Bu, insanları 50 ya da 60'larında vuran kafa karıştırıcı bir hastalık. | TED | إنه مرض مربك يصيب الأشخاص في الخمسينيات أوالستينيات من عمرهم. |
Bu kafa karıştırıcı ve iç karartıcı ve bazen hepimiz, özellikle karantinada yalnız hissediyoruz. | TED | مربك ومحبط، وأحياناً، نشعر بالوحدة، خصوصاً أثناء العزل. |
Eğer çok yaşlı ve aptalsanız sosyal medya kafa karıştırıcı olabilir. | Open Subtitles | مواقع التواصل الاجتماعي تكون مربكة إذا كنت كبير جداً أو غبي |
Biliyorum kafa karıştırıcı ama artık yeni bir hayatın var. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر محيّر ولكن صارت لديكِ الآن حياة جديدة |
Rusya'nın hiç itiraz etmemesi daha da kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | ،وكما يبدو فإن روسيا لا تبدي أي اعتراض وهذا ما يجعل الأمر مربكاً أكثر |
Görünüşe göre boşanma sizin için de duygusal ve kafa karıştırıcı bir durumda Oliver için ne kadar ağır bir durum olduğunu tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً من الواضح أن الطلاق مُربك وعاطفي إليكما لكن تستطعان تصوّر كم هو كبير بالنسبة لأوليفر |
Çok kafa karıştırıcı. Neyin gerçek olduğunu, neyin olmadığını bilemiyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت مشوش للغاية بحيث لا تعرف الحقيقة من غيرها |
Çünkü tam ortasındayken değişim çok ama çok kafa karıştırıcı görünüyor. | TED | لأن الإنتقال يبدوا مربكا للغاية، عندما نكون في وسطه تماما. |
Bu çok karşı konulmaz ve kafa karıştırıcı bir şey. | Open Subtitles | هناك الكثير فيما يخص ذلك إنه أمر مربك ومشوش |
Biliyorum, bu herkes için oldukça kafa karıştırıcı bir durum. | Open Subtitles | دعونا نتكلم حول الأمر لأنه... أمر مربك جداً بالنسبة للجميع |
Düşmanın olan birini seviyormuş gibi yapmanın ne kadar kafa karıştırıcı bir durum olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرف كم هو مربك أن تتظاهر بأنك تحب شخص ما. والذي هو عدوك. |
Çocukken hayat benim için kafa karıştırıcı ve karmaşıktı. Trenlerse düzeni temsil etti. | Open Subtitles | عندما كنت طفلًا، كانت الحياة مربكة وفوضوية بالنسبة لي، والقطارات مثلت لي النظام |
Kahretsin! Kırmızı forma olayını unuttum. Bu oyun çok kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | اللعنة, لقد نسيت مسألة القميص الاحمر باكملها, هذه اللعبة مربكة |
Wall Street yaptıkları işi sadece kendilerinin yapabileceğine inandırmak için, kafa karıştırıcı terimler kullanmayı sever. | Open Subtitles | العاملين في وول ستريت يحبوا استعمال مصطلحات مربكة كي يجعلوك تظن أنهم فقط من يمكنهم فعل ما يفعلونه |
Paralı askerler, Tehlikeli çifte ajanlar ve hiçbirisinin davranışları tamamen sizinki kadar kafa karıştırıcı olmadı | Open Subtitles | ،مرتزقة عملاء مزدوجون ورغم ذلك لم أجد نهائيـًا سلوك محيّر مثلكم |
Bunun sen ve arkadaşların için kafa karıştırıcı olduğunu biliyorum. Cicely'den bir tuzaktaymışsınız gibi kaçıyorsunuz. | Open Subtitles | أدري أنه وضع محيّر لك ولأصدقائك، تحاولون الفرار من البلدة كأنما هي فخّ. |
Bu çok kafa karıştırıcı olacak. | Open Subtitles | .. تعلم ، أنت الآخر عندما كنت . هذا سيكون مربكاً جداً |
Tanrım, bu gerçekten kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | ولم أعد مرتبطة الآن رباه! هذا مُربك للغاية |
Solak olmama rağmen kafa karıştırıcı bir durum. | Open Subtitles | .الامر بالنسبه للشخص الايسر ايضا مشوش للعقل |
Gittikçe daha hızlanıyor, bu nedenle çok kafa karıştırıcı göründüğünü düşünüyorum. | TED | ويصبح الشيء أسرع وهذا حسب إعتقادي ما يبدو مربكا للغاية. |
Ama sorun şu ki, eğer karşındaki de aynı senin yaptığın gibi sana samimi davranmaya başlarsa, oyun, korkunç derecede kafa karıştırıcı olabilir. | Open Subtitles | تكمن المشكلة إذا ما بدأ خصمك بالتمظهر بالصدق بذات الوقت معك فتصبح اللعبه حينها محيرة بشكل مريع |
Oğlum, gençliğin nasıl birşey olduğunu bilirim. kafa karıştırıcı zamanlardır. | Open Subtitles | يا بني، أعرف كيف تبدو فترة المراهقة إنها فترة مشوشة جداً |
O kadar da kafa karıştırıcı değil! Ne istediğini soracaksın kadına. | Open Subtitles | إنه ليس مشوشاً إلى هذه الدرجة اسألها ماذا تريد |
Harika ve biraz kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | رائع ، و مُحير بعض الشىء. |
Ben çok kafa karıştırıcı buldum çünkü sanki ikisi de duvara filan bakıyormuş gibiydi. | Open Subtitles | اعتقد انه كان محيراً جداً, لقد بدا و كأنهم ينظرون إلى الحائط |
36 saatlik kickball anlatım hayatımda hiç bu kadar kafa karıştırıcı bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | خلال 36 ساعة لتغطيتي هذه اللعبة يا رفاق، لم أرَ شيئاً محيّراً هكذا. |
Sandığım kadarıyla çok kafa karıştırıcı olmalı. | Open Subtitles | حسناً , حيرة كبيرة .. أستطيع تخيٌل ذلك |
Kayınpederim hastalandığı için kafa karıştırıcı bir duruma mahsur kalacaksın. | Open Subtitles | ، حيث أن حماي إنهار فستكونين في موقف محير وصعب |