| Bana anlatabilir misin acaba, bunca zaman nasıl hayatta kaldın? | Open Subtitles | أيمكنك إخباري كيف بقيت على قيد الحياة أثناء غيابك الطويل؟ |
| Ama yozlaştıktan uzun süre sonra da ona bağlı kaldın. | Open Subtitles | و لكنّك بقيت وفيّاً له لفترة طويلة بعد ان أفسد |
| İki; bir buçuk yıl işgal bölgesinde canlı kaldın. | Open Subtitles | ثانيا لقد بقيت علي قيد الحياه سنه ونصف في هذا الاقليم المميت |
| Demek annen gitti, sen kaldın, öyle mi? | Open Subtitles | إذن , أمك رحَلت وأنتِ بقيتِ , أليس كذلك ؟ |
| Tamam, az önceki parlamamdan sonra bunu şu an duymak istemeyebilirsin ama galiba bana kaldın sen. | Open Subtitles | حسناً، ربما لا تريد أن تسمع هذا الآن كنت أفكر في ذلك في فترة ما ولكنك عالق معي |
| -Neden bu kadar geç kaldın? -Bilirsiniz işte, Usta. | Open Subtitles | ما الذي أخرك كل هذا الوقت - تعرف يا معلمي - |
| Root, geç kaldın ve her zamankinden daha sarhoşsun. Hemen merdivenlerin altına geç. | Open Subtitles | لقد تأخرت يا روت انت ثمل اكثر من اللازم اذهب اسفل المسرح الآن |
| Dün gece döndükten sonra sen burada uzun süre kaldın mı? | Open Subtitles | وهل بقيت انت هنا لفترة طويلة ؟ اعنى حتى عادت من سهرتها ليلة امس ؟ |
| Şikayet etmemeliyim. Bu sefer yemek gelene kadar kaldın. | Open Subtitles | أظن أنه يجب ألا أتذمر,على الأقل أنت بقيت لأجل العشاء هذة المرة |
| Neden benimle birlikte kaldın? | Open Subtitles | لماذا إذا بقيت معى بينما أنا فاقدة الوعى؟ |
| Hareketsiz kaldın, bina gittiğini sanıyor. Hareket et. | Open Subtitles | لقد بقيت بلا حركة فترة طويلة يعتقد المبنى أنك رحلت، إقفز |
| Babam eve gelene kadar tüm öğleden sonra benimle kaldın. | Open Subtitles | وأنت بقيت بجانبى .. طيلة الظهيرة حتى حضر والدى إلى المنزل |
| Dostum, bunca zaman nasıl sağ kaldın bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف بقيت حيًا كل هذة المدّة الطويلة . يارجل |
| Sen gidecek başka bir yerin olmadığı için kaldın. | Open Subtitles | أنتِ بقيتِ لأنكِ لا تملكين مكانًا آخر لتذهبي إليه. |
| Ruhsuz adam ile sıkışıp kaldın. Bu yüzden benimle çalışmaya alışsan iyi olur. | Open Subtitles | أنت عالق مع رجل بلا روح لذا بإمكانك العمل معي |
| Nerde kaldın? | Open Subtitles | ما الذى أخرك هكذا ؟ |
| - Merhaba, Murphy. - Törene geç kaldın. | Open Subtitles | المراسل 88 ايضا العميل دخل سردابا فى هذا العنوان اهلا يا مورفى لقد تأخرت عن الأحتفال |
| Gemimle bağlantılarımı sökmenin sana faydası olacağını mı sandın? Anlamakta yetersiz kaldın. | Open Subtitles | راودك إحساس أن تقوم بفصلي عن سفينتي، ولكنك فشلت في إدراك هذا. |
| Evde o kadar çok kaldın ki sinirime dokunmaya başladın. | Open Subtitles | لقد مكثت هنا كثيراً كنت قد بدات تثير اعصابى |
| - Az kalksın ölmüyordun. Beş saniye kadar suyun altında kaldın. | Open Subtitles | انتي لم تموتي فقط لقد بقيتي بالأسفل لخمس ثواني |
| Hep merak ettim orada kardeş olduğumuz için mi kaldın yoksa seni gitmeye çalışırsan seni döveceğimi düşündüğün için mi kaldın? | Open Subtitles | لطالما تسائَلت هَل بقيتَ معي لأننا أُخوَة أم بقيتَ لأنكَ ظننتَ أني سأضربكَ إن حاولتَ الذهاب؟ |
| Onca yıl kendi başına hayatta kaldın. Kimse sana yardım etmedi. | Open Subtitles | لقد نجوت فى تلك السنين بنفسك لم يساعدكِ أحد على الإطلاق |
| Görünüşe göre burada kaldın ve yüzmen gerekecek. | Open Subtitles | يبدو أنك قد علقت وأنه عليك أن تسبحي |
| Beni istediğin zaman terk edebilirdin ama yapmadın, orada benimle tıkılıp kaldın. | Open Subtitles | لديكِ كل الحق لتتخلي عني لكنك لم تفعلي وانتي عالقة هنا معي |
| Bir süre beyaz steyşın vagonun arkasında kaldın. Sonra bir minibüsün. | Open Subtitles | وقفت خلف عربه محطة بيضاء لفترة ثم شاحنة هواتف |
| Ve senin durumun değerlendirildiğinde, belki de çok fazla kaldın. | Open Subtitles | وبالحكم على حالتك ربما أطلت مدة ترحيبك. |
| Kadınlardan hoşlanmıyorsun, kendini kötü hissettin, durmak zorunda kaldın, Onunla sevişmek istemediğini değil. Kameraya kustun. | Open Subtitles | وليس انك كنتى تمارسين الشذوذ مع امرأه ثم استفرغت على الكاميرا |