Kapıcı üç adamın cesedi taşıdığını söyledi, iki tanesi burada. | Open Subtitles | قال البواب أن ثلاثة رجال حملوا الجثة، وإثنان منهم هنا |
ve Kapıcı aranamaya başladığında, sevgilisine sordu şefe, ona verip veremeyeceğine. | Open Subtitles | وعندما فتحت وظيفة البواب حتى، سألت صديقها، فائقة، للحصول عليه لبلدها. |
Bir oda tutmaya bile param yok, Kapıcı dolabında yatmak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدفع أجرة غرفة يجب أن أنام في خزانة البواب |
Kapıcı muhtemelen dışarıda taksi çağırıyordu ya da bir paket teslim alıyordu. | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون البوّاب في الخارج يستوقف سيّارة أجرة، يستلم طلبيّة |
Hayır, hayır, burda bir Kapıcı olmalı yada bir bekçi yada temizlikçi, yada bilirsin, birisi-- | Open Subtitles | لا,لابد أن يكون هناك بواب, أو حارس أو عاملة نظافة أو |
Dil balığını alabilmek için Kapıcı odasında yaşıyormuş gibi mi yapıyorsun? | Open Subtitles | تتظاهرين بأنك تعيشين في حجرة حارس لمجرد الحصول على ذلك السمك؟ |
Ön kapıda zil var Kapıcı yada güvenlik kamerası yok. | Open Subtitles | جرس على الباب الأمامي. لا يُوجد بوّاب ولا كاميرات أمنيّة. |
Kapıcı elektriklerin olmadığını söyleyince buraya geldim kapı zili de çalışmıyordu. | Open Subtitles | جئت للباب لأن البواب قال أن الكهرباء منقطعة والجرس لا يعمل. |
Kapıcı kafasını televizyondan kaldırmadı bile. | Open Subtitles | . حتى البواب لم يرفع رأسه عن جهاز التلفاز خاصته |
Bu aileler günü. Birinci sınıf. Ben ve Kapıcı. | Open Subtitles | إنه يوم الآباء في السنة الأولى هذا أنا مع البواب |
Ürpertici Kapıcı olmasın? | Open Subtitles | ماذا عن البواب غريب الأطوار لا, وأخوه الذي ينسى |
Ama Kapıcı mercedes'ten inip kaçan bir kız görmüş. | Open Subtitles | ولكن البواب يقول أنه شاهد فتاة كانت تجري بعد الحادثة |
Kapıcı beni arayıp, konuşmak istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | البواب قال انك تريدين محادثتي انا لا افهم |
Fakir Kapıcı eşine ve çocuğuna bakmak için iki işte çalışmalı. | Open Subtitles | على البوّاب المسكين أن يعمل وظيفتين، لكي يطعم زوجته وطفله. |
Kapıcı, üzerinde kırmızı yelek olduğunu söylemişti. Aradığımız kız o olabilir. | Open Subtitles | قال البوّاب أنّها ترتدي سترة حمراء تلك هي فتاتنا |
Kapıcı aradığında telefonu açan olmamış. | Open Subtitles | لا ردّ من الشقة عندما إتّصل البوّاب بالطابق العلوي |
Çatı katı, Kapıcı yok. Zili çaldım ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | إنها شرفة بدون بواب قرعت الجرس، لا أحد أجاب |
...gaz şirketinden gelen adam ya da Kapıcı yazıp bırakmıştır. | Open Subtitles | خادمة , صيانة مبنى , شركة الغاز بواب المبنى |
Sokaklarda sandviç satmaya mı başlayacaksın yoksa Kapıcı mı olacaksın? | Open Subtitles | ..هل ستبدأ بيبع النقائق على الطريق أم ستصبح حارس عقار.. |
Binamda Kapıcı yok. Herhalde kapıcılarla konuşmaya alışkın değilim. | Open Subtitles | ليس عندي بوّاب في بنايتي، لذا أظنني غير معتاد على التكلم معهم. |
Hakaret gibi mi kaçar bilemiyorum ama bir Kapıcı için fazla yakışıklısın. | Open Subtitles | أنا آسفة إن كان هذا مُهيناً لكنك أوسم من أن تكون بواباً |
Kapıcı, çöpçü, belediye başkanı... | Open Subtitles | حتي لو كان بوابا,عامل النظافه أو المحافظ |
Burayı havalı bir yer yapmaya çalıştığımı bile bile, niye Kapıcı arkadaşını çağırdın? | Open Subtitles | لِم دعوتِ صديقتكِ الحارسة بينما تعلمين أنني أحاول ان أُكسِبَ هذا المكان سمعة؟ |
Bak, oğlun Kapıcı olabilir. | Open Subtitles | -ها نحن أولاء، يمكنك العمل كبواب |
Bir Kapıcı kendine boş zaman ayırabilir. | Open Subtitles | العمل كبوَّاب يتيح قدراً من وقت الفراغ. |
İçki problemi olan konuşkan bir Kapıcı olacağım. | Open Subtitles | سأكون بوّاباً ثرثاراً يعاني من ادمان الشراب |
Kapıcı arkadaşlarıyla güldüğünden eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنه يضحك الآن مع أصدقائه البوّابين. |
Kapıcı yardımcı olacaktı. | Open Subtitles | حسناً، كان يمكن للبواب المساعدة |
Ama Kapıcı izin vermez... | Open Subtitles | لكن الحارس لا يستطيع' أن يسمح بدخوله |