hayır... hükümet kanıt olmadan harekete geçemezdi. | Open Subtitles | كلاّ. حتى الحكومة لا يمكنها التحرّك بدون دليل مؤكّد. |
kanıt olmadan bir şey yapamazlar. Bu da onlara karşı kanıtımız olacak. | Open Subtitles | لا يمكنهم فعل شيء بدون دليل الكثير قد فعلوها قبلي |
Elinde kanıt olmadan bir Şövalyeyi suçlayamazsın. | Open Subtitles | لكن ، لا يمكن ان تتّهم فارس بأستخدام السحر بدون دليل |
İzliyoruz. kanıt olmadan kimseyi tutuklayamayız, o yüzden onları izliyoruz. | Open Subtitles | نحن نراقبهم لأننا لا نستطيع إلقاء القبض عليهم دون دليل |
İzliyoruz. kanıt olmadan kimseyi tutuklayamayız, o yüzden onları izliyoruz. | Open Subtitles | نحن نراقبهم لأننا لا نستطيع إلقاء القبض عليهم دون دليل |
Bulgular elitlerin kanıt olmadan kendi görüşlerini dayatmalarını engeller. | TED | الأدلة تمنع النخبة من أن تفرض وجهة النظر الخاصة بها بدون إثبات |
kanıt olmadan bizi tutuklayamazlar. | Open Subtitles | هذا لَيْسَ دليل لا يمكنهم إعتقالنا بدون دليل |
kanıt olmadan bizi tutuklayamazlar. | Open Subtitles | هذا لَيْسَ دليل لا يمكنهم إعتقالنا بدون دليل |
Onu gözaltına almakla hata yaptık... eğer onu sağlam bir kanıt olmadan tutuklarsak.. | Open Subtitles | لقد اخطئنا مره عندما اعتقلناه اذا قبضنا عليه الان بدون دليل |
kanıt olmadan, birbirinizi öldürmeniz dışında bu tartışmayı nasıl kazanırsın? | Open Subtitles | بدون دليل فكيف سوف تكسب هذه الحجة إلا بقتل بعضهم البعض؟ |
Tamam, peki kanıt olmadan onları nasıl yakalayacağız? | Open Subtitles | حسناً، إذن بدون دليل كيف سنتمكّن من العثور عليهم؟ |
Ama hiçbir kanıt olmadan ya da suç mahali, yapılacak pek bir şey olamaz. | Open Subtitles | حسناً، ولكن بدون دليل أو مسرح جريمة لا يمكننا القيام بشيء |
Sadece senin sözün bunun için yeterli değil, ve kanıt olmadan onu suçlayamayız. | Open Subtitles | كلمتك مقابل كلمته ليست كافية, ولانستطيع ان نقاضيه بدون دليل. |
Bu, ABD başkanının bir tweet'i tekrar, bir kanıt olmadan iddia ediyor ki, Amerikan siyaseti George Soros tarafından manipüle ediliyor. | TED | هذه تغريدة من رئيس الولايات المتحدة، تزعمُ دون دليل مجددًا، أن جورج سوروس قد تلاعب بالسياسة الأمريكية. |
Eğer birisi yeterli kanıt olmadan mahkum edilirse siz sorumlu tutulursunuz, Oberst von Scherbach. | Open Subtitles | عندما يتنهى القتال سيكون هناك لجنه لجرائم الحرب لو أدنت الرجل دون دليل قوى |
Çünkü onu takımdan attırmanı istiyorum, ve buna bir kanıt olmadan izin vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنني أريدك أن تحرمه من فريق السباحة و لا أظنك ستسمح بهذا دون دليل |
kanıt olmadan insanları ikna etmek zaman alacaktır. | Open Subtitles | سيستغرق وقتاً لإقناع الناس بدون إثبات |
Gerçektir gerçektir kanıt olmadan. | Open Subtitles | الحقيقة هي الحقيقة حتى بدون إثبات |
Elinde kanıt olmadan bu şehri karıştırmaya çalışan sensin. | Open Subtitles | أنتي من يقلب حالة هذه البلدة إلى . هستيريا من الهلع بلا إثبات |
Bir avukat olarak, bildiğime göre birinin suçlu olduğunu kanıt olmadan kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | كمحامى لمحامٍ آخر مره تفخصتُ الأمر , يمكنك إثبات قضية بدون أدلة. |
Yozlaşmayı ben önleyemem ve kanıt olmadan da birini kınayamam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إزالة الفسادِ... وأن لا أُدينَ بدون برهانِ. |
Kesin bir kanıt olmadan güvenmek, sonra da bu güvenin karşılığını almak. | Open Subtitles | أن تثق بالآخرين بلا دليل مادي ثم تكافأ على هذه الثقة |
Diğer cinayete bağlayacak bir kanıt olmadan da-- | Open Subtitles | ومن دون أدلة أخرى تربطه بجرائم القتل الأخرى... |
Eğer sana doğruyu söyleseydik tıbbi kanıt olmadan çözdüğün vakadan dolayı Tanrı olduğunu sanacaktın. | Open Subtitles | أفضل مما كنا لو قلنا لك الحقيقة أنك عالجت حالة دون أي دليل طبي فكنت لتظن أنك إله |
Nasıl oluyor da buraya gelip elinizde hiç bir kanıt olmadan böyle suçlamalar yapabiliyorsunuz? Kanıtınız yok. | Open Subtitles | كيف تجروء على أن تأتى هنا زاعماً ذلك وانت لا تملك شيئاً ؟ |