"kadar güzel bir" - Translation from Turkish to Arabic

• جميلة مثل
• جميل كهذا
• جميلة مثلك
• بهذه الروعة
• ك رائِعين
• لجمال
• بهذا الجمال
• بمثل جمال
• جميل مثل
• جميلة مثلكِ
• شيء جيد كهذا

Yine de... bu kadar güzel bir kız, okyanusun dışında tamamıyla tek başına... yalnız kalacak.
ما زلت اظن ان فتاة جميلة مثل هذه تجد نفسها بعيداً هناك في المحيط، لا بد انها ستصاب بالوحدة

Pekala neden bu kadar güzel bir bayan bizim sekreterimiz olmayı kabul ediyor?
الآن، لماذا تريد سيدة جميلة مثل تلك لتكون سكرتيره لنا؟

İşin özü böyle güzel bir yerin kendisi kadar güzel bir ücreti olur.
والمقصد هو، مكان جميل كهذا لديهِ ثمن مُرتبط بِهِ

Bu kadar güzel bir bayanın partimden bu kadar uzakta ne işi var?
ماذا تفعل فتاة جميلة مثلك بعيدا عن حفلتى ؟

Bu kadar güzel bir takımı gezegenimizi kurtarmaya çalışmak gibi baştan kaybedilmiş bir savaşta heba etmene izin veremem.
مارشال .. لا استطيع ان ادعك تضيع بدلة بهذه الروعة قتال المكافح لانقاذ كوكبنا

Ne kadar güzel bir odanız var efendim.
يا لجمال غرفتك يا سيدي

Bu kadar güzel bir bayanı öpemem. Kaybedecek tek bir kalbim var.
أنا لا أجرؤ على تقبيل سيده بهذا الجمال لدى قلب واحد لأخسره

Onun ruhu kadar güzel bir yüzük, ki bunu annesinden aldığını söyleyebilirim.
خاتم بمثل جمال روحها والتى كما أرى، ورثتها من أمها

Ancak bir sanatçı bu kadar güzel bir varlığa dokunabilir.
فقط فنان يسمح له أن يلمس عمل جميل مثل هذا

Ayrıca senin kadar güzel bir kız yakışıklı delikanlıları mıknatıs gibi çeker.
وسيدة جميلة مثلكِ قريباً سوف تناضل مع شاب وسيم بعصا أي خاطبين

"Sanırım bir ağaç kadar güzel bir şiir yoktur"
أعتقد إنى لن أرى قصيدة جميلة مثل الشجرة

Sanırım asla göremeyeceğim Bir ağaç kadar güzel bir şiir.
أعتقد إنى لن أرى قصيدة جميلة مثل الشجرة

Bu uçak kadar güzel bir kızla bile tanışmadım.
لم أقابل فتاة جميلة مثل هذه الطائرة.

O yerleşimciler kimsenin onları rahatsız etmesini istemediyse bu kadar güzel bir yeri yurt edinmemeliydiler.
إن لم يرغب اولئك المستعمرين من احد إزعاجهم فلم يجدر بهم إختيار مكان جميل كهذا للعيش

Bu kadar güzel bir şeyi göndermek zor olmalı.
بيدو انه من الصعب ان تترك شيء جميل كهذا

etrafımda aşık erkekler var ama onların burada olduğunu unutma ve bu kadar güzel bir kadın nasıl farkedilemez
الرجال يحبون أن اكون حولهم، لكنهم نسوا اننى هنا وكيف يمكن لاْمرأة جميلة مثلك ان تذهب دون أن يلاحظها أحد ؟

Ayrıca seninki kadar güzel bir karım olsaydı onun yanından ayrılmamaya çalışırdım.
إلى جانب، لو كنت أملك زوجة جميلة مثلك لن أكون متسرعاً للغاية على ترك صُحبتها.

Kim bilir ne kadar zamandır bu kadar güzel bir ev yemeği yememiştim.
لم أتناول وجبة منزلية بهذه الروعة حتى عندما كنت في الوطن

Bu kadar güzel bir şey nasıl böyle kötü olabilir?
كيف يمكن لشيء بهذا الجمال أن يكون بهذا السوء ؟

Bu kadar güzel bir örnek görmemişinizdir değilmi?
قطعة بمثل جمال هذه

Bu kadar güzel bir şeyi nereden buldun?
اوه,جريجورى, اين وجدت شئ جميل مثل هذا ؟

Senin kadar güzel bir kız, nasıl olur da böyle bir çetenin içine düşer?
كيف انتهي المطاف بفتاةٌ جميلة مثلكِ أن تكون مع عصابة مجرمين؟