Hikâyen o kadar gerçekçiydi ki sadece karakterleri biraz daha yakından tanımak istedim. | Open Subtitles | اسمع, قصتك تبدو واقعيه للغاية وأنا أريد أن أعرف المزيد عن هذه الشخصيات |
Tüm o karakterleri sadece bir iki ayda geliştirmedi ya! | Open Subtitles | ليس وكأنه فكر في تلك الشخصيات في شهر او اثنين |
karakterleri takip ediyorlar.Umarız ki birbirlerine çarpmayacak kadar zekidirler.Kendi kendilerini kapatabiliyorlar. | TED | و بتتبعون الشخصيات. انهم أذكياء بما فيه الكفاية. نحن نأمل ألا يصطدموا ببعضهم البعض، وألا تنفجر من تلقاء نفسها |
İçinde büyük karakterleri olan, kimsenin anlatmadığı ve önemli olduğunu düşündüğüm çok etkileyici bir ekonomik hikâye yazmak için yola çıktım. | TED | فأخذت اكتب القصص الاقتصادية التي تحوي شخصيات عظيمة والتي لم يكن احد يتحدث عنها والتي كنت اظن انها الاكثر اهمية |
Bir izleyici olarak, bu karakterleri tanıyoruz ve onları özel sorunları ile karşılaştıklarını görüyoruz onların tuhaflıkları ve bilirsin karakterleri ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | كعضو من المشاهدين نعرف هذه الشخصيات و ان نراهم يوضعون في مواقف فردية و غرائب شخصياتهم |
Ve bu kenarlıklara da Disney karakterleri koyabiliriz. | Open Subtitles | ويمكننا وضع شخصيّات ديزني على الحوائط |
Trafalmadoriyanlar, kontrol sahibi olamama konusunda barışıklar ama Vonnegut'un insan karakterleri buna hâlâ alışmaya çalışıyor. | TED | بينما الترالفَمادوريان متصالحة مع افتقارها للإدارة، إلا أن الشخصيات الإنسانية في روايات فونيغت مازالت تتعود عليها. |
Jeanne d'Arc'ın pornosunu da yaparım. Tüm karakterleri toplayalım. | Open Subtitles | 'سوف أفعل الإباحية 'جوان دارك دعونا نضع جميع الشخصيات في مشهد الاباحية |
karakterleri değiştirirler, çıkartılar ve bazılarını arka plana yiterler. | Open Subtitles | يغيّرون الشخصيات, ويلغون شخصيات أخرى ويدفعون ببعضها في الخفاء |
Karakterler çatlaktı ama bütün hikâyedeki karakterleri anlayışla doluydu. | Open Subtitles | الشخصيات كانت مصدعة ولكنها شيقة وكذلك الرواية كانت ممتلئة بفهم عظيم لأوضاع الشخصيات |
Yazar, önemi masalın sonunda ortaya çıkacak olan karakterleri böyle kurgular. | Open Subtitles | أتحدثتم عن ذلك؟ وهذا أسلوب المؤلف فى بناء الشخصيات والتى ستشكل أهمية فى القصة فيما بعد |
Tamam, tamam, karakterleri aptal gösteriyor. | Open Subtitles | حسنا ، حسنا إنها تجعل الشخصيات تبدو غبية |
karakterleri beğendiyseniz, gelecek hafta da aynı kanalı ayarlayacaksınız demektir. | Open Subtitles | إن كانت الشخصيات تروقك فستكون أكثر تشوقاً لهم في الأسبوع التالي |
Valla, yıllardır yarattığım bütün büyüleyici karakterleri kameraya kaydetmeye karar verdim. | Open Subtitles | أنا قررت أن ما سأفعله هو أن آخذ كل هذه الشخصيات المضحكة التي صنعتها طوال حياتى وأضعها في شريط فيديو |
karakterleri anlayabilen bir yönetmen istiyorum, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أريد مخرج يفهم الشخصيات ؟ أريد شخصا يفهم ويقدر الاشياء البسيطة |
Şimdi karakterleri abartıp bir şeyler uydurduğuna göre benim adımı Lucy koymanı istiyorum. | Open Subtitles | من الأن بم أنك نخلطين الشخصيات أريدك أن تسميني |
-Biz Lost yazarları için en zor şeylerden biri, karakterleri öldürmek. | Open Subtitles | من اصعب الاشياء التي نقوم بها ككتاب قصة لوست ، أن نقتل الشخصيات.. |
Yaptığım ilk şeylerden biri, tanıdığım insanların isimlerini yazmak oldu ve bu kişiler üç boyutlu bir dramadaymış gibi karakterleri oluşturdu, kim olduklarını, ne yaptıklarını umutlarını ve geleceğe dair korkularını anlattılar. | TED | من أوائل ما كتبت كان عبارة عن قائمة من الأسماء لأناس عرفتهم من قبل. أصبحوا شخصيات في شكل دراما ثلاثية الأبعاد، حيث يعبرون عن ماهيتهم، ماذا يفعلون، أحلامهم و مخاوفهم من المستقبل. |
karakterleri pokerin ayrıcalıklarını taşıyor. | Open Subtitles | شخصياتهم المزيفة هي الأوراق الملكية في لعبة البوكر |
Hepsi suç filmlerinin karakterleri. | Open Subtitles | (ريتشارد هارلاند)... جميعهم شخصيّات من أفلام (نوير) |
Öncelikle, her videonun içinde, Brat Pack karakterleri, her bir gruptaki sosyal realiteyi canlandırmak için birer şablon olarak kullanılmıştır. | TED | أولا، في كل فيديو، تستخدم حزمة شقية للشخصيات كنوع من القالب لأداء الواقع الاجتماعي من كل مجموعة. |
Ama ilginç biçimde bu karakterleri bir sado-mazo romanında buluyorsun. | Open Subtitles | انت فقط بالصدفة مررت بشخصيات في رواية عن الساديمازوخية |
Ben televizyonda gördüm. Chloe ve Lonnie. Onlar televizyon karakterleri. | Open Subtitles | لا ، لقد رأيت على التلفزيون كلوي ولوني إنهما شخصيتان تلفزيونيتين |
Pakistan'da tedavi gören bu eroin bağımlıları, Beckett'in bir oyunundaki karakterleri hatırlatıyor: soyutlanmış, karanlıkta bekleyen, ancak ışığın çekiciliğine kapılmış. | TED | هؤلاء هم مدمني الهيروين في ديتوكس في باكستان ذكروني بالشخصيات في مسرحية بيكيت: معزولين، منتظرين في الظلام، لكن مسحوبين إلى الضوء. |