Ama sonra kadın, Karar vermek için zamana ihtiyacım var diyor. | Open Subtitles | فتقول إنها بحاجة إلى المزيد من الوقت لتقرر |
Bu Sali Yankees ve Boston macina, iki bilet, Gömleginin karsiliginda. Karar vermek için 5 saniyen var. | Open Subtitles | اليانكي و بوسطن هذا الثلاثاء مقعدين مقابل قميصك، لديك 5 ثواني لتقرر |
Evlenecek miyiz yoksa ayrılacak mıyız diye Karar vermek için biraz ara vermeye karar verdik. | Open Subtitles | لذا، قررنا الإبتعاد مؤقتاً عن بعضنا البعض لنقرر ما إذا كنا سنتزوج أن سننفصل |
Biz burada yokken, bir Karar vermek için fırsatın ve vaktin olacak. | Open Subtitles | ذلك في حين أننا قد ولت، سيكون لديك الفرصة والوقت لاتخاذ قرار. |
Bütçe kısıtlı olacak ve devam edip etmeyeceğine Karar vermek için, bir ay sonra bir inceleme olacak. | Open Subtitles | وستكون هناك إعادةن نظر بعد شهر لتقرير هل سيتم الاستمرار |
Eğer Karar vermek için zaman alacağını ister inanç İstediğiniz bir şey mi? | Open Subtitles | هلا أخذتِ وقتكِ لتقرري في ما إذا كان هذا الأيمان الشي الذي تريدينه؟ |
Size cevabımı yarın yazsam olur mu? Bu akşam Karar vermek için çok geç oldu. | Open Subtitles | أسمح لى بأن أبلغك برضى,غداً الوقت تأخر اليوم لأقرر. |
Olayı hatırlamadığına göre bir Karar vermek için erken. | Open Subtitles | وكما نرى أنه ليس لديك أي قدرة على التذكُر هذا غير ناضج لإتخاذ القرار |
Karar vermek için bir saniyeden az sürem vardı. | Open Subtitles | كان لدي ثانية أو ربما أقل من ذلك لإتخاذ قرار حكيم |
O yeri kapmak isteyip istemediğinize Karar vermek için hafta sonuna kadar vaktiniz var. | Open Subtitles | لكن هناك مكان واحد في زورق النجاة. ولديك حتى نهاية الأسبوع لتقرر إن كنت تريده. |
Yabani turp seçerken... ..5 dakika Karar vermek için bekler. | Open Subtitles | تستغرق 5 دقائق لتقرر ماذا تأخذ، قبل أن تختار نفس الكعك القديم. |
Savaşı savaşmak, kimin hayatta kalabileceğine Karar vermek için kötü bir yoldur. | Open Subtitles | تخوض حربا هو وسيلة سيئة لتقرر من الذي يحصل على البقاء على قيد الحياة. |
Yani bu simule edilmiş robotların yapı çerçevesinde nasıl hareket edeceklerini gösteren hareket kuralları vardır, konumlandıracakları yerler ararlar ve bloğun yerleştirilmesine Karar vermek için blok gruplarına baktıkları yerlerde patern kuralları vardır. | TED | وهذه المحاكاة لها قوانين حركة والتي تتحرك بها عبر البناء باحثةً عن مكان لها ولها قوانين نمطية تنظر من خلالها عبر مجموعة من قطع البناء لتقرر أين ستضع هذه القطعة |
Yemeği kimin seçeceğine Karar vermek için bir kuvvet yarışması yapacağız. | Open Subtitles | حسناً. سنقوم بمسابقة للقوة. لنقرر من سيقوم باختيار الغذاء. |
Kimin çekileceğine Karar vermek için yazı tura atsak olmaz mı? - Olmaz. | Open Subtitles | ألا يمكننا أن نرمي عملة لنقرر من الذي يجب عليه التراجع ؟ |
Neden hangi oyunu oynayacağımıza Karar vermek için bir oyun oynamıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نلعب لعبة لنقرر اية لعبة سنلعبها ؟ |
Mantıklı Karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular, daha çok risk aldılar ve daha zararlı seçimler yaptılar. | TED | لقد قـلّ الثبات النفسي لديهم لاتخاذ قرار منطقي، وتعاظمت المخاطر وقاموا باختيارات أكثر ضرراً. |
Seçme şansı aynı zamanda bilinçli Karar vermek için yeterince bilgiye sahip olmaktır. | TED | ولكن الاختيار يعني أيضًا بأنه لديك معلومات كافية لاتخاذ قرار مدروس. |
Cidden onun oy vermesine Karar vermek için oylama mı yapacağız? | Open Subtitles | أيتحتّم حقًا أن نُصوّت لتقرير لو أنّها يحقّ لها التّصويت؟ |
Karar vermek için istediğiniz kadar düşünün. | Open Subtitles | خذي الوقت الذي تحتاجينه لتقرري |
Devam edip etmemeye Karar vermek için yazı tura attım. | Open Subtitles | رميت العملة لأقرر إن كان عليّ المضي قدماً |
-Fuller, Karar vermek için... | Open Subtitles | -فوللر" لقد كان لدينا ثانيتين لإتخاذ القرار" |
Başkan Karar vermek için gerekli tüm bilgiye sahip. | Open Subtitles | لنعطي للرئيس المعلومات التي يحتاجها لإتخاذ قرار |
Karar vermek için 6 dakikan var. | Open Subtitles | لديك حوالي ستة دقائق لتتخذ قرارك |
- En azından şu anda. Ailesi Karar vermek için bir sürü vakit harcadıktan sonra öyle olmayacak. | Open Subtitles | لعله لن ينجو و هم يسرفون وقتا ليقرروا |
Kinkaid'in ölmek isteyip istemediğine Karar vermek için 6 ayı yoktu. | Open Subtitles | أدعوا انه ليس شرير القلب لم يكن لدى كينكيد ستة أشهر ليقرر إذا كان يريد أن يموت |
Her birine tek tek bakardık. Ne istediğime Karar vermek için. | Open Subtitles | وكنت أمضي أياماً في إختيار الشيء الذي أريد |