"kaplı" - Traduction Turc en Arabe

    • مغطاة
        
    • المغطاة
        
    • المغطى
        
    • مُغطى
        
    • مليء
        
    • ومغطى
        
    • مغطاه
        
    • مغطىً
        
    • مغطى
        
    • المغلفة
        
    • تغطى
        
    • تغطي
        
    • مغطون
        
    • مغطّاة
        
    • مغطّى
        
    Fıstık ezmesiyle kaplı olmadıkça bir daha asla öyle bir hapı yutmam. Open Subtitles لن أتناول حبوب كهذه مجدداً إلا لو كانت مغطاة بزبدة الفول السوداني
    Kanatları sensörlerle kaplı. Bazı sensörler kanat deformasyonlarını algılıyor. TED وأجنحتها مغطاة بأجهزة استشعار، بما في ذلك أجهزة استشعار والتي تستشعر تشوه الجناح.
    Her bir maymun, sütü olmadığı halde havlu kumaşıyla kaplı olanı seçmiş. Open Subtitles كل قرد فضَّلَ الأم المغطاة بالمناشف حتى لو لم يكن لديها حليب
    Bay Verber'ın her zaman sizin için aldığı çikolata kaplı kiraza ne dersiniz? Open Subtitles ما رايك بالكرز المغطى بالشوكولاتة ؟ هذا ما يشتريه لك السيد فيربر دائما
    Elmaslarla kaplı dev bir kadife battaniye gibi. Open Subtitles وااو , انها تشبه غطاء كبير مُغطى بالألماس
    Almanya'dan 4.5 kat daha büyük ve orman ve nehirlerle tamamen kaplı. TED وهي تعادل مساحة ألمانيا أربعة مرات ونصف، كما أنها مغطاة بالكامل بالغابات والأنهار.
    Kuru güney yamaçları şimdi ağaçlarla kaplı. TED المنحدرات الجنوبية الجافة مغطاة الآن بالأشجار
    Benim geldiğim yerde bütün kadınlar kömür tozu kaplı. Open Subtitles وأنا أريد مصاحبتهن لقد جئت من مكان كل النساء مغطاة بغبار الفحم
    Her yeri altın... elmas ve yeşimle kaplı. Open Subtitles ‫انها مغطاة بالذهب ‫وحجر اليشم ‫والألماس
    Tam da avcı beni yakalamış, öldürmek üzereyken babamın meşe kaplı oyun salonunda duran karyolada uyandım. Open Subtitles وكما هذا الصيّادِ يَلْحقُ لي وأَوْشَكَ أَنْ يَقْتلَني، أَستيقظُ على المهدِ في أَبِّي غرفة لعب مغطاة بألواح البلوط.
    Öyle koyu bir çikolatayla kaplı ki... yüzeyinden içeri ışık bile geçemiyor! Open Subtitles مغطاة بشوكولاتة داكنة جداً حتى أن الضوء لا يهرب من سطحها
    Hikayeye göre kış mevsiminde kurbağa kar kaplı bir dalda oturuyormuş. Open Subtitles يذهب قصة، كان فصل الشتاء والضفدع يجلس على فرع المغطاة بالثلوج.
    Karla kaplı zirvesinden alüvyonla kaplı tabanına kadar bu Hawaii dağının yüksekliği yaklaşık olarak 10 bin metre, Everest'in küçücük zirvesini 1 kilometreden fazla yüksekliğiyle geçiyor. TED من قمته المغطاة بالثلج إلى أسفله المغطى بالطين، يبلغ ارتفاع هذا الجبل الهاوايي قرابة 10 آلاف متر، مما يجعله يقزم قمة إيفرست الصغيرة بأكثر من كيلومتر.
    Bir arkadaş, azıcık bir insan samimiyeti arayışıyla dışarı çıkıp kendini hayvan kanıyla kaplı bir hâlde ormanda buldun mu? Open Subtitles هل خرجت تبحث عن رفقة ما بعض الدفء الإنساني فقط لتأتي إلى الغابات مُغطى بدماء الحيوانات؟
    Sprey kaplamanın yüzeyi aslında nanoparçacıklar ile kaplı bu parçacıklar pürüzlü ve engebeli bir yüzey oluşturuyor. TED حسنا، سطح رذاذ الطلاء في الواقع مليء بجسيمات نانوية من سطح خشن و صخري جداً.
    Bekar olsaydım, bir yabancının çekyatında susuz ve simle kaplı halde sızmış olurdum. Open Subtitles إذا كنت عازبة، لكنت مررت بشخص آسيوي غريب يعاني من الجفاف ومغطى بالبريق
    Duvarların her köşesi hatta pencereler bile bunlarla kaplı. Open Subtitles كل بوصه من فراغ الحائط مغطاه حتى النوافذ
    Bu iyi görünmüyor. Yüzey tamamen lav akıntıları ile kaplı. Open Subtitles هذا لا يبشر بخير، السطح الخارجي مغطىً بالكامل بحمم البراكين
    Bu hareketsiz yırtıcı hayvan, çok fazla yakınına gelecek kadar dikkatsiz olan avlarının hareketlerini fark eden yüzlerce hassas antenle kaplı. Open Subtitles جسمه مغطى بمئات الهوائيات الحساسة التي تستكشف أي حركة لأي فريسة, قد تكون مهمله بما فيه الكفاية لتمر على مسافة قريبه
    Silikon kaplı cam elyafından yapılmıştır. TED وهو مصنوع من الألياف الزجاجية المغلفة بطبقة سيلكون.
    Yumurtalar, kırılınca tepki gösteren bir sis tabakasıyla kaplı Open Subtitles هناك طبقة من الضباب تغطى البيض وتتفاعل عند الحركة
    Ve bunu, yağmur ormanlarıyla kaplı bu adanın farklı kısımlarında yaşayarak yapar. Open Subtitles وهي تفعل ذلك بالعيش في انحاء مختلفة من هذه الغابة التي تغطي الجزيرة
    Ve üzerleri, okların ya da taşların delip geçemediği bir deriyle kaplı. Open Subtitles وهم مغطون بجلدٍ حتى أسهم الحجر لا تخترقها
    Sonra biberiye kaplı bir tepeye vardık,.. Open Subtitles ومن ثمّ ذهبنا إلى تلّة مغطّاة بأكليل الجبل,
    Fazla hayat yok çünkü çok soğuklar ve girişleri yıllın nerede ise sekiz ayı karla kaplı. TED لم تكن هناك أشكال حياة كثيرة لأنّها كانت شديدة البرود و كان المدخل مغطّى بالثّلج مدة 8 أشهر من السنة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus