"kabul etmesi" - Traduction Turc en Arabe

    • يعترف
        
    • لقبول
        
    • أن يوافق
        
    • أن تتقبلها
        
    • لتقبلني
        
    • أن يتقبل
        
    • أن توافق
        
    • تتقبلني
        
    Florrick'in tam da sizin istediğiniz şeyleri kabul etmesi oldukça uygun görünüyor. Open Subtitles يبدو الامر مقنعا بشكل مريب بان يعترف فلوريك تماما بما تريده منه؟
    Eser hırsızlığını kabul etmesi için onu zorladın mı? Open Subtitles هل أخبرته أن يعترف بأنه من سرق الأغنية ؟
    Durumu kabul etmesi biraz sürdü. Ama etti mi? Open Subtitles تطلب منه وقتاً لقبول هذا الوضع
    CNN'de mi? Volusia İlçesi Katherine Harris'i geç sonuçları kabul etmesi için dava ediyor, biz de katılacağız. Open Subtitles ستقاضي مقاطعة فولوسيا (كاثرين هاريس) لقبول نتائجهم المتأخرة
    Naghma'nın babasının, komşunun ve oğlunun kabul etmesi gerekiyordu. TED كان ينبغي أن يوافق والد نغمة، كان ينبغي أن يوافق الجار، و كان ينبغي أن يوافق ابنه.
    İnsanın kendiyle ilgili kabul etmesi gereken bazı şeyler vardır. Open Subtitles هناك بعض الأمور التي يجب أن تتقبلها بك.
    Onun aşkını hak etmek için daha iyi olmalıydım ve o benim aşkımı kabul etmesi için daha kötü olmalıydı. Open Subtitles تحتّم أن أكون أفضل لأستحقّ حبّها، وهي تحتّم أن تكون أسوأ لتقبلني.
    Kendisine sunulan ikramı kabul etmesi ve yükünü sırtında taşıması gerekmektedir. Open Subtitles عليه أن يتقبل الإحسان المقدم له وعليه أن يحمل اشياءه على ظهره
    kabul etmesi zor biliyorum ama fazla vaktiniz yok. Open Subtitles أعلم أنه ليس من السهل عليك أن توافق . لكن ليس لديك وقت
    Asıl mesele beni tekrar kabul etmesi. Open Subtitles الأمر أن تتقبلني مرة أخرى
    Ama eninde sonunda şirketteki usulsüzlükleri birisinin kabul etmesi lazım. Open Subtitles لكن في النهاية , شخص ما في هذه الشركة سيتعين عليه أن يعترف ببعض المخالفات
    Raymond'ın para aklamayı kabul etmesi Frank'i bu işin merkezine geçirir, ve hiçbir şey bilmediğimi söyler. Open Subtitles يعترف ريمون بغسل الأموال، يضع فرانك في المركز ويقول لم أكن أعرف شيئا.
    Müvekkilinizin, herkesin içinde bir kriz geçirdikten sonra sizin ona ulaşıp Bayan Litt'in keklerinden yedikten sonra bu hale geldiğini iddia etmesini söylediğinizi kabul etmesi için veriyoruz. Open Subtitles انها لجعل موكّلك يعترف انك توصّلت اليه بعد ان ظهر امام العامّة وحرّضتيه ان يقول خلال خمس دقائق
    Avukatı suçunu kabul etmesi gerektiğini söylüyor ama bence etmemeli. Open Subtitles محاميه نصحه بأن يعترف بالذنب لكنني لا انصحه بذلك
    Herifin uçağımı gaspettiğini anlayıp hatayı kabul etmesi iki haftasını aldı. Open Subtitles و حقيقة أنه إستغرق منه أسبوعين حتى يعترف بإختطاف طائرتي و يتقدم بإستقالته
    Amy, senin de, sana göre yakınlığı kabul etmesi için Sheldon'ı zorlamak yerine ona sabır göstermen gerekiyor. Open Subtitles (و(إيمي)، يجب أن تكوني صبورة مع (شيلدون بدلًا من الضغط عليه لقبول ممارسة الجنس طبقًا لشروطكِ
    Frank'in işi kabul etmesi için onun adını kullandınız. Open Subtitles لقد استخدمت اسمها للضغط على (فرانك) لقبول المهمة
    Ve babanı da bu evliliği kabul etmesi için ikna ettim. Open Subtitles وأقنعت والدك لقبول الزواج.
    Aile, Bay Pierce'ın tedaviyi gönüllü olarak kabul etmesi için girişimlerde bulunmuş mu peki? Open Subtitles وقد حاولت العائلة أن تقنع السيد بيرس أن يوافق على العلاج بإرادته؟ تكراراً، حضرة القاضية.
    İki tarafın da kabul etmesi önemli. TED ومن المهم جداً أن يوافق الطرفان.
    Diğerlerinin de bu gerçeği kabul etmesi. Open Subtitles أن يوافق الأخرون على أنه حقيقي
    İnsanın kendiyle ilgili şeyleri kabul etmesi gerekir. Open Subtitles هناك بعض الأمور التي يجب أن تتقبلها بك.
    Onun aşkını hak etmek için daha iyi olmalıydım ve o benim aşkımı kabul etmesi için daha kötü olmalıydı. Open Subtitles تحتّم أن أكون أفضل لأستحقّ حبّها، وهي تحتّم أن تكون أسوأ لتقبلني.
    İyileşme sürecinin uzun olduğunu ve belki hiç iyileşemeyeceğini kabul etmesi lazımdı. Open Subtitles يجب أن يتقبل أن لديه طريق صعب للمعالجة . و إلا لن يصل لهناك أبداً
    - Bayım, ödemeyi kabul etmesi gerekiyor. - Kar küresi gibi. Open Subtitles عليها أن توافق على تحمل الأجور مثل كرة ثلجية
    Eger hayatimi geri alacaksam Victoria'nin beni kabul etmesi gerek. Open Subtitles إن كنت سأستعيد حياتي، سأحتاج من (فيكتوريا) أن تتقبلني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus