"kanıtladılar" - Traduction Turc en Arabe

    • أثبتوا
        
    • أثبتت
        
    • يثبتوه
        
    • ثبتوا
        
    • يثبتون
        
    Işıkları sönüktü,ve geceleyin baktığınızda diğer tarafta neler olduğunu görebildiğinizi mahkemede kanıtladılar. Open Subtitles المصابيح كانت مطفأة وقد أثبتوا ذلك في المحكمة في الليل أنه يمكنك أن تنظر خلال النوافذ وترى ما يحدث على الجانب الآخرِ.
    Düzen Efendileri korkunç birer düşman olduklarını kanıtladılar. Open Subtitles سادة النظام , قدا أثبتوا بأنفسهم كونهم خصوم مهولين
    Bugün erkek olduklarını, takım olduklarını kanıtladılar! Open Subtitles لقد أثبتوا أنهم رجال بحق اليوم وأنهم فريق بحق
    Oprah'daki anlar, imkânsızın yapılabileceğini kanıtladılar. TED أتعلمون، تلك اللحظات مع أوبرا، أثبتت أن ما يفترض أن يكون مستحيلا هو قابل للتحقق.
    - Adaylar Full Grassley'i tamamlayarak nasıl büyük bir destek elde ettiklerini kanıtladılar. Open Subtitles وقد أثبتت المرشحين أن استكمال - أليشيا، هل لديك دقيقة؟ - "و"فل غراسلي
    Öyleyse, daha fazla kabul edilme olamaz. Şimdi bunu kanıtladılar. Open Subtitles و نحن لن نقبل بهذا يجب ان يثبتوه الان
    Son anda haber versen bile söylediğin her şarkıyı çalabileceklerini defalarca kanıtladılar ama yine de onlara isimsiz çöp poşetleri gibi davranıyorsun. Open Subtitles ،الذي ثبتوا, مرارًا وتكرارًا ،بوسعهم, بأيّ وقت ،أن يعزفوا أيّةَ أغنية تشاء
    Daha saldırıya geçmeden bunu yapabileceklerini kanıtladılar. Open Subtitles وطالما أنهم لا يرتكبون جرائم يثبتون أحقيتهم علينا
    Kendilerini kanıtladılar ve sektörü, harekete geçirebileceğimiz bir noktaya getirdiler. Open Subtitles أثبتوا أنفسهم. وأنها أحالت صناعة بأكمله إلى نقطة حيث أننا يمكن أن يكون ضربة البداية.
    Trudy'nin hala yaşadığını kanıtladılar mı? Open Subtitles هل أثبتوا أنها على قيد الحياة ؟
    En büyük şehrimizin halkı metanetlidir. Bunu daha önce kanıtladılar. Yine kanıtlayacaklardır. Open Subtitles "شعب مدينتنا العظيمة مرن لقد أثبتوا ذلك سابقاً، وسيثبتوا ذلك مجدداً"
    Otis de dahil 51'deki herkes kendilerini kanıtladılar zaten. Open Subtitles إنَّ "أوتيس" وكلُ من يعملَ هنا قد أثبتوا جدارتهم بالفعلِ
    Ama kendilerinin müttefik olduğunu kanıtladılar. Open Subtitles لكنهم أثبتوا لأنفسهم أنهم حلفاء رائعين
    (Gülüşmeler) Gerçekten de 18 yaşındaki birinin ortalama odaklanma süresinin 37 saniye olduğunu kanıtladılar. TED (ضحك) لقد أثبتوا في الحقيقة أن معدل الفترة التي يستطيع شاب بعمر 18 أن يركز فيها هي 37 ثانية.
    Benim testimde kanıtladılar. Open Subtitles لقد أثبتوا نفسهم في إختباري
    O sektördeki gezegenler değerli müttefikler olduklarını kanıtladılar. Open Subtitles وقد أثبتت الكواكب في هذا القطاع بانهم حلفاء قيمين
    Albümler albümler sonrasında değerlerini kanıtladılar. TED الآن ، لقد أثبتت فعاليتها في ألبوم بعد ألبوم .
    Sizin ateşli silahlarınız savaşta etkili olduklarını kanıtladılar. Open Subtitles أسلحتكم القاذفة أثبتت فاعلية في المعارك
    Öyleyse, artık kabul olmaz. Bunu kanıtladılar. Open Subtitles و نحن لن نقبل بهذا يجب ان يثبتوه الان
    Öyleyse, artık kabul olmaz. Bunu kanıtladılar. Open Subtitles و نحن لن نقبل بهذا يجب ان يثبتوه الان
    Güçlerini kanıtladılar mı? Open Subtitles ثبتوا قوتهم؟
    Evimde bir hayalet olduğunu kanıtladılar. Open Subtitles يبدو انهم يثبتون بأن هناك شبح في منزلنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus