Yine de... bu kadar güzel bir kız, okyanusun dışında tamamıyla tek başına... yalnız kalacak. | Open Subtitles | ما زلت اظن ان فتاة جميلة مثل هذه تجد نفسها بعيداً هناك في المحيط، لا بد انها ستصاب بالوحدة |
Pekala neden bu kadar güzel bir bayan bizim sekreterimiz olmayı kabul ediyor? | Open Subtitles | الآن، لماذا تريد سيدة جميلة مثل تلك لتكون سكرتيره لنا؟ |
İşin özü böyle güzel bir yerin kendisi kadar güzel bir ücreti olur. | Open Subtitles | والمقصد هو، مكان جميل كهذا لديهِ ثمن مُرتبط بِهِ |
Bu kadar güzel bir bayanın partimden bu kadar uzakta ne işi var? | Open Subtitles | ماذا تفعل فتاة جميلة مثلك بعيدا عن حفلتى ؟ |
Bu kadar güzel bir takımı gezegenimizi kurtarmaya çalışmak gibi baştan kaybedilmiş bir savaşta heba etmene izin veremem. | Open Subtitles | مارشال .. لا استطيع ان ادعك تضيع بدلة بهذه الروعة قتال المكافح لانقاذ كوكبنا |
Ne kadar güzel bir odanız var efendim. | Open Subtitles | يا لجمال غرفتك يا سيدي |
Bu kadar güzel bir bayanı öpemem. Kaybedecek tek bir kalbim var. | Open Subtitles | أنا لا أجرؤ على تقبيل سيده بهذا الجمال لدى قلب واحد لأخسره |
Onun ruhu kadar güzel bir yüzük, ki bunu annesinden aldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | خاتم بمثل جمال روحها والتى كما أرى، ورثتها من أمها |
Ancak bir sanatçı bu kadar güzel bir varlığa dokunabilir. | Open Subtitles | فقط فنان يسمح له أن يلمس عمل جميل مثل هذا |
Ayrıca senin kadar güzel bir kız yakışıklı delikanlıları mıknatıs gibi çeker. | Open Subtitles | وسيدة جميلة مثلكِ قريباً سوف تناضل مع شاب وسيم بعصا أي خاطبين |
"Sanırım bir ağaç kadar güzel bir şiir yoktur" | Open Subtitles | أعتقد إنى لن أرى قصيدة جميلة مثل الشجرة |
Sanırım asla göremeyeceğim Bir ağaç kadar güzel bir şiir. | Open Subtitles | أعتقد إنى لن أرى قصيدة جميلة مثل الشجرة |
Bu uçak kadar güzel bir kızla bile tanışmadım. | Open Subtitles | لم أقابل فتاة جميلة مثل هذه الطائرة. |
O yerleşimciler kimsenin onları rahatsız etmesini istemediyse bu kadar güzel bir yeri yurt edinmemeliydiler. | Open Subtitles | إن لم يرغب اولئك المستعمرين من احد إزعاجهم فلم يجدر بهم إختيار مكان جميل كهذا للعيش |
Bu kadar güzel bir şeyi göndermek zor olmalı. | Open Subtitles | بيدو انه من الصعب ان تترك شيء جميل كهذا |
etrafımda aşık erkekler var ama onların burada olduğunu unutma ve bu kadar güzel bir kadın nasıl farkedilemez | Open Subtitles | الرجال يحبون أن اكون حولهم، لكنهم نسوا اننى هنا وكيف يمكن لاْمرأة جميلة مثلك ان تذهب دون أن يلاحظها أحد ؟ |
Ayrıca seninki kadar güzel bir karım olsaydı onun yanından ayrılmamaya çalışırdım. | Open Subtitles | إلى جانب، لو كنت أملك زوجة جميلة مثلك لن أكون متسرعاً للغاية على ترك صُحبتها. |
Bu kadar güzel bir takımı gezegenimizi kurtarmaya çalışmak gibi baştan kaybedilmiş bir savaşta heba etmene izin veremem. | Open Subtitles | مارشال .. لا استطيع ان ادعك تضيع بدلة بهذه الروعة قتال المكافح لانقاذ كوكبنا |
Kim bilir ne kadar zamandır bu kadar güzel bir ev yemeği yememiştim. | Open Subtitles | لم أتناول وجبة منزلية بهذه الروعة حتى عندما كنت في الوطن |
Ne kadar güzel bir odanız var efendim. | Open Subtitles | يا لجمال غرفتك يا سيدي |
Bu kadar güzel bir şey nasıl böyle kötü olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لشيء بهذا الجمال أن يكون بهذا السوء ؟ |
Bu kadar güzel bir örnek görmemişinizdir değilmi? | Open Subtitles | قطعة بمثل جمال هذه |
Bu kadar güzel bir şeyi nereden buldun? | Open Subtitles | اوه,جريجورى, اين وجدت شئ جميل مثل هذا ؟ |
Senin kadar güzel bir kız, nasıl olur da böyle bir çetenin içine düşer? | Open Subtitles | كيف انتهي المطاف بفتاةٌ جميلة مثلكِ أن تكون مع عصابة مجرمين؟ |