Bunu oynayamam. Bende böyle bir kabiliyet yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أمثل هذا الدور لا أمتلك تلك الموهبة |
İnsanlarım arasında, bu kabiliyet işe yarar görünür, ama aynı zamanda o kişiyi diğerlerinden ayırır. | Open Subtitles | بالنسبة لأهلي, الموهبة تعتبر مفيدة, و لكن تظل على حدى. |
Ancak, bu kabiliyet pahalıya mal olmuştu. | TED | ومع ذلك، جاءت هذه الموهبة بثمن باهظ. |
Buna çevik havacılık diyoruz ve bu sayede bu küçük kutulara bu kadar çok kabiliyet koyabildik. | TED | ونسمي ذلك بالمرونة الفضائية و هذا مكننا من حشو هذه العلبة الصغيرة بالعديد من القدرات. |
Bu kabiliyet onu özelleşmiş en iyi resif avcısı yapar. | Open Subtitles | هذه القدرات تجعله على قمة الصيادين المتخصصين |
Bu oyun kabiliyet, çeviklik ve kurnazlık gerektiriyor. | Open Subtitles | انها لعبة المهارة و السرعة و المكر |
Bu biraz da kabiliyet gerektiren bir şans oyunu. | Open Subtitles | هذهِ لعبة حظ مع قليلاً مِنَ المهارة |
Sende böyle bir kabiliyet var ve bunu görmezden gelemezsin. | Open Subtitles | لديك هذه الموهبة العظيمة لا تتجاهلها |
- Hayır, hiç zararı yok. Ve müdür "kabiliyet işte" dedi, böylece ona senin web siteni gösterdim ve işte buradayım. | Open Subtitles | و قال المدير"الموهبة فقط" فوجهته إلى موقعك الإلكترونى |
Bu kabiliyet ona geçmiş. | Open Subtitles | الموهبة تم تسليمها له. |
Yalnızca bazılarımızda bu kabiliyet var. | Open Subtitles | فقط بعض منا لديه تلك الموهبة. |
Böyle yaparak da birçok kabiliyet edinilir. | Open Subtitles | ولفعل ذلك، يتعيّن تطوير مدى القدرات بما يسمح للمرئ بتجاوز مقدوره المعهود |
Bir haydut için çok uygun bir kabiliyet. Ancak koşullar karşılanmak zorundadır. | Open Subtitles | -لكنّه يجب أن يستوفي جوانب القدرات . |
Eskiden kabiliyet vardı. | Open Subtitles | كان السحر يعتمد على المهارة |
Yani sizde o güç de var o kabiliyet de. | Open Subtitles | فلديكم القوة ولديكم المهارة |