Bir adam kadınını sevmedikçe ona el kaldırması gerekmez. | Open Subtitles | الرجل لا يحب أن يرفع يده على إمرأة مالم تكن يد مُحبه |
İlk işaret herkesin projenin adı olan "Daha Fazla Bak" yazısının harflerinin bulunduğu kartları kaldırması içindi. | TED | كانت الإشارة الأولى أن يرفع كل شخص هذه الأحرف ذات الأربع أقدام طولا التي كانت تقع تُكتب "اُنظر بتمعن أكثر"، إسم المشروع. |
Vurmak için Baer'in ellerini yukarı kaldırması gerekti. Kuvvetini biraz azalttı. | Open Subtitles | كان (باير) مرغماً أن يرفع يده للأعلى كي يصل إليه فكانت ضرباته تضعف قليلاً |
Ama evet, o tasarım çok daha popüler ve yay sayesinde de kaldırması kolay. | Open Subtitles | ولكن نعم، ذلك التصميم مشهور جدا وبسبب الزنبرك يسهل جدا رفعه |
Ama sonrasında Fünkeler kutunun içindeki kaldırması kolay olan şeyin ne olduğunu keşfettiler. | Open Subtitles | لكن عندما أكتشف آل (فيونكيه) ما بداخل الصندوق الذي كان سهلاً جداً في رفعه |
Vurmak için Baer'in ellerini yukarı kaldırması gerekti. Kuvvetini biraz azalttı. | Open Subtitles | كان (باير) مرغماً أن يرفع يده للأعلى كي يصل إليه فكانت ضرباته تضعف قليلاً |
- Bacaklarını kaldırması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | -أليس عليه أن يرفع ساقيه؟ |
- Bacaklarını kaldırması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | -أليس عليه أن يرفع ساقيه؟ |
Böylece bir kişinin Jessica'nın cesedini kaldırması kolay oldu. | Open Subtitles | (مسهلاً لشخص واحد ان يرفع وزن (جيسكا |
Yakaladı, şimdi de kaldırması gerekiyor. | Open Subtitles | أحكم قبضته. والآن عليه رفعه. |