Saatin muhafazası içindeki kalıntıyı test ettim. Saf kristal koka yaprağı. | Open Subtitles | فحصتُ البقايا من داخل غلاف الساعة قلويدات التروبان الكرستاليّة النقيّة |
10.000 set kalıntıyı nasıl inceleyeceğiz? | Open Subtitles | كيف يمكننا التدقيق في 10.000 من البقايا الموجودة حالياً؟ |
Ve o eski kalıntıyı arıyorsan onun kadar salaksın. | Open Subtitles | وحماقته ايضا ان كنت تبحث عن هذه البقايا القديمه |
Jimnastik salonundaki yeşil kalıntıyı analiz ettim ve bilin bakalım ne çıktı? | Open Subtitles | لقد حللت المخلفات الخضراء التي على أرضية النادي، و احزروا ماذا |
Havaalanında yolunu kesin kalıntıyı alın ve onu öldürün. | Open Subtitles | إعترضه في المطار إحصل على المصنوعة اليدوية وإقتله |
Şili'deki kalıntıyı bulduktan sonra bana bir adam saldırdı. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمنيَ سابقا,هاجمني بعد ما عثرت علي اليدوية التي وَجدتهاُ في تشيلي |
Beyaz kristal kalıntıyı görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى هذه البقايا البلورية البيضاء؟ |
Silahın tetiğindeki kalıntıyı belirledim. | Open Subtitles | -تعرفت على البقايا التي على الزناد |
Şu siyah kalıntıyı görebiliyor musunuz? Bu istir. | Open Subtitles | أترى تلك البقايا السوداء هنا؟ |
Ama Savitar, daha sonra Savitar olabilmesi için bu kalıntıyı sağ bırakıyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}لكن (سافيتار) يترك البقايا الزمنية تحيا لتصبح لاحقًا (سافيتار) |
Ama Savitar, daha sonra Savitar olabilmesi için bu kalıntıyı sağ bırakıyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} لكن (سافيتار) يترك البقايا الزمنية تحيا لتصبح لاحقًا (سافيتار) |
kalıntıyı görünce kaçmış. | Open Subtitles | -لقد لاذا بالفرار حالما شاهدا البقايا . |
Ne zaman yeni bir kalıntıyı açığa çıkarsam derhal gizli bilgi oluyordu. | Open Subtitles | كل مرة كشفت مصنوعة أبكاني اليدوية جديدة... أصبح سري فورا. |
Şili'deki kalıntıyı bulduktan sonra bana bir adam saldırdı. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمني أمس... كان بعد مصنوعة أبكاني اليدوية وجدت في تشيلي. |