Tabii, dananın götüne başımı sokarak T-bone steake daha iyi bir göz atabilirdim ama kasabın sözüne kulak asmakla yetineceğim. | Open Subtitles | لأن بإمكاني الحصول على شرحة من لحم الخاصرة ،بوضع رأسي في مؤخرة ثور . لكن أفضّل أخذ رأي الجزار أولاً |
O isyan için ayaklanan ilk kişiydi, bir kasabın eline düştü. | Open Subtitles | هو الذى دعى أولاً إلى الإنتفاضة وصرع بيديه . الجزار |
Ben karşımda sevgilisinin başını derde sokup sonra da onu bir kasabın ellerine yollayan, bu sırada da kızım gibi masum, genç bir kızla da gönül eğlendiren birisini görüyorum. | Open Subtitles | ارى شخصا امامى وضع رفيقته فى مشكله وأرسلها الى الجزار بينما انتقل الى فتاه صغيره بريئه مثل طفلتى |
Bu deneyimli bir kasabın veya balıkçının yapabileceği bir iştir. | Open Subtitles | الان, تلك المهارة فقط جزار خبير او صياد من سيملكها |
Fakat 10 yıl önce bir kasabın ailesi katledilmiş. | Open Subtitles | لكن مُنذ عشر سنواتٍ، تم ذبح عائلة جزّار. |
Yani, kurbanımız kasabın onu vagonda tuttuğunu söylüyor. | Open Subtitles | إذاً، تقول الضحية بأنّ السفّاح احتجزه بهذه المقطورة |
Başını buraya dayayarak bir kasabın götüne bakabilirsin ama onun sözüne inanamazmısın? | Open Subtitles | هي، سأخبرك بالأمر : بإمكانك أن تلقي نظرة جيدة على مؤخرة الجزار بوضع رأسك فيها |
Yedinci bölümdeki kasabın karısı gibi konuşmaya başladın. | Open Subtitles | مهلا، أنت بدأت يبدو زوجة الجزار هناك في الفصل السابع. |
kasabın kendisi seni davet etmeli yoksa gitme. | Open Subtitles | الجزار نفسه قد يضطر لدعوتك أم أنك لن تذهب |
kasabın önlüğünde daha çok et vardı. - İşte biran. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من اللحم على مريلة الجزار |
Eğer gece iyi bir uyku çekersem kasabın köpeği gibi zinde olurum. | Open Subtitles | راحه ليله واحده وسأكون سليما ككلب الجزار |
kasabın numarasını, kurbanını yalnız yakalamak için kullandı. | Open Subtitles | كان يستخدم خدعة الجزار كطريقة لجذب الضحايا ليكونوا وحيدين معه |
İlk olarak kasabı seçtiği için de Cleveland'ın yerlisi... olduğunu ve kasabın hikayeleriyle büyüdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | و لأنه اختار ان يكون الجزار كتقليده الاول نظن انه من سكان كليفلاند و غالبا ترعرع و هو يسمع قصصا عن الجزار |
Diyeceğim o ki, bu kasabın yerinde tıklıp kalmışken, birde seni ve koçunu dinleyip, | Open Subtitles | أعني، انه امر سيئ بما فيه الكفاية انني عالق على منضدة الجزار هذه التي تسمونها اريكة، لكن يجب ان استمع لكما |
kasabın kızıyla aynı parfümü kullandığınızı düşünün! | Open Subtitles | تخيل شراء عطر مشابه تماما لما تضعه ابنة الجزار |
Fakat kaybeden ben olacağım. İlgimi kasabın kızına yoğunlaştırarak kendimi tatmin edeyim bari. | Open Subtitles | انها , ومع ذلك , خسارة لي , ويجب علي ان ارضي نفسي بإعطاء كامل اهتمامي لإبنة الجزار |
Ordumuz dağılmış, nükleer silahlarımıza el koyulmuşken Pakistan'ın elinde şimdi bu kasabın geri dönmesini sağlamak için yeterli bir tehdit oluşturacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | مع تمزق قواتنا المسلحه,سوف يستولي على الاسلحه النوويه باكستان ليس لديه الآن أي شي من شأنه أن يشكّل رادعًا لهذا الجزار |
Geçen hafta bir kasabın kızını gördüm, buna benzer bir dertten zırıldıyordu. | Open Subtitles | لقد رأيت ابنة الجزار الأسبوع الماضي, تنتحبُ بشأن مرضٍ مشابه لهذا. |
Koyunların mezbahaya gittiğini duymuştum ama daha önce hiç bir kasabın koyunlardan korktuğunu görmemiştim. | Open Subtitles | سمعت عن خراف تذهب للذبح لم أسمع عن جزار قتلته الخراف قبل هذا |
Torbacı kasabın teki. | Open Subtitles | جزّار يتاجر بالمخدرات والذي أسوء علي مدي كبير. |
Tahminimce, kasabın kurallarına göre taklit yapan biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | اعتقادي أنّنا نبحث عن شخص يطبّق القانون بيديه ملهماً بمبادئ السفّاح |
- kasabın ellerinde can verdiklerinde hissettikleri korku zihnimin derinliklerine işlendi. | Open Subtitles | زرعاها بعمقٍ في رأسي حتى انني لا استطيع ان انسى رعب موتهما على يد الجزارة |
Deri önlük. Ulu Tanrım, bir kasabın peşinde olabiliriz. | Open Subtitles | صديري جلدي يا إلهي ربما يكون القاتل جزاراً بالفعل |
kasabın rahatlığı için korkmuş hayvanların çevirilmesi, bu da bir ihlal. | Open Subtitles | قلب الحيوانات الخائفه من أجل راحة الجزارين هو أيضا انتهاك. |
Bu minik ötücü kuş, dikenleri bir kasabın çengelini kullandığı gibi kullanır ve avını parçalarken sabit kalmasını sağlar. | Open Subtitles | إنَّ هذا الطائر المُغرِّد الصغير يستخدِم الأشواك كما يستخدم الجزار خطافه لِحمل ذبيحته أثناء تقطيعه لها. |