kafanızın arkasını çarptığınız için kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | إنه فقدان ذاكرة لمدة قصيرة من الضربة على مؤخرة رأسك |
Karşılaştığınızda, size kilitlenirler, gözünüzün içine bakarlar, kişisel alanınızı istila ederler, kafanızın arkasına masaj yaparlar. | TED | فعندما تلتقيهم، فإنهم يصبون اهتمامهم عليك، وينظرون في عينيك مباشرة، ويغزون محيطك الشخصي، ويربتون على مؤخرة رأسك. |
Scott Klemmer: Yani, Bush gelecekte kafanızın tam ortasına bir kamera takacağınızı hayal etti. | TED | سكوت كلامير: لذا فبوش قد تخيل أنه في المستقبل، سترتدي كاميرا في منتصف جبهة رأسك. |
Şimdi hepiniz duvara doğru dönün ve kollarınızı kafanızın arkasında birleştirin. | Open Subtitles | والأن وجوهكم للحائط وضعوا ايديكم فوق رؤوسكم |
Elleriniz kafanızın üzerinde dışarı çıkın yoksa ateş açarız. | Open Subtitles | أخرجوا وأيديكم فوق رؤوسكم أو إننا سنطلق النار |
İlk olarak yüzünüz yere gelecek ve elleriniz kafanızın arkasında olacak şekilde herkesin yere yatmasını istiyorum. | Open Subtitles | أول شيء سَأَحتاجُ لكُلّ شخصِ إلى تمدّدْ على الوجه بأيديكَ وراء رأسكَ. |
Kraniyotomi sırasında kafanızın içine delik açarlar. | Open Subtitles | أثناء عمليّة حَجُّ القِحْف " إنّهم يُحدثون ثقباً في رأسكَ " |
kafanızın tam içinde kola kutusu açıyorum, harika bir şey bu. | TED | لدي علبة كوك يمكنني فتحها بجانب رأسك هذا حقا رائع |
kafanızın içindeki sesler ve tekrarlanan rüyalar azalmaya başladı mı? | Open Subtitles | هل بدأ الضجيج الموجود في رأسك و أحلامك المؤرقة في الإختفاء ؟ |
kafanızın içine girdik. | Open Subtitles | لقد دخلنا داخل رأسك, و دخلنا عبر كل منافذك.. |
Bütün isimler ve tarihler kafanızın içinde. İstediğiniz, size gereken sadece bir hikaye. | Open Subtitles | كل الأسماء و العناوين موجودة في رأسك إن ما تريده و تحتاج إليه حقاً هو قصة |
Bazı tedaviler uygulayıp kafanızın durumuna bakacaklar. | Open Subtitles | سيجرون بعض الفحوصات. ليتحققوا من أن رأسك بخير. |
Belki de meyve kafanızın içinde değil kafanızı üstünde olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تضع الفاكهة على رأسك وليس فى داخلها |
Bir hippi hapçısını koruyacağız diye kafanızın patlamasına gerek yok. | Open Subtitles | لا سبب وجيه لنسف رؤوسكم من حراسة خازنة عقاقير |
Eminim kafanızın üzerinden geçen ve boydan boya bu mahkeme salonuna konumlandırılan kameraları farketmişsinizdir. | Open Subtitles | لا بد أنكم لاحظتم الكاميرات المعلقة فوق رؤوسكم والموزعة توزيعًا استراتيجيًا في أنحاء قاعة المحكمة هذه تجاهلوها |
kafanızın uçmasını istemiyorsanız, hareket etmeyin! | Open Subtitles | لا يتحرك أحد وإلا فجرت رؤوسكم |
kafanızın içi kedi sidiği ile dolu. | Open Subtitles | رؤوسكم مملوؤة ببول القطط. |
Elleri kafanızın arkasına! | Open Subtitles | ضعوا أيديكم وراء رؤوسكم. |
Ellerinizi kafanızın arkasına koyun Dışarı çık | Open Subtitles | يديك وراء رأسكَ. إخرجْ |
Bu sadece kafanızın içinde olsa bile. | Open Subtitles | حتى لو كانَ ذلكَ في رأسكَ فقط |