Kaptana çapayı kaldırmasını söyle ve Boston limanına vardığı gibi... | Open Subtitles | أخبر القبطان ان يرفع المرساة وبمجرد ان نترك ميناء بوسطن |
Bu sefer ucuz kurtulduk, şimdi herkesten ellerini kaldırmasını ve tam bir yıl boyunca kanunları çiğnemeyeceğine dair söz vermesini istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لقد كُنّا محظوظين هذه المرة لكني أريد أن يرفع الجميع أيديهم و تعاهدوا على عدم مخالفة القانون لسنة كاملة |
Yine de kollarını başının üstüne kaldırmasını istiyorum. | Open Subtitles | لكن بوجود هذا أريده أن يرفع يديه إلى رأسه الآن |
Ama başkandan, karşılığında ciddi bir şey geri almadan çöpleri kaldırmasını isteyemem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن اطلب من العمدة أن يزيل النفايات دون أن يأخذ شيئاً في المقابل |
Aynı zamanda Shep'e de isteklerimize karşı olan o cinsel işlev bozukluğu referansını kaldırmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت شيب أيضاً أنْ يزيل تلك الإشارة ويستبدلها باختلال الوظيفة الجنسيّة. ورغم ذلك ما تزال ضد ما نرغب. |
Herkesin, cep telefonlarını ve anahtarlarını çıkarıp havaya kaldırmasını istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد من الجميع أن يخرجوا هواتفهم الخليوية و مفاتيحم و حقائبهم و يرفعوها عالياً |
Hayatımın aşkının hapiste paslı ağırlıkları kaldırmasını kas yapmasını, banyoda hayatı için savaşırken sabunlanıp temizlenmesini düşüneceğim. | Open Subtitles | فكرة أن رجلي في السجن يرفع الاثقال الصدئه كل يوم فكره صعبه, ويقاتل على حياته كل يوم في المروش وعليه الصابون وهو يلمع |
Elbisemi kaldırmasını ve donumu yırtmasını istemiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أريد له أن يرفع ثوبي وتمزيق سراويل بلدي. |
Ona ellerini kaldırmasını söylediklerinde kazara elindeki aküyü polisin ayağına düşürmüş. | Open Subtitles | عندما قالوا له أن يرفع يديه قام من غير قصد باسقاط بطّارية السيارة التي كان يحملها عل رجلِ الشرطيّ. |
Herkesten kokteyllerin kaldırmasını istiyorum ama ben kaldıramıyorum. | Open Subtitles | أحب أن أطلب من الجميع أن يرفع كأسه لكن لا أستطيع. *المقصود بالكوكتيل أن يكون من الكحول* |
Hadi bakalım, ellerini havaya kaldırmasını söyle. | Open Subtitles | هيّا إذن، أطلبي منه أن يرفع يديه |
Tanrım, inancımızın bu küpü kaldırmasını sağla. | Open Subtitles | دع إيماننا يرفع هذا المكعب ياسيدي |
Ona ellerini yukarı kaldırmasını söyledim. | Open Subtitles | آمره بأن يرفع يديه |
Ona ellerini yukarı kaldırmasını söyledim. | Open Subtitles | آمره بأن يرفع يديه |
Grafik tasarımcısından bir videoyla oynamanın ne kadar kolay olduğunu göstermesi için gümüş silahı kaldırmasını istedim. | Open Subtitles | جعلتُ مصمم جرافيك يزيل اللمعان الفضي فقط لإثبات كم هو سهل للتلاعب بالفيديو |
Bu yüzden ondan Walter'ı ortadan kaldırmasını istediler. | Open Subtitles | وهم أرادوه أن يزيل والتر بشكل نهائي. |
Bay Price'tan öpücüğü kaldırmasını sorarım. | Open Subtitles | سأطلب من السيد (برايس) أن يزيل القبلة |
Şimdi, herkesten cebindeki ve çantasındaki cep telefonunu... ve anahtarlarını çıkarıp havaya kaldırmasını istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد من الجميع أن يخرجوا هواتفهم الخليوية و مفاتيحم و حقائبهم و يرفعوها عالياً |