"kampüsteki" - Traduction Turc en Arabe

    • الحرم الجامعي
        
    • حرم الجامعة
        
    • بالحرم الجامعي
        
    • في الجامعة
        
    • في الحرم
        
    • فى الجامعة
        
    • أرض الجامعة
        
    Evimizi ve onurunu, ve Kampüsteki en iyi ev partisi pozisyonunu kurtardınız. Open Subtitles لقد أنقدتما منزلنا وشرفنا ومركزه كأفضل منزل مقيم للحفلات في الحرم الجامعي.
    Yani demem o ki, senin Kampüsteki davranışların uygunsuz, profesyonellik dışı... Open Subtitles انا أقول أن سلوكك في هذا الحرم الجامعي لما يكن مناسب
    Öğrenciler, Kampüsteki cinsel istismara karşı toplandı. TED احتشد الطلاب ضد الاعتداء الجنسي في الحرم الجامعي.
    Vay canına. Onun Kampüsteki herhangi bir şeyin en büyüğü olacağını hiç düşünmezdim. Open Subtitles واو ، لم أكن أعتقد أنه سيصبح . أكبر شخصية في حرم الجامعة
    Yeni bir şeyler denemen gerek Bec. Kampüsteki bir klübe katıl. Open Subtitles يجب عليكي أن تجربي شيئ ما بيكا انضمي إلى نادي واحد بالحرم الجامعي
    Kampüsteki en düşük not. Faber tarihindeki en düşük not. Open Subtitles إنها الأدني في الحرم الجامعي إنها الأدني في تاريخِ "فايبر"
    Yine, Kampüsteki koca adam gibisi. Open Subtitles يبدو أنت رجل كبير في الحرم الجامعي مرة أخرى.
    Bak sana ne söyleyeceğim, bu Kampüsteki tek manyak sensin. Open Subtitles دعني أخبرك شيئاً أيها الشاب المجنون الوحيد بهذا الحرم الجامعي أنت
    Evet. Kampüsteki kitapçıda Sevgililer Günü satışında buldum. Open Subtitles أجل، وجدته في مكتبة الحرم الجامعي في عيد الحب
    Kampüsteki en büyük alet o. Open Subtitles يجب عليه أن يعرف أنه الأداة الأكبر في الحرم الجامعي
    Oh bebek ve Kampüsteki çocukta bundan var. Open Subtitles عزيزتي، وهذا الفتى في الحرم الجامعي يملك واحدة؟
    Saldırılar ilk başladığında Kampüsteki tüm kapılara güvenlikçi yerleştirdiler. Open Subtitles عندما بدأت الاعتداءات قاموا بوضع حراس على مداخل الحرم الجامعي
    İhbar edilen kurbanlardan biri değil ancak intiharı, neredeyse tam olarak Kampüsteki saldırıların durduğu zamana denk geliyor. Open Subtitles لم تكن احدى الضحايا المذكورات ولكن انتحارها يتوافق تماما مع توقف عمليات الاغتصاب في الحرم الجامعي
    Neyse, SpinBrandt bu akşam Kampüsteki bir barda çıkıyor. Open Subtitles على أي حال دورة برانت تبدأ الليلة في الحرم الجامعي
    Tüm Kampüsteki suyla aynı marka. Open Subtitles العلامة التجارية هي ذاتها في جميع أنحاء الحرم الجامعي
    Aslında Memur Bey, bu Kampüsteki davranışlardan dolayı dehşete düştüm. Open Subtitles هل تعلم ايها الضابط , انا متروع من السولك في هذا الحرم الجامعي
    Kampüsteki ankesörlü telefondan Emily'yi aramamı istedi. Open Subtitles لقد طلبت مني الإتصال بإيميلي على هاتف عمومي داخل حرم الجامعة
    Sizi Kampüsteki en ateşli kızlar yaparak. Open Subtitles وذلك عن طريق جعلكم أجمل من في حرم الجامعة
    Kampüsteki şahitler onun Yunan rehberlik toplantısında olduğunu söylediler. Open Subtitles فكرت في هذا شهود العيان بالحرم الجامعي جميعهم يقولون أنه كان باجتماع للأخويّات
    -Kahretsin! -Herkes Kampüsteki büyük adam olmaya çalışıyor. Open Subtitles ـ اللعنة ـ كل رجل يريد أن يكون هو الرجل المسيطر في الجامعة
    Niye Kampüsteki herkes Rachel Witchburn'ün hayatlarını idare etmesine müsade ediyor? Open Subtitles لماذا كل الجميع فى الجامعة يستعدوا لان تدير رايتشل بيرن حياتهم؟
    KOKlar Kampüsteki en iyi korkuluklardır Sullivan. Open Subtitles أعضاء رور هم أفضل مرعبين على أرض الجامعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus