| -Bu lanet kamyonda ölmek istemiyorum. -Ayağıma basıyorsun. -Tanrım beni buradan çıkar. | Open Subtitles | ــ لا أريد الموت في هذه الشاحنة ــ أنت تدوس على ساقي |
| Ama sen şüphe uyandırmamak için kamyonda olacaksın. Biz arabalarla izleyeceğiz. | Open Subtitles | ستكون أنت فقط من في الشاحنة لتجنب أي شبهة، وسنتبعك بالسيارات |
| kamyonda 2 kişi var ve izleyen de 4 kişi. | Open Subtitles | هناك اثنان في الشاحنة وأظن أن هناك أربعة آخرين يتبعونهما |
| Irma, burada, halde doğdu. Balık pazarının arkasındaki bir kamyonda. | Open Subtitles | انها ولدت هنا فى ليزهالز فى شاحنة خلف سوق السمك |
| İkincisi ise, kamyonda bırakıp kapıları keşfe çıktığımızdaydı. | Open Subtitles | المره الاخرى الوحيده كانت عندما غادر كل منا الشاحنه عندما راقبنا البوابات |
| kamyonda. Ama tebdili kıyafetle dolaşıyor. | Open Subtitles | انه فى الشاحنة , كما ترى بأنه يسافر تحت اسم مستعار |
| Bir de yolladığın kamyonda Amerikalı bir yarbay vardı. | Open Subtitles | هناك ثالث عقيد أمريكى في الشاحنة التي أمرتها بالتحرك |
| Pazar günü gece yarısı bu kamyonda olacaksınız. | Open Subtitles | ستلتقون مع هذه الشاحنة يوم الأحد في منتصف الليل. |
| ABD darphanesi kalitesinde kağıt. kamyonda ondan vardı. | Open Subtitles | ورقة , صك عملة أمريكية مثل تلك التى كانت فى الشاحنة |
| kamyonda buraya geldiğimde çok şaşırdım. | Open Subtitles | لقد كنت متفاجئ عندما وصلت هنا من خلال الشاحنة |
| Arkamdan gelirken kullanmış olduğun kamyonda 13 milyar dolar değerinde altın külçeleri var. | Open Subtitles | في خلف الشاحنة التي تقود هناك ذهب بقيمة 13 بليون دولار |
| 9999 şişe ve kutu var kamyonda 9999 şişe ve kutu. | Open Subtitles | 9999علبة وزجاجة في الشاحنة 9999علبة وزجاجة |
| Depoyu doldurur, paramızı sayarız 9997 şişe ve kutu var kamyonda | Open Subtitles | سنتزود بالبنزين وسنعد نقودنا 9997علبة وزجاجة في الشاحنة |
| Dr. Kelly, o kamyonda nükleer silahlar varsa ve Ruslar engel olamıyorsa kamyonu durdurmak için savaş riskini göze alır mısınız? | Open Subtitles | دكتورة كيلى لو أن هناك أسلحة نووية فى الشاحنة والروس لا يستطيعون إيقافها هل تريدى المخاطرة بحرب مقابل إيقافها؟ |
| Hepsi bu. kamyonda başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | ليس هنالك شيءٌ أكثر في الشاحنة تحت أو ما شابه؟ |
| Mülküme izinsiz girmiştin ve oğlumu o kamyonda öldürmeyi denedin. | Open Subtitles | كنت تتعدى على أملاكي وحاولت قتل ابني بتلك الشاحنة |
| Kahrolası kamyonda daha fazla duramayacaktım. | Open Subtitles | لم أستطع أن أبقي في تلك الشاحنة اللعينة بعد الآن. |
| İngiliz kanalını geçmek için kamyonda saklanarak en az 12 başarısız girişimde bulunduğunu biliyoruz. | TED | لقد قام على الأقل ب12 محاولة فاشلة لعبور قنال البحر الإنجليزي. عن طريق الإختباء في شاحنة. |
| Sonra hatırladığım ilk şey bir kamyonda gidiyorum. | Open Subtitles | الشئ التالى الذى تعرفه انا على شاحنة لعينة , ماذا حدث ؟ |
| - kamyonda yazılı olan adın o olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من أنه هو الأسم الذي رأيتيه على الشاحنه |
| Sizin için bir araba ayarlayacağım, ki eve kadar bir kamyonda gitmeyeseniz. | Open Subtitles | سأرتب لكم سيارة فلا تحتاجوا للذهاب بالشاحنة. |
| Siz, uyuşturucu silahlarla kamyonda olursunuz. | Open Subtitles | رجالك سيكونوا في الشاحنات بأسلحتهم . إذا دخل الفخ، يسحبوبه. |
| kamyonda bulduğumuz bütün vücut parçaları İspanyol kökenlilere aitti. | Open Subtitles | الآن، كُلّ أعضاء الجسم وَجدنَا في الشاحنةِ كَانتْ هسبانية. |