"kahveyi" - Traduction Turc en Arabe

    • القهوة
        
    • القهوه
        
    • قهوة
        
    • للقهوة
        
    • قهوتي
        
    • بالقهوة
        
    • القهوةَ
        
    • قهوته
        
    • القهوةِ
        
    • قهوتك
        
    • تسكبين الحليب
        
    • والقهوة
        
    kahveyi bir elinle, fincanı ve tabağını diğer elinle tut. Open Subtitles أرفعي أبريق القهوة بيد واحدة و الفنجان و صحنه بالأخرى
    Eğer sen kahveyi hazırlamazsan, kimse içecek bir şey bulamaz. Open Subtitles إذا لم تصبي القهوة بنفسك فلن يشرب أحد شيئا هنا
    66-Xray, kahveyi aklınızdan bile geçirmeyin. Sizin içinde bir işim var. Open Subtitles اكس راى لا تفكر حتى فى القهوة لدى استدعاء من اجلك
    Bu kahveyi içeceksen, bunu dışarıda yapmalısın Open Subtitles اذا كنت تنوي شرب هذه القهوه اعتقد يجب ان تخرج بها الى الخارج
    Soğukta yatıp, çiğ et ve balık yiyebilirim ama sıcak kahveyi özlüyorum. Open Subtitles حَسناً , يمكنني ان انام بالبرد وحتى ان آكل لحما اوسمكا نيئا ولكن لااستغني عن قهوة المساء الساخنة
    Ama o kahveyi uzattıkları zaman hayatımda böyle güzel bir şey içmemiştim. Open Subtitles لكن عندما ناولوني فنجان القهوة ذاك لم أذق طعماً أكثر طيبة منه
    Tamam, kahveyi ben ısmarlıyorum çünkü ben lütufkar bir muzafferim. Open Subtitles حسناً، إسمعي، سأشتري القهوة لأنني ربحت، و أنا فائز كريم
    Davetini kabul ederim ama bu sefer kahveyi ben yapacağım. Open Subtitles أوافق على الدعوة, فقط إذا حضرت أنا القهوة هذه المرة
    Ya da aldatılmaktan. kahveyi gidip başka bir yerden almışlar. Open Subtitles أو خداع، يعني إذا كانت هناك الحصول على القهوة عشوائية،
    Ayrıca inatçı, hırsı ve garip birisin ve kahveyi seviyorsun. Open Subtitles أنت أيضا عنيد، تنافسية، محرجا بعض الشيء، و وتحب القهوة.
    Onun yerine, beni uyandırmasına son derece ihtiyaç duyduğum bir fincan kahveyi düşünüyorum. TED بالعكس، فإنني أفكر في كوب القهوة الذي احتاجه بشدة ليوقظني
    Gölgede yetişmiş kahveye yatırım yaparsanız, daha az tatlı püre alır mısınız, ya da kahveyi içmek yerine? TED هل ستحصل على حساء غير لذيذ اذا استثمرت في زراعة القهوة بدلاً من شربها؟
    Ed, mahalle kahvemde hangi kahveyi servis edeceklerini seçen kişi. TED وإد هو من يختار نوع القهوة الذي يقدمونه في المقهى القريب مني.
    Bunun amacı kahveyi ağzınızın her tarafına dağıtmak. TED من أجل أن تلامس القهوة جميع أنحاء الفم،
    Mesela bütün masrafların ödendiği bir Roma seyahati, ulaşım, kahvaltı dahil, ama sabah içeceğiniz kahveyi kapsamıyor. TED ماذا إن كانت الرحلة لروما، وكل المصاريف مدفوعة، المواصلات ، الإفطار. لكنها لا تشمل القهوة في الصباح.
    Sen kahveyi getir. Neden masada söylemiyorsun, deli bir kocan olacak. Open Subtitles أحضر القهوة تغنى على المائدة ستتزوجين رجلا مجنون
    Ben pastırmayla yumurtaları ayarlayayım. Siz kahveyi yapabilir misiniz? Open Subtitles . سأعد بعض البَسطرمة والبيض أتستطيعيّن إعداد القهوة ؟
    Yarım galon buharı üstünde sıcak kahveyi içmiş birine göre! Open Subtitles لأجل شخص شرب للتو نصف جالون من القهوه الساخنه المليئه بالبخار
    Aptal! Sıcak kahveyi heryerime dökecektin? Open Subtitles هل انت غبى لقد كنت ستوقع قهوة ساخنة عليا
    Charmaine diye bir kızla tanıştım. Nereli olduklarını, lakaplarını, kahveyi nasıl içtiklerini öğrenin. Open Subtitles اكتشفوا من اين هم ، واسمائهم الحركيه وكيف طريقة شربهم للقهوة
    Parasını ödediğim kahveyi almak için uzanmak, inanılmaz tehlikeli bi şey haline geliyor. TED الوصول للأعلى لجلب قهوتي التي دفعت ثمنها هو تجربة خطرة بشكل لا يصدق.
    Hakiki kahve yapmam. Hakiki kahveyi dışarıdan içerim. Open Subtitles لا أحتفظ بالقهوة الحقيقية هنا، أتناول قهوتي بالخارج
    kahveyi koyduğun zaman bilgisayarı kurcaladın değil mi? Open Subtitles عندما كُنْتَ تَصْبُّ القهوةَ كنت تعبث بجهازي أليس كذلك؟
    Bunu yaparken de yanlışlıkla kahveyi asıl silahlı adamın üzerine döktü. Open Subtitles لكن بينما هو عَمِلَ ذلك، ضَربَ قهوته في الرجل المُسلَّحِ الفعليِ،
    İkinci kahveyi içmemem gerekirdi. Open Subtitles مَا كَانَ يَجِبُ أَنْ اتناول فنجان القهوةِ ذلك.
    Dediğine göre kötü kapaklar kahveyi zehir edebilirmiş. TED حيث يقول إن الغطاء الرديء قد يفسد طعم قهوتك.
    - Açıkçası tek duyduğum "grouphead" oldu. Yani iyice bastırıp, düğmeyi açıp 3 saniye bekleyip, 30 saniye kaynatıp öyle alıyoruz kahveyi. Open Subtitles لذا دسّي، أجمعي، حرّكي المقبض، أنتظري 3، بعد 30 ثانية تنفجر، عندها تسكبين الحليب.
    Geçici sekreter gelir gelmez... telefon işlerini, kahveyi vesaire ona açıklayacağım. Open Subtitles هو صبي. بأي حال، ما أن تصل الموظفة المجتهدة المؤقتة، سأشرح لها الهواتف والقهوة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus