- Bir boğaz enfeksiyonuydu. Ama Cuma gününden pazara kadar hastanede kaldık. | Open Subtitles | إنها كانت عدوى حنجرة لكننا بقينا في المستشفى من الجمعة إلى الأحد |
İlk partin için Paris'te kaldık, ...bu yüzden nasıl geçtiğini anlatsan? | Open Subtitles | لقد بقينا في باريس لأجل حفلتكِ هذه لذا اخبريني كيف جَرتْ |
Yani, buradan geçidi çalıştırma fırsatını yakalayamazsak, burada kaldık. - Öneriler? | Open Subtitles | اذا لم نحصل على نافذة لفتح البوابة من هنا، نحن عالقون |
Helikopter pilotları ile helikopterin sahipleri arasında Votka yüzünden bir ödeme tartışması çıktı ve orada kaldık. Yola devam edemedik. | TED | كان هناك نوع من الجدل حول الدفع بسبب الفودكا بين كابتن الهيلوكبتر ومالكي الهيلوكبتر، لذلك علقنا. ولم نستطع التحرك. |
18-20 kişi kaldık. Onlar da şehirli. Baksana. | Open Subtitles | بقي منهم 18 او 20 وهم ابناء المدينة , انظر اليهم |
Herhangi bir kira ödemeden altı yıl orada kaldık. | TED | بقينا هناك لمدة ست سنوات دون دفع أي إيجار. |
Bu adada, oğlumuzla beraber bir haftasonu süresince kaldık. | Open Subtitles | ولقد بقينا في الجزيرة في أحد عطل نهاية الأسبوع مع طفلنا |
6 saat su altında, sessiz seyirde kaldık. | Open Subtitles | بقينا مغمورين بالمياه لمدة ست ساعات بسرعة صامتة |
Otelde kaldık. Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | لقد بقينا في الفندق، فلم يكن لدينا خيار آخر |
Çok çalıştık ve okulda kaldık. Biz ne olacağız? | Open Subtitles | كنا نعمل بكد وقد بقينا في المدرسة ماذا عنا؟ |
Bu şaka değil. Feribotu yaktı ve şimdi burada kaldık. | Open Subtitles | إنها ليست مزحة ولقد أعطب المركب ونحن عالقون هنا الان |
Orada kimin olduğu fark etmez. Benim neye inandığım da farketmez. Sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | لايهم ما يوجد بالخارج هناك ، ولا يهم ما أصدقهُ ، فنحنُ عالقون |
- Yolda kaldık. - Sorun yok. Birazdan yüzünü güldüreceğim onun. | Open Subtitles | ـ إننا عالقون ـ لا عليك، أنا على وشك أن أسعده |
- Burada sıkışıp kaldık. - Yakınmayı bırak. | Open Subtitles | لا أصدق إننا علقنا هنا لا تكُونُ مثل خنفساء الموتِ |
Kanalizasyon kanalında kaldık ve saklanırken birbirimizden ayrı düştük. | Open Subtitles | علقنا في أنفاق البالوعة وبالإختفاء , نحن فقط إنفصلنا |
Benim adım Aladar. Bu benim ailem. Geriye bu kadarımız kaldık. | Open Subtitles | أنا اسمي ألدار، وهذه عائلتي نحن كل من بقي |
Bu demektir ki buraya saplanıp kaldık ve benim bacağım kırık. | Open Subtitles | هذا يعني اننا مازلنا عالقين هنا وانا لازال لدي قدم مكسورة. |
Eee, sadece sen ve ben kaldık, kovboy. | Open Subtitles | يبدو أنه لم يبقَ سوى أنا وأنت يا راعي البقـر |
Sadece sen ve ben kaldık sevgilim. Ama takma kafana, seni buradan çıkaracağım. | Open Subtitles | الان لم يتبقى الا انا و انت، لكن لا تقلقى ساخرجك من هنا |
Amcam, amcamla birlikte kaldık. | Open Subtitles | عمِّي ، مع عمِّي مكثنا مع عمِّي |
Yönetiminize ve sınırlarımızı koruyan askerlerin geri çekilmesinden sonra bile size sadık kaldık. | Open Subtitles | . لقد كنا موالين لحكمك .حتى بعدما قمتِ بسحب القوات التي تحمي حدودنا |
Sırf sen bir perinin kalbini kırdın diye burada mahsur kaldık! | Open Subtitles | و الآن نحن عالقان وسط المجهول فقط لأنّكَ فطرتَ قلب حوريّة |
Sanırım sadece biz ve yuvarlanan çalı kaldık. | Open Subtitles | أعتقد أنه لم يبق سوانا والأعشاب المتطايرة |
Bir tana görürsen büyük bir aksiliktir. Hayatta kalmamalıydık, ama kaldık. | Open Subtitles | موقف معقد للغاية، لم يكن لنا أن ننجو منه لكننا نجونا |
Burada gereğinden fazla kaldık. | Open Subtitles | محاصرون كفايةً لنعرف بأنكم أطلتم الترحيب بنا |
Yüzbaşı, bu işe başladığımızda 45 kişiydik. Şimdi 10 kişi kaldık, hatta dokuz. | Open Subtitles | تباً يا كابتن، لقد كنا 45 رجلاً عندما .بدأنا، والآن أصبحنا 10، أو تقريباً 9 |
Aspen'in hemen dışında muhteşem bir kulübede kaldık. | Open Subtitles | بَقينَا في هذا الحجرة الرائعة خارج أسبن، |