Konuşup bağıracağız, sonrasında da kafalarında... sandalyeleri kıracağız, hepsi bu. | Open Subtitles | سوف نتكلم ونصرخ نكسر الكراسى ونضربهم على رؤوسهم وهذا كل الأمر |
kafalarında su kabakları ve ellerinde uzun çubuklar var. | Open Subtitles | لديهم شيء كالقرع على رؤوسهم وعصي طويلة في أيديهم |
- Geyikler korkusuz, güçlü hayvanlardır ama aynı zamanda kafalarında dallar olan aptallardır. | Open Subtitles | , شجاعتهم تظاهي قوة الوحوش مع القرون التي على رؤوسهم |
kafalarında bir kovayla, yeni düz ekran televizyonunun içine girmişler. | Open Subtitles | يحصلون على دلو على رأسهم و يتجهون باتجاه شاشة التلفاز المسطحة الجديدة |
Çocuklarla ve kafalarında şekerlemelerle olan kısım bu mu? | Open Subtitles | الجزء الخاص بالاطفال و الخوخ و السكر ؟ تلعب فى رأسهم |
kafalarında gerçek para imajı yaratacağım. | Open Subtitles | سأعمل على وضع كل شيء " من ناحية " الدولارت الحقيقية |
Ama açık ki kafalarında kazanç çok yukarılarda | Open Subtitles | لكن من الواضح تماما أن الأرباح أعلى من ذلك بكثير مما بعقولهم |
Röntgenciler kafalarında saplantılarının nasıl olması gerektiği hedefinin fantezisini yaratıyor gibidir. | Open Subtitles | مسترقو النظر يحبو أن يخترعوا أحلاما برأسهم عما يجب أن يكون عليه من هم مهووسون بشأنهم |
Ve sonra insanlar, kafalarında minderleriyle koşmaya başladı kadınlar ve çocuklar, sanki minder kurşunları durdurabilecekmiş gibi. | Open Subtitles | وكان الناس يركضون بالفرش على رؤوسهم النساء والأطفال كما لو ان الفراش سيوقف الرصاصة |
kafalarında bandanalarıyla görürsün ve çok kötü görünüyor, dersin. | Open Subtitles | عندما تراهم مع ذلك الوشاح على رؤوسهم تقول ياالهي هذا سيء |
Dr. Harrison gibi muhteşem doktorların kafalarında cerrahi bir ritim vardır. | Open Subtitles | الاطباء الرائعين مثل دكتور هاريسون لديهم ايقاع للجراحة في رؤوسهم |
Tiyatro insanı olarak tiyatro ile ilgili bildiğim ve sevdiğim şey, izleyiciler geldiğinde ve kuşkularını bir kenara bıraktıklarında, erkeklerin veya kadınların kafalarında çim taçları ile salındıklarını gördüğünde, ağaçlı çayırlığa düştüğünüzü bilirsiniz. | TED | وكوني فنانة مسرحية, وما اعرفه واحبه بشأن المسرح هو انه عندما يأتي الجمهور ويؤجلوا عدم ايمانهم عندما ترى رجال أو نساء يسيرون بطبق من العشب فوق رؤوسهم تعلم أنه السافانا |
Ama şimdi kafalarında 20 ölümcül kesikle yerinden kalkıyorlar. | Open Subtitles | مع عشرين جرحا قاتلاً فى رؤوسهم |
kafalarında ölmenin nasıl birşey olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون ما هو يشبه الموت في رؤوسهم . |
kafalarında beyin olmayabilir, ...ama tüm erkeklerin onları sikmek istediğini bilirler. | Open Subtitles | ... ربما لا يملكون عقل داخل رؤوسهم و لكنهن يدركن ما يريده منهن الشباب |
Ömrünün yarısını kafalarında geçirince bunu çok iyi anlıyorsun. | Open Subtitles | ستقضي نصف عمرك في رأسهم وبعدها سيصبح كل شيء واضحاً |
Duyduğum kadarıyla adamlar buraya ceplerinde altın, kafalarında da sırlarla gelip yükleri hafiflemiş halde geri dönerlermiş. | Open Subtitles | سمعت أنه يوجد مكان حيث يأتي الرجال ومعهم نقود بجيبوهم، وأسرار في رأسهم ثم يغادرون بدون الاثنين. |
Eğer kafalarında bir kurşunla çölde bulurlarsa onları belki de pek temiz bir yanlış anlama olmaz. | Open Subtitles | لو عثروا عليهم مقتولين في الصحراء وهنالك رصاصة في رأسهم من الممكن انه ليس التضليل الافضل |
kafalarında hep bunu kuruyorlar. | Open Subtitles | أنه كل ما يدور فى رأسهم على أية حال |
kafalarında gerçek para imajı yaratacağım. | Open Subtitles | سأعمل على وضع كل شيء " من ناحية " الدولارت الحقيقية |
Matematikçiler ise olayı kafalarında canlandırırlar. | Open Subtitles | أما متخصصوا الرياضيات فيقومون بعمل محاكاتهم بعقولهم |