kaçakların Bozukluk'u bizi yok etmek amacıyla kullanmak istediğini sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الهاربين عازمون على استخدام الحالة الشّاذّة كوسيلة لتدميرنا. |
İkinci sezonun sonuna kadar kaçakların yarısını ya yakalıyor ya da öldürüyordu. | Open Subtitles | ينجح في القبض أو قتل نصف الهاربين بحلول نهاية الموسم الثاني. |
Bilgin olsun, Amerika'nın En Çok Aranan'ı bu ülkedeki kaçakların tutuklanmasında çok önemli bir paya sahip. | Open Subtitles | لمعلوماتك ، اكثر المطلوبين في امريكا. يلعبون دورا مهماً وحاسما في القبض على العديد من الهاربين في هذا البلد |
kaçakların termal sinyallerini yakalamakta güçlük çekiyoruz. | Open Subtitles | نجد صعوبة في التقاط إشارة حرارية للهاربين الرمال ساخنة جداً |
Öyleler. Lakin biz kaçakların asi olduğu bir zamanda yaşıyoruz. | Open Subtitles | بالفعل , الآن نعيش زمن حيث يقود الهاربون ثورة |
kaçakların tweet attıklarını sanmıyorum baba | Open Subtitles | لا اظن الهاربين من القانون يراسلوا الكترونيا ابي |
kaçakların peşine düşme izin belgelerini getirin. | Open Subtitles | أحضروا لى طلباً لنلاحق الهاربين |
Evet, kaçakların çoğu öylece yürüyüp gider. | Open Subtitles | نعم.. معظم الهاربين يخرجون هكذا |
Amerika'daki kaçakların yarısının kaybolmak için geldiği yer. | Open Subtitles | حيث نصف الهاربين في "أمريكا" يذهبون للإختباء. |
kaçakların yerini açıklamak epey değerli olabilir. | Open Subtitles | تداول أماكن الهاربين يجني الكثير |
Biz kaçakların peşine gideriz. Bir tanesi bizi buraya getirdi. | Open Subtitles | نحن نطارد الهاربين وأحدهم قادنا إلى هنا |
kaçakların peşindeki donanma devriyeleri, Potomac'ı araştırmaktadır. | Open Subtitles | هناكدورياتبحريةللبحث عن الهاربين |
kaçakların peşine düşmek bizim işimiz değil tamam mı? | Open Subtitles | وظيفتنا ليست مطاردة الهاربين, مفهوم؟ |
Kovaladığım kaçakların yarısı sadece karılarını, çocuklarını geri almaya çalışıyor ama kızınızın tüm ailesi burada. | Open Subtitles | معظم الهاربين الذين أطاردهم... يحاولون فحسب العودة إلى زوجاتهم، أطفالهم لكنّ ابنتك... |
kaçakların ne kadar gözü dönmüş olduklarını sen iyi bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدًا مدى يأس هؤلاء الهاربين |
kaçakların oraya yatırdılar. | Open Subtitles | نطلقه على الهاربين أحياناَ |
Bırakıyorum o kaçakların peşini. | Open Subtitles | سأدع هؤلاء الهاربين وشأنهم |
kaçakların bir komik yanı da, bir sürü evrak işi çıkarmaları. | Open Subtitles | سيسي درايك) في هذه الأيّام) شئٌ مضحك عن الهاربين إنّهم يولّدون الكثير من عمل الأوراق |
kaçakların termal sinyallerini yakalamakta güçlük çekiyoruz. | Open Subtitles | نجد صعوبة في التقاط إشارة حرارية للهاربين |
Güvenilir bir kaynaktan, kaçakların en son Nal Hutta'ya gittiklerini öğrendim. | Open Subtitles | لقد حصلت عليها من مصادر موثوق بها ان اخر توجه للهاربين تجاه نال هوتا |
kaçakların odasına servis yapılmaz. | Open Subtitles | الهاربون من العدالة ليس لديهم خدمة الغرف. |