Yeni adamın da bir çöp kutusuyla kaçmasını mı? | Open Subtitles | أن يهرب الرجل الجديد إلى القمامة .. هل سيتحمل هذا هو أيضا؟ |
Yeni adamın da bir çöp kutusuyla kaçmasını mı? | Open Subtitles | أن يهرب الرجل الجديد إلى القمامة .. هل سيتحمل هذا هو أيضا؟ |
Onun kaçmasını önlemek için bir tür mekanizma geliştirmişti. | Open Subtitles | الذي حدث، عن طريق تصميمِه الأولِ، الذي طّبِق كنوع من آلية لمنع الهروب. |
Kitty'e dedim ki, "Kahyanın kaçmasını engellemenin tek yolu ayaklarını kesmektir. | Open Subtitles | لذا قلت لـ كيتي الطريقة الوحيدة لمنع كبير الخدم من الهروب هي بقطع قدميه |
Florence ve çocukları içine hapsetmek ve güneşi dondurmak isteyen bir manyağın kaçmasını sağlamak dışında mı? | Open Subtitles | و حبس فلورينس والأطفال والتسبب في هروب معتوه ينوي تجميد الشمس |
Hapisten kaçmasını sağlayan cihazı yapan adamla görüşmek istedi. | Open Subtitles | كان يريد مقابلة الرجل الذي صمم الجهاز الذي سمح له بالهروب من السجن. |
O yüzyıllardır ölüydü ama kurban ayininin kaçmasını sağladığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لبث ميّتًا لقرون، ونعتقد أنّ تضحية النار سمحت له بالهرب. |
Sadece arka bahçede uyumasını istedim, evden kaçmasını değil. | Open Subtitles | لقد اردته ان ينام في الفناء الخلفي , لم ارد ان يهرب |
Bu adamların tutuklanmadan önce kaçmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا من قررت ابقائه سري لا أريد أن يهرب أولئك المجرمون |
Ondan benimle kaçmasını istedim. | Open Subtitles | أنى لا أريده أن يكون جاسوساً لقد حاولت أن اجعله يهرب معى |
Bacaklara iki el... kaçmasını istememiş. | Open Subtitles | إثنان في الساق , لم يرغب القاتل أن يهرب منه |
Plânım şöyleydi katili korkutup kaçmasını bekliyordum. | Open Subtitles | كانت الخطة تقضي بإخافة القاتل لجعله يهرب. |
Biliyorum, korkarsa kaçmasını istemiyorum. | Open Subtitles | في حالة انه خاف في المدينة لا اريده ان يهرب |
Bu hareket rakibin bulunduğu bölgedeki tuzaklardan ve zor durumundan kaçmasını engeller, ama... | Open Subtitles | إنه يمنع المقاتل من الهروب للهواء ويحصره على الأرض,ولكن |
kaçmasını engelledim ve ölümünü kesinleştirmek için bir şans yarattım. | Open Subtitles | لقد منعته من الهروب و وضعت الخطة المناسبة التي تضمن موته |
Tarladaki su seviyesi düşerken, bambu kafesleri de balıkların kaçmasını engelliyor. | Open Subtitles | حينما يهبط مستوى الماء، تمنع شباك الخيزران السمك من الهروب |
Bütün kaçakların modelli arabalarla kaçmasını isterdim | Open Subtitles | أتمنى كل هارب يجلب عارضة أزياء في الهروب. |
- Willy'e bir sonraki idamda kaçmasını söyle. - Newgate'den kaçış yoktur. | Open Subtitles | -أخبري ويلي بأن عليه الهروب في عملية الشنق القادمة لا يوجد هروب في نيوغيت |
Ve kadın da katilin kaçmasını sağladı. | Open Subtitles | .و هي بدورها أمنت هروب القاتل المحترف |
Bazılarının kötü şansı diğerlerinin kaçmasını sağlıyor. | Open Subtitles | حظّ بعض الفراخ العاثر يسمح للبعض الآخر بالهروب |
Görünüşe göre Adalet Bakanlığı, Ajan Keen'e kaçmasını söylediğimi bilmiyor. | Open Subtitles | من الواضح أن وزارة العدل لم يتم إخطارها أنني نصحت العميلة كين بالهرب |
Geçen geceki sis bombası hırsızın kaçmasını sağladı. | Open Subtitles | ستار الدخان الذي كان موجود في الليلة الماضية هو لمساعدة اللص على الهرب |
Uyandığında içinde bulunduğu durumdan kaçmasını engelleyecek bir yol bulacağınızı eminim, hanımlar. | Open Subtitles | أثق حينما يستيقظ ستجد السيدات طريقة لإبعاده عن الهرب من تنبؤاته |