"kafalarında" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رؤوسهم
• رأسهم
• سأعمل على وضع كل
• بعقولهم
• برأسهم
• وضع كل شيء

Konuşup bağıracağız, sonrasında da kafalarında... sandalyeleri kıracağız, hepsi bu.
سوف نتكلم ونصرخ نكسر الكراسى ونضربهم على رؤوسهم وهذا كل الأمر

kafalarında su kabakları ve ellerinde uzun çubuklar var.
لديهم شيء كالقرع على رؤوسهم وعصي طويلة في أيديهم

- Geyikler korkusuz, güçlü hayvanlardır ama aynı zamanda kafalarında dallar olan aptallardır.
, شجاعتهم تظاهي قوة الوحوش مع القرون التي على رؤوسهم

kafalarında bir kovayla, yeni düz ekran televizyonunun içine girmişler.
يحصلون على دلو على رأسهم و يتجهون باتجاه شاشة التلفاز المسطحة الجديدة

Çocuklarla ve kafalarında şekerlemelerle olan kısım bu mu?
الجزء الخاص بالاطفال و الخوخ و السكر ؟ تلعب فى رأسهم

kafalarında gerçek para imajı yaratacağım.
سأعمل على وضع كل شيء " من ناحية " الدولارت الحقيقية

Ama açık ki kafalarında kazanç çok yukarılarda
لكن من الواضح تماما أن الأرباح أعلى من ذلك بكثير مما بعقولهم

Röntgenciler kafalarında saplantılarının nasıl olması gerektiği hedefinin fantezisini yaratıyor gibidir.
مسترقو النظر يحبو أن يخترعوا أحلاما برأسهم عما يجب أن يكون عليه من هم مهووسون بشأنهم

Ve sonra insanlar, kafalarında minderleriyle koşmaya başladı kadınlar ve çocuklar, sanki minder kurşunları durdurabilecekmiş gibi.
وكان الناس يركضون بالفرش على رؤوسهم النساء والأطفال كما لو ان الفراش سيوقف الرصاصة

kafalarında bandanalarıyla görürsün ve çok kötü görünüyor, dersin.
عندما تراهم مع ذلك الوشاح على رؤوسهم تقول ياالهي هذا سيء

Dr. Harrison gibi muhteşem doktorların kafalarında cerrahi bir ritim vardır.
الاطباء الرائعين مثل دكتور هاريسون لديهم ايقاع للجراحة في رؤوسهم

Tiyatro insanı olarak tiyatro ile ilgili bildiğim ve sevdiğim şey, izleyiciler geldiğinde ve kuşkularını bir kenara bıraktıklarında, erkeklerin veya kadınların kafalarında çim taçları ile salındıklarını gördüğünde, ağaçlı çayırlığa düştüğünüzü bilirsiniz.
وكوني فنانة مسرحية, وما اعرفه واحبه بشأن المسرح هو انه عندما يأتي الجمهور ويؤجلوا عدم ايمانهم عندما ترى رجال أو نساء يسيرون بطبق من العشب فوق رؤوسهم تعلم أنه السافانا

Ama şimdi kafalarında 20 ölümcül kesikle yerinden kalkıyorlar.
مع عشرين جرحا قاتلاً فى رؤوسهم

kafalarında ölmenin nasıl birşey olduğunu bilmiyorlar.
انهم لا يعرفون ما هو يشبه الموت في رؤوسهم .

kafalarında beyin olmayabilir, ...ama tüm erkeklerin onları sikmek istediğini bilirler.
... ربما لا يملكون عقل داخل رؤوسهم و لكنهن يدركن ما يريده منهن الشباب

Ömrünün yarısını kafalarında geçirince bunu çok iyi anlıyorsun.
ستقضي نصف عمرك في رأسهم وبعدها سيصبح كل شيء واضحاً

Duyduğum kadarıyla adamlar buraya ceplerinde altın, kafalarında da sırlarla gelip yükleri hafiflemiş halde geri dönerlermiş.
سمعت أنه يوجد مكان حيث يأتي الرجال ومعهم نقود بجيبوهم، وأسرار في رأسهم ثم يغادرون بدون الاثنين.

Eğer kafalarında bir kurşunla çölde bulurlarsa onları belki de pek temiz bir yanlış anlama olmaz.
لو عثروا عليهم مقتولين في الصحراء وهنالك رصاصة في رأسهم من الممكن انه ليس التضليل الافضل

kafalarında hep bunu kuruyorlar.
أنه كل ما يدور فى رأسهم على أية حال

Matematikçiler ise olayı kafalarında canlandırırlar.
أما متخصصوا الرياضيات فيقومون بعمل محاكاتهم بعقولهم