| kardeşimle birlikte burada ana cadde üzerindeki marketi işletiyoruz. | Open Subtitles | انا أدير مخزن هنا في الشارع الرئيسي مع أخي |
| Kocamın metresi bu gece aramızda, erkek kardeşimle birlikte. | Open Subtitles | , العشيقة هنا الليلة جاءت مع أخي ما رأيكِ في هذا؟ |
| Olay gerçekleştiğinde ve seninle gidene kadar kardeşimle birlikte onun dikkânındaydım. | Open Subtitles | وأني كنت مع أخي في متجره وبعد ذلك كنت أنا وأنتِ معًا خلال الفترة التي حدث فيها ذلك |
| Ama gizlice, şehrimi uzaylılardan ya da zarar verebilecek her türlü şeyden korumak için üvey kardeşimle birlikte NOB için çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن في السر، أنا أعمل مع أختي بالتبني لديو لحماية مدينتي من الحياة الغريبة وأي شخص آخر وهذا يعني أن يسبب لها ضررا. |
| Tabi ki beş kardeşimle birlikte evde ders aldığım için böyleydi. Agh. | Open Subtitles | بالطبع , ذلك لأنني كنت أتلقى التعليم في البيت مع أشقائي الخمسة |
| kardeşimle birlikte bu odalar arasında koşturur dururduk. | Open Subtitles | كنت أتسابق أنا و أخي بين هذه الحجرات |
| - Sence kardeşimle birlikte olması iyi bir fikir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن علاقتها مع أخي فكرة جيدة؟ . لا, وأنتِ؟ |
| Annem ve babam, erkek kardeşimle birlikte bir araba kazasında öldü. | Open Subtitles | والداي قتلوا في حادث سيارة مع أخي |
| Babamın söylediği gibi yaptım ve kardeşimle birlikte saklandım. | Open Subtitles | عني، I أبوس]؛ كما فعل والدي derhen. خبأت مع أخي. |
| Onlar gittiği zaman kardeşimle birlikte kaçtım. | Open Subtitles | بمجرد أحرزنا مغادرتهم، هربت مع أخي. |
| Düşündüm de, kardeşimle birlikte ot çekmemiz son yıllarda birlikte yaptığımız en normal şey olabilir. | Open Subtitles | -أجل . قررت توًّا أن تدخيني هذه السيجارة المخدرة مع أخي الصغير ربّما يكون أكثر تصرّف طبيعيّ فعلناه معًا منذ سنين. |
| Bu benim kardeşimle birlikte çekilmiş bir fotoğrafım. | TED | هذه صورة لي مع أخي. |
| Sanırım kardeşimle birlikte. | Open Subtitles | أعتقد أنها مع أخي |
| Adam hep komedi yazdığını sanıyor. Sizden biri kız kardeşimle birlikte olsa aynı şeyi söylerdim. | Open Subtitles | (فاوستو) مجرد شخص محب للجنس الأمر كما لو أن أحدكم ذهب مع أختي |
| Burası benim evim ve burada üç yarı kardeşim ve kız kardeşimle birlikte yaşıyorum. | Open Subtitles | هذا منزلي وأنا أقطن هنا مع أشقائي الثلاثه وشقيقتي |
| kardeşimle birlikte küçük bir ayakkabıcı dükkânımız var. | Open Subtitles | حسناً أنا و أخي لدينا متجر أحذية صغير |