Yaban hayata ev sahipliği yapan Karayipler bildiğimizi sandığımız Karayipler'den başka bir dünyadır. | Open Subtitles | بيت إلى الحياة البريَّةِ الغريبةِ , عالم بعيد مِنْ الكاريبي نَعتقدُ بأنّنا نَعْرفُه. |
Parayı İsviçre'deki bir hesaba daha sonra da, Karayipler'deki bir hesaba aktarmamızı söyledi. | Open Subtitles | قال انه يريد تحويل النقود الى رقم حساب في سويسرا وأيضاً في الكاريبي |
Karayipler'deki bu güzel adaların, birer Japon genelevine dönüştüğünü görmek çok üzücü. | Open Subtitles | من المحزن أن نرى جزر الكاريبي الجميلة تتحول إلى مواخير مُجهّزة لليابانيين |
Gördüğünüz gibi, Mikronezya'dan başlayıp tüm Endonezya, Malezya, Hindistan, Madagaskarı geçip Karayipler'in batısına ulaşacak şekilde bütün yerküreyi kesiyor. | TED | كما تشاهدون تقطع خلال العالم باكمله كم ميكرونيزيا خلال اندونسيا , ماليزيا, الهند, مدغشقر الى الغرب من الكاريبيان |
Bu sakin otoburlar Karayipler'in ünlü umursamaz yaşam tarzına gayet iyi uyum sağlamışa benziyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء أكلةِ النباتِ المسالمينِ يَبْدونَ متناغمون جداً بشكل مشهور أسلوب حياة كاريبي حرّ وسهل. |
Eroinler Atlas Okyanusu'nu boydan boya geçecek ve Karayipler aracılığıyla ABD'ye sokulacaktı. | Open Subtitles | الذي يتم تهريبه عبر المحيط الأطلسي عبر البحر الكاريبي وإلى الولايات المتحدة |
Etiketler, Karayipler'de ve hatta Brezilya'da düşmüştü. | TED | والعلامات انفصلت في البحر الكاريبي وبعضها في البرازيل |
Şu anda Karayipler'de 3 noktamız var ve dördüncüyü planlıyoruz. | TED | حاليا لدينا ثلاثة مواقع في الكاريبي و نخطط للرابع |
Sharon Lazarus: Son iki yıldır Karayipler Kalp Enstitüsü'nde ekokardiyograf olarak çalışıyorum. Eğitimimi bu enstitüde aldım. | TED | شارون لازاروس : أنا إيكوغرافية في معهد القلب من منطقة البحر الكاريبي منذ العامين الماضيين. تلقيت التدريب في هذا المركز |
Suyun altında ilk defa ağlayışım 2008'de Kurasao adasındaydı, Karayipler'in güneyinde. | TED | كان أول بكاء لى تحت الماء عام 2008، فى جزيرة كوراساو جنوب منطقة البحر الكاريبي. |
Karayipler'de benim çalıştığım yerde, biz bu kötü durumu zaten yaşayarak gördük. | TED | في منطقة البحر الكاريبي حيث أعمل، ولقد مررنا بالهبوط بالفعل. |
Kendimi pencereye attım ve Karayipler'i görebiliyordum. | TED | دفعتُ نفسي لأصلَ للنافذة، فشاهدتُ منطقة الكاريبي |
Karayipler'de Saint Kitts adasinda bir grup cocukla karsilastim ve onlarla hem oynadim hem calistim. | TED | كنت قد التقيت مجموعة من الأطفال في منطقة البحر الكاريبي جزيرة سانت كيتس ، و عملت وللعبت معهم. |
Ve Karayipler'in mercan resiflerinin, trajik ve giderek artan bir şekilde dünyadaki mercan resiflerinin de hikayesi aşağı yukarı bu. | TED | وهذه القصة الى حد قريب لشعب جزر الكاريبي المرجانية وبشكل متزايد ومأساوي الشعب المرجانية أصبحت منتشرة عالميا |
Burası en işlek zamanında Karayipler'deki en büyük süpermarket. | TED | هذا هو أكبر سوبر ماركت في منطقة الكاريبي وفي ذروة وقت التسوُّق. |
- Karayipler'de hava çok güzelmiş diyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنكم ستحصلون علي طقس رائع في الكاريبي |
Karayipler Anti-Komünist Birliği'nin başkanıydı. | Open Subtitles | ترأس رابطة مكافحة الشيوعية فى منطقة البحر الكاريبي |
Çeviri: magna 18. yüzyılın sonlarına doğru, onbir milyonun üzerinde Afrikalı erkek, kadın ve çocuk, Karayipler'de ve Amerikan kolonilerinde köle olarak kullanılmak üzere Afrika'dan koparıldı. | Open Subtitles | بنهاية القرن الثامن عشر، أكثر من 11 مليون أفريقي من الرجال والنساء والأطفال أخذوا من أفريقيا كرقيق إلى جزر الهند الغربية والمستعمرات الأمريكية |
Lütfen bana Karayipler'e tek yönlük bir bilet aldığını söyleme. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني بأنه لم يحجز "رحلة ذهاب فقط إلى جزر "كاريبي |
Resimdeki Comfort, Karayipler ve Güney Amerika sahillerinde görev yapıyor ve hasta muayene ve tedavi görevini icra ediyor. | TED | هذه السفينة، الراحة، تعمل فى البحر الكاريبى وساحل أمريكا الجنوبية وتقوم بعلاج المرضى. |
Küçük bir silah şirketinin Karayipler temsilcisiymiş. | Open Subtitles | لقد كان من فئة الممثلين الكاريبية لشركة أسلحة صغيرة. |
Dahası, şiddet güneye, Latin Amerika, Karayipler, Orta ve Güney Afrika’nın bazı bölgelerine, Orta Doğu’nun bir kısmına ve Orta Asya’ya doğru kayıyor. | TED | العنف يتجه جنوبًا كذلك نحو أمريكا اللاتينية وجزر الكاربيان إلى أجزاء من أفريقيا الوسطى وأفريقيا الجنوبية، إلى أطراف من الشرق الأوسط وآسيا الوسطى |
Burada Karayipler tatilimizden bir fotoğraf var. | Open Subtitles | تلك صورة لنا فى أجازة الكاريبين. |
Herkes Karayipler'e gidemez. Ama sen özelsin. | Open Subtitles | وليس كل أحد يذهب إلى جزر الكاريبي . ولكن أنت مميزة |
Aynı zamanda Karayipler'den gelen kuru ve güçlü rüzgârlara maruz kalırlar. | Open Subtitles | وهم يُعرّضونَ أيضاً إلى الرياح التجاريةِ الجافّةِ القويةِ التي نَفْخت عبر البحرِ الكاريبيِ. |
- Karayipler'deki çoğu bankada resim gerekmez. | Open Subtitles | ذلك سهل اعرضِ البعض من التعقيدات؟ |