Bir kapı var. 32 km batıda. Tepe kabilelerini atlatırız. | Open Subtitles | سنجتاز بوابة على بُعد 20 ميلاً غرباً ونتجنّب قبائل التلال |
Kendine Mehdi diyordu, beklenen biri, çöl kabilelerini kendi etrafında toplamıştı, ve kutsal savaş çağrısı yapıyordu. | Open Subtitles | سمى نفسه المهدى المنتظر و جمع حوله قبائل الصحراء و نادى بالحرب المقدسة |
Saul, Filistin tehtidine karşı İsrail kabilelerini birleştirmek üzereydi. | Open Subtitles | شاؤول كان على وشك توحيد قبائل بني إسرائيل لمواجهة تهديد الفلسطينيين |
Yetimdiler, çünkü sınırın ötesindeki savaş efendisi... kabilelerini sevmemişti. | Open Subtitles | هم كانوا أيتام لأن أحد الحكام عبر الحدود... لم يحب قبيلتهم.. |
Yetimdiler, çünkü sınırın ötesindeki savaş efendisi... kabilelerini sevmemişti. | Open Subtitles | هم كانوا أيتام لأن أحد الحكام عبر الحدود... لم يحب قبيلتهم.. |
Eğer o avcı-toplayıcıların kabilelerini ve ilk insana çok benzeyen mağara adamlarını incelersek, Bu teknolojisiz dünya hakkında çok ilginç bir şey bulduk, ve bu bir nevi onların ortalama yaşının eğrisi. | TED | وإن قمنا بدراسة قبائل أولئك القناصون المجمعين والإنسان البدائي، والتي كانت مشابهة جدا للإنسان الأول. سنكتشف أشياء كثيرة ومثيرة حول هذا العالم من دون تكنولوجيا، وهذا نوعا ما منحنى متوسط أعمارهم. |
Yaylalar ve ovalardaki çoban kabilelerini birleştirip kanı ve canı ile profesyonel bir ordu kurarak üçkağıtçı Yunanlıları dize getirdi. | Open Subtitles | بتوحيده قبائل الرعاة الأميين... من كل حدبٍ وصوب وقد بنى جيشًا محترفًا ...بدمه وشجاعته |
Çok zeki, çok sinsidir! Berberi kabilelerini, sizin şimdiye kadar hiç görmediğiniz şekilde tek bir savaş gücü olarak birleştirmeyi başaran bir komutandır. | Open Subtitles | إن قائدهم (عبد الكريم) ماكر للغاية و ذكي جداً و وجد قبائل البربر |
Tepe kabilelerini atlatırız. | Open Subtitles | سوف نراوغ قبائل التلال. |