Haftada üç kez, bu kadar geç saatte kiminle görüşüyor? | Open Subtitles | إنه في وقت متأخر ثلاثة أيام في الأسبوع. بمن يجتمع؟ |
Merak ettim de, o kadar geç saatte niye onun evindeydin? | Open Subtitles | نتساءل فقط لماذا كنت في منزله في وقت متأخر من الليل |
Hayır, sadece... Bu kadar geç saatte kimseyi beklemiyordum. | Open Subtitles | كلا كنت لم أتوقع رؤيتك بهذا الوقت المتأخر |
Bu kadar geç saatte kim arıyor? | Open Subtitles | من يتصل متأخرا ؟ |
Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim ama yarın sabah seninle görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | أسفة على الإتصال بوقت متأخر لكن من الضروري أن أجتمع معكِ في الصباح |
Bu kadar geç saatte yolu arabalarla paylaşmaya pek alışık değilim de. | Open Subtitles | لم أعتد على رؤية السيّارات على هذا الطريق في هذا الوقت المتأخّر. |
Ailen bu kadar geç saatte burada olduğunu biliyor mu Hunter? | Open Subtitles | أيعرف والديكِ أنكِ هنا لهذا الوقت المتأخر ؟ |
- Hayır, teşekkürler. Hayır, bu kadar geç saatte ne yapıyorsun demek istedim? | Open Subtitles | لا شكرا ماذا كنت تفعل فى وقت متأخر كهذا ؟ |
Bu kadar geç saatte seni evden aradığım için üzgünüm ama ilginç bir tesadüf duymak ister misin? | Open Subtitles | آسف للإتصال ببيتك في وقت متأخر لكنك ستودين سماع مصادفة ممتعة |
Bu kadar geç saatte nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | الى اين انت ذاهب هذا في وقت متأخر من الليل؟ |
Neden buraya bu kadar geç saatte gelmemizi istediniz? | Open Subtitles | لماذا يطلب منا أن يأتي في وقت متأخر جدا؟ |
Bu kadar geç saatte aradığım için üzgünüm, yarın sana bir öğlen yemeği ısmarlayabilir miyim? | Open Subtitles | انظري، آسف لاتصالي في وقت متأخر جداً، أود أن أدعوك على الغداء غداً؟ |
Bu kadar geç saatte ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا فى وقت متأخر كهذا ؟ |
Sen aradın, seni bu kadar geç saatte burada bulacağımı sanmazdım. | Open Subtitles | هو من إتصل بي ، لم أكن متأكدا أني سأجدك هنا بهذا الوقت المتأخر |
- Bu kadar geç saatte geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | -مرحباً . -شكراً على مجيئك بهذا الوقت المتأخر . |
Bu kadar geç saatte kim arıyor? | Open Subtitles | من يتصل متأخرا ؟ |
Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim.. | Open Subtitles | أعتذر لاتصالي متأخرا |
Bu kadar geç saatte rahatsız ettiğim için kusuruma bakma. | Open Subtitles | آسف على المرور بوقت متأخر |
İyi geceler Bay Cicero. Bu kadar geç saatte sizi buralara kadar getirdiğimiz için kusura bakmayın. | Open Subtitles | مساء الخير يا سيد (سيسرو) آسف لإحضارك هنا بوقت متأخر |
Bu kadar geç saatte gelmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرًا لك على السماح لي بالزيارة في هذا الوقت المتأخّر جدًّا. |
Bu kadar geç saatte ayakta olmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب أن تسهري لهذا الوقت المتأخر |