Eğer diğer kaçakları yakalamamıza yardım ederseniz, yeterince paraya ve özgürlüğünüze kavuşacaksınız. | Open Subtitles | إذا عملوا معنا للقبض على الهاربين فسيحصلون على حريتهم ومال كافٍ للإستقرار |
Buraya konser vermeye gelmedik. Bazı kaçakları yakalamak için buraya geldik. | Open Subtitles | لسنا هنا لإقامة حفل ، بل لإعتقال الهاربين |
kaçakları yakalayıp soğutucuya atın. | Open Subtitles | إقبضوا على الهاربين و ارموا بهم في المُبَرد |
Tanrım, vajinamın içinde Meksikalı kaçakları saklayabilirsin. | Open Subtitles | سيد المسيح, أنت يمكنكَ أن تأخذ المكسيكيون الهاربون خارج البلاد . في مهبلي |
Ne kadar şüpheli olsam da kaçakları toplamaya başladım. | Open Subtitles | برغم غضاضتي حيال المهمّة، إلّا أنّي انطلقت لاعتقال المنشقّين |
Eğer kaçakları görürseniz lütfen yetkililere haber verin. | Open Subtitles | إذا صادفته هؤلاء الهاربين اتصلوا بالسلطات المحلية مباشرة |
anoobas'lar kaçakları kuzey kıyılarında tespit etti. | Open Subtitles | لقد تم تحديد الهاربين فى موازة الشاطئ الجانوبي |
- Ama yine de, federal şeriflerin birincil görevi kaçakları kovalamak. | Open Subtitles | مطاردة الهاربين وظيفة الجندي الأساسية يا لها من مفارقة |
kaçakları bulup, bana karşı kurulan bu komployu engelleyebileceğine inanıyor. | Open Subtitles | انه متأكد انه يستطيع ان يجد الهاربين ويوقف هذه المؤامرة ضدي |
kaçakları eleyelim ve düşük riskli kurbanlara odaklanalım. | Open Subtitles | حسنا فلنستبعد الهاربين و لنركز على الضحايا ذوي الخطورة المنخفضة |
Muhtemelen kaçakları toplayıp kamyon duraklarında çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | على الأرجح أنهم يأخذون الهاربين ويجعلونهم يعملون لديهم. |
- Federal şerif kaçakları yakalar, timsahları değil. | Open Subtitles | الماريشال الحكومي يلاحق الهاربين وليس الزواحف |
Ben kendimi bu kaçakları adalete teslim etmeye adadım. | Open Subtitles | لقد كرست نفسي لإحضار هؤلاء الهاربين إلى العدالة |
Asker kaçakları köpekler gibi avlanırlar. | Open Subtitles | الهاربون سيتم اصطيادهم كالكلاب |
Kanun kaçakları bölümünden ilginç bir şey geldi. | Open Subtitles | الهاربون عِنْدَهُمْ إِهْتِمام شيءِ. |
Ben bu kaçakları canlı getirirsem eve kardeşimi görmeye giderim. | Open Subtitles | أعيد أولئك المنشقّين أحياء، وأعود للديار لرؤية أخي. |
Yiyeceğimiz kalmadı.Kalanını'da asker kaçakları götürdü | Open Subtitles | ليس لدينا طعام . لقد تم تنظيفنا فعلا بواسطه الفارين من الخدمه انا لست هارب من الخدمه |
Adam kaçakları kaçırıp, tecavüz edip öldürüyor, kadın da çocukları tutuyor. | Open Subtitles | هو يختطف النساء الهاربات ويغتصبهم ويقتلهم وهي تحتفظ بالأطفال |
Direniş'in burada kaçakları saklamak ve ortadan kaybolmalarını sağlamak için bir örgütlenme oluşturduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن المقاومة أنشئت كياناً هنا كملاذ للهاربين ولإخفائهم نهائياً |
İttifak'ın ilgisini çekmemeye çalışan biri neden aranan kaçakları barındırır diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل لماذا رجل مثير للقلق مثلك يطير تحت رادار التحالف أكنت تسكن هاربين معروفين ؟ |
Beni dinle. Askeri polisim. Bu ikisi Amerikan ordusu kaçakları. | Open Subtitles | انصت لي، أنا من الشرطة العسكرية، وهم هاربان من الولايات المتحدة. |
Kanun kaçakları, kendilerinden "kanun kaçağı" diye de bahsetmez, ...bil diye söylüyorum. | Open Subtitles | و الخارجين عن القانون لا يسمّون أنفسهم بهذا أيضاً للمعلومية فقط |
İşte benim şartlarım. Bütün kaçakları derhal teslim edin. | Open Subtitles | هاك شروطى سلّموا جميع الفارّين على الفور |
Tabii karşı koyabilir, kanun kaçakları olabilir ve yakalanırsınız. | Open Subtitles | يمكنكم بالطبع , أن ترفضوا تصبحون خارجين عن القانون و رجال مطاردين |