"karar vermişler" - Traduction Turc en Arabe

• قرروا
• وقرروا
• قرّروا
• فقرروا
• قررا
• قرّرا

Roma'da bütün bu işi iptal etmeye karar vermişler çünkü gerekli değilmiş.
حسنا , في روما قرروا تعليق الامر برمته لانه لم يكن ضروري

Hakikaten pişman olduğunu anlamışlar ve onu özgür bırakmaya karar vermişler.
أنه صادق ، و أنه ندم بالفعل و قرروا إطلاق سراحه

Görünüşe göre erkekler, kadınları gözlerden uzak tutmaya karar vermişler.
يبدو ان الرجال قرروا الحفاظ على نساء بعيدا عن الانظار

Görünüşe göre, ülkesinden bir grup insan, silahsızlanma ihtimalinden rahatsız olmuş ve kendi silahlarını temin etmeye karar vermişler.
على ما يبدو أن فئةً قليلة داخل بلاده كانت قلقةً عن إمكانية نزع السلاح وقرروا بأخذ زمام الأمور بأيديهم

Jukt yönetimi ise ona iş vermenin çok daha ucuz olacağına karar vermişler.
الرجال في جوكت قرّروا بأنّ إستأجاره سيكون أرخص

Her neyse klasik Şeytanın Gelini ayinini yapmaya karar vermişler.
.. علي أي حال لقد قرروا القيام بطقوس زواج شيطانية

Bunun sebeplerinden biri ise onlar Afrika'daki girişimcileri dijital çağ seviyesine yükseltmek için yatırım yapmaya karar vermişler.
وأحد أسباب ذلك أنهم قرروا الاستثمار بشكل نشط في رجال الأعمال الأفارقة، للنمو في العصر الرقمي.

Bir şekilde karar vermişler, "Kıyafetimiz bu olacak."
قرروا بطريقة ما بأن ذلك الشيء سيكون ملبسهم

Sonradan, yolculuk yapan yalnız ve genç kadınları kaçırmanın daha ekonomik olduğuna karar vermişler.
مؤخراً, على أي حال, قرروا على أنه شيء إقتصادي يعتمد فقط على إختطاف السائحات القاصرات

Geri dönmektense ileri gitmenin en iyisi olacağına karar vermişler.
و قرروا حينها أن أفضل سبيل أمامهم هو العودة

Öpüşmek üzere olmalarının bir anlamı olmadığına karar vermişler.
حسناً, لقد قرروا بأن قبلتهم القريبة لا تعني شيئاً

Herhalde periler onu öyle boyamaya karar vermişler.
حسنٌ ، أظنّ أنّ الجنّيات قرروا أنّ ينقشوها بهذه الطريقة.

Yarın duyacaksın gerçi ama, bir kaç kongre üyesi oylarını değiştirmeye karar vermişler.
ستسمع غدًا ، بعض اعضاء الكونجرس قرروا تغيير اصواتهم

Finallerden önce onu zaten almaya karar vermişler.
قرروا بالفعل الموافقة علية من قبل المباراة النهائية

Ekonomi çok kötü olduğu için, tüm hapishaneleri kapatmaya karar vermişler.
إسمعوا بعض كلمات متتالية لأن الإقتصاد سيء جداً قرروا أنهم سيغلقوا كل السجون

Kampa dönünce konuşup yaşlı adama yardım etmeye karar vermişler çünkü oduncu da onlara yardım etmiş.
وعندما عادوا للمعسكر بدأ الأولاد بالتحدث سوية قرروا مساعدة الحطاب العجوز لأنه كان يساعدهم

Yavru ördekler o adayı o kadar çok sevmişler ki ne yapmaya karar vermişler?
وراقت الجزيرة الجديدة للبطة الصغيرة للغاية، وقرروا ماذا؟

Brandon Broome'un bodrumunda tüm gece oyun oynamaya karar vermişler.
لعبوا البوكر وقرروا ان يبقوا طوال الليل في قبو براندون بروم

Bu yüzden kardeşine gitmeye karar vermişler.
لذا قرّروا الذِهاب إلى أَخِّيها.

Sabahlamışlardı ve eve gitmek yerine kahvaltı etmeye karar vermişler.
فقرروا البقاء طوال المساء والإنتظار للصباح بدل العودة الى المنزل

Profesör Hill ve Yargıç Thomas'ın ikisi de, yarın gelmemeye karar vermişler.
(كلّاً من البروفيسورة (هيل (و القاضي (توماس قررا عدم الحضور هنا غدا

Bir fotoğrafçıya gidip birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeye karar vermişler.
عندها قرّرا الذهاب إلى مصوّر و التقاط صورة تذكارية