| Ülkede gidip o lanet olası Kaiser'i ezmek istemeyen delikanlı yoktur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هناك شاب في الدولة لا يريد تحطيم هذا القيصر اللعين. |
| Azıcık fırsat verilse Kaiser'i de memnun ederdiniz herhalde. | Open Subtitles | ويقولون انك تفعل هذا بارادة وطلب القيصر هيتلر |
| Hepimiz "yermi" demek zorundaydık, çünkü Kaiser "yirmi" sözcüğümüzü çalmıştı. | Open Subtitles | كنّا نقول "دكتي" لأن ذلك القيصر سرق منّا كلمة "عشرين" |
| Çavuş Dunne, Olivia Chandler ve Wendell Kaiser'ın tek bir ortak noktaları var. | Open Subtitles | رقيب دان، أوليفيا تشاندلر و ندل كايزر جميعهم لديهم شيء و احد مشترك |
| Kaiser her an gelebilir. | Open Subtitles | كما تعلم، كايزر سيبقى هنا لفترة من الوقت |
| Dawnelle hastalara Kaiser'i dinlememeleri ve kızını tedavi etmeleri için yalvardı. | Open Subtitles | أستسمحت "داونيل" الأطباء أن لا يستمعوا إلى قيصر ولمعالجة بنتها |
| Saatlerce gecikmeden sonra Kaiser'e gönderildi. | Open Subtitles | بعد ساعات من التأخير هي نقلت إلى قيصر |
| Kaiser'le savaştım. | Open Subtitles | أنا محارب قديم قاتلت بالقرب من القيصر بمفردي |
| Seni temin ederim, Kaiser gidecek ve belki Veliaht Prens de ama bir hükümdarlık olacak. | Open Subtitles | القيصر سيذهب أستطيع أن أظمن لك وربما ولي العهد أيضاً لكن ستكون هنالك مدة وصاية على الحكم |
| Onun Kaiser'in 3. kuşaktan, şeytanın da 2. kuşaktan kuzeni olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون انه ابن عم القيصر و ابن خال الشيطان |
| Kaiser bu ülkenin insanlarının kayıplarını telâfi edemez fakat Almanlar yine de yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بوسع القيصر فعله لتعويض الرجال والنساء في هذا البلد ولكن يجب أن يدفع الألمان الثمن .. |
| Von Hindenburg, Kaiser'i, ateşkes imzalamaya ikna etti. | Open Subtitles | إن فون هينديبورغ يطالبُ من القيصر أن يوقّع على الهدنة. |
| Kaiser, yeni silahı görünce, ateşkesi imzalamayacaktır. | Open Subtitles | عندما يرى القيصر الأسلحة الجديدة.. فإنّهُ لن يوقّع على الهدنة. |
| Kaiser'in miğferini getireceğim. Sen kendini getirmeye bak. Bu beni daha çok mutlu eder. | Open Subtitles | . سأحضر لك خوذة القيصر - . فقط ارجع بنفسك ولا شىء أكثر - |
| Kaiser'in miğferini getireceğim. Sen kendini getirmeye bak. Bu beni daha çok mutlu eder. | Open Subtitles | . سأحضر لك خوذة القيصر - . فقط ارجع بنفسك ولا شىء أكثر - |
| Kahretsin. Bu yaşlı Kaiser'in sağlam bacakları varmış. | Open Subtitles | تبا,ذلك القيصر الكبير حصل على السيقان |
| Diğer taraftan Wendell Kaiser bahisçiye borçluydu ve kendisine arka çıkacak birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | من ناحية أخرى لديك وندل كايزر ، الذي يغرق في ديونه إلى وكيل المراهنات ويريد إزاحته من طريقه |
| Kaiser New York'tayken Dunne Olivia'nın yardımıyla bahisçiyi öldürdü. | Open Subtitles | بينما كايزر كان في نيويورك دان قتل وكيل المراهنات بمساعدة أوليفيا |
| Dawnelle hastalara Kaiser'i dinlememeleri ve kızını tedavi etmeleri için yalvardı. | Open Subtitles | (مور)إستجدىَدانيلالأطباءللَيسوا إستمعْ إلى قيصر ولمُعَالَجَة بنتِها. |
| Saatlerce gecikmeden sonra Kaiser'e gönderildi. | Open Subtitles | (مور)بعدساعاتِمِنْالتأخيرِ. هي نُقِلتْ إلى قيصر. |