftalığına bir kaç blok öteye taşındım. | Open Subtitles | لقد إنتقلت عدة شوارع لعدة أسابيع |
| Evet. Bir kaç haftalığına. Harika bir yer. | Open Subtitles | نعم، لعدة أسابيع بقعة مُحببة |
| Japonya'da, bir kaç haftalığına. | Open Subtitles | في اليابان، لعدة أسابيع قليلة |
| Wendy bir senaryo üzerinde çalışmak için bir kaç haftalığına New York'a gitti. | Open Subtitles | ويندي ذهبت الى نيويورك لبضعة اسابيع للعمل |
| Bir kaç haftalığına. | Open Subtitles | ، لبضعة اسابيع فقط |
| Bir kaç haftalığına. | Open Subtitles | رحلوا لاسابيع |
| Bazı şeyleri anlamak için bir kaç haftalığına ayrılmıştık. | Open Subtitles | ...إنفصلنا فقط لعدةِ أسابيع لنحل الأمور |
| Sadece bir kaç haftalığına. | Open Subtitles | أنه فقط لأسابيع قليلة. |