Masada oturan asalaklar da, sonuna kadar onun peşinden gidecekler. | Open Subtitles | وكل تلك الطائرات بدون طيار سوف يلحقون به حتى آخر كسرة خبز |
Bir kişiyi çıplak görene kadar onun ne kadar kapasiteli olduğunu söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك معرفة ما بمقدور الشخص القيام به حتى تراه عاريـًا |
Çocuklar banyoya kadar onun peşinden gidiyor. | Open Subtitles | ورجال تلحق به حتى إلى الحمام |
Ben yeterli parayı biriktirene kadar onun için en iyi yer orası. | Open Subtitles | هذا هو حقاً افضل مكان له حتى أستطيع الحصول على ما يكفي من توفير المال. |
Ben yeterli parayı biriktirene kadar onun için en iyi yer orası. | Open Subtitles | هذا هو حقاً افضل مكان له حتى أستطيع الحصول على ما يكفي من توفير المال |
Bir adamım dış dünyada sıkışıp kaldı ve bu işin sonunu bulana kadar onun için yapabileceğim hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لدي ضابط معزول عن العالم وليس هناك شيء يمكن ان افعله له حتى أصل لحقائق الأمور |
Ailesi gelene kadar onun için en iyi yer olur diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه أفضل مكان له حتى يأتي أحد أفراد عائلته |
Şu ana kadar onun için kolaydı. | Open Subtitles | كان من السهل بما فيه الكفاية بالنسبة له حتى الآن. |