Sıska, kemikli, büyük dana gözlü... kaşları olmayan ve geniş ağızlı... | Open Subtitles | كنتُ قبيحة جدا ، مقوسة .وبعيونكبيرةكالبقرة. وشفاةعريضة،كبيرة و بلا حواجب |
Bu arada, kadınlar öyle kaşları olsun diye her şeyi yapar. | Open Subtitles | وبالمناسبة، النساء قد يقتلن مقابل حواجب مثل تلك |
Ve sonra kel kalan yerleri öyle kaşları olması için boyarlar. | Open Subtitles | ثم يرسمن في منطقة الحواجب لكي تبدو مثل تلك |
Alnını biraz yukarı kaldır. kaşları kalınlaştır. | Open Subtitles | إرفع الجبهة قليلاً إجعل الحواجب أكثر رقة |
Hatırladığım kadarıyla keldi ve kaşları yoktu. | Open Subtitles | سحبنا إلى الشاطئ. كنت أذكر أنه كان أصلع، وأنه بدون حاجبين. |
O kaşları kopartıp atmak istiyorum. Yüzünden çıkartmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بأن أنتزع هذان الحاجبان كأن أمزقهما من وجهه |
Bakın kaşları yokken ne kadar tuhaf görünüyor. | TED | انظروا كيف كان يبدو غريبا مع أختفاء الحاجبين. |
Sol tarafınızdaki görüntüye bakıyorsunuz-- bu benim oğlum ve kaşları yerinde duruyor. | TED | تنظرون في الصورة على يساركم هذا ابني مع حاجبيه يظهران |
Sanırım kaşları biraz daha kavisli ve saçı da biraz daha açıktı. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ حواجبه أكثر تَقوّساً و شعره أفتح بقليل |
Bir zamanlar güzel bir şapkası muhteşem alevli kaşları olan herkes tarafından sevilen küçük bir kız varmış. | Open Subtitles | كان يا مكان، كانت هناك فتاة ذات رداء احمر ظريف و حواجب مشتعلة بالنار |
Evet, bunun gibi. Ve gerçekten çok kalın kaşları vardı. | Open Subtitles | نعم مثل هذا ، و حقا ، حقا لديه ،، كثيفة ،، حواجب كثيفة |
Bu arada kafeteryadaki yeni kız da çok seksi ve ince kaşları var, biliyor musun? | Open Subtitles | فتاة الكافتيريا الجديدة لديها حواجب رفيعة ومثيرة |
kaşları birleşik, suratı kıllı ve geniş omuzlu kadınlar. | Open Subtitles | مع حواجب متصلة وشعر وجه , وأكتاف عريضة |
Ben de şu kaşları hemen şimdi jöleleyeceğim. | Open Subtitles | بالإضافة الى احمر الشفاة وانا سوف الصق تلك الحواجب الان |
Buraya geldiklerinde "kaderin kaşları"yla yüzleşmek zorunda olmadıklarını bilsin insanlar. | Open Subtitles | دعي الناس يعرفون بأنهم لن يقابلوا، صاحب الحواجب العريضة عندما يأتون. |
Kalıpları aynı, kaşları aynı. | Open Subtitles | نفس البنية, نفس الحواجب -حتى طريقة تحريك الأصابع |
Belki de kaşları biraz daha kalındı. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا الحواجب كَانتْ أثخن قليلاً. |
kaşları biraz daha koyuydu. Ve burnu da biraz daha kalkıktı. | Open Subtitles | لقد كان يمتلك حاجبين قاتمين وأجعل أنفه أعلى |
- kaşları da almak lazım... | Open Subtitles | ! أخيراً، هذا اللون الشاحب - و على أحدهم عمل الحاجبان - |
Ama tuhaf görünümlü bir adamdı. Acayip kaşları vardı. | Open Subtitles | كان رجل غريب المظهر كان له هذين الحاجبين |
Yangını kontrol altına alabildiler, ama zavallı Bay Hoffman'ın kaşları bir daha hiç çıkmadı. | Open Subtitles | لقد تمت السيطرة على الحريق , لكن المسكين سيد موفن لم تنبت حاجبيه مرة أخرى |
O kaşları inceltmek için neredeyse demir testeresine ihtiyacım vardı, bende yedi numaralı cımbızı kullandım. | Open Subtitles | كنت سأحتاج منشار لأقص حواجبه لقد استخدمت ملقاط درجة سبعة |
Kathy iyileşti ama kaşları yeniden çıkar çıkmaz eş bulmaya arayışına devam etmeye kararlıydı. | TED | ومع ذلك، تعافت كاثي، وكانت توّاقة لبدء التفتيش عن زوج حالما تنمو حواجبها مجددًا. |
kaşları çatıklığı hayatı boyunca takınmaya zorlanmış olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أنّها أُجبرت على إرتداء قناع العبوس طيلة حياتها. |
Harika kaşları var. Kadınlar öyleleri için her şeyi yapar. | Open Subtitles | لديها حاجبان مذهلان، النساء يقتلن مقابل حواجبها |
kaşları çok kalın değildi. | Open Subtitles | نعم, ليس حاجباه كثيفين هكذا |