- Şu büyük siyah kasada belki? - Hayır, kasada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لعلها فى تلك الخزنة الكبيرة السوداء كلا , لا يوجد شئ فى الخزنة |
Bu da demektir ki kasada 10 veya 12 milyon var. | Open Subtitles | هذا يعني أن هناك 10 أو 12 مليون دولار في الخزنة |
Çünkü kasada adamın olduğu sürece istediğine neredeyse sahip oluyorsun. | Open Subtitles | لأنك تريد شخصاً من الخزينة وكدت تحصل على ما تريد |
Soruların kasada olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّه يتمّ تأمين الأسئلة في خزنة المصرف |
İkimizde biliyoruz ki alarm çalışmıyor ve kasada kilitli... açmak için tek yol sürgüyü elle hareket ettirmek. | Open Subtitles | أنا وأنت كلانا يعلم أنه عندما يطلق الإنذار مرة، ذلك القبو يقفل بشدة والطريق الوحيد لفتحه الاَن .. |
Orta düzey bir güvenlikle, kasada en fazla 5 milyon var. | Open Subtitles | نظام حماية متوسط لا يوجد اكثر من 5 ملايين في الخزانة |
Film son beş yıldır, New York'ta Time-Life şirketinin binasında... bir kasada kilitli duruyordu. | Open Subtitles | لقد تم التحفظ عليه في قبو السنوات الخمس الماضية في مبنى البث المباشر في نيويورك |
Çelik kasada bulduğunuz çiğnenmiş tırnaklar için bazı işlemler yapıyorum. | Open Subtitles | أحرزت بعض التقدم من الأظافر المقضومة التي وجدتها في الخزنة. |
Sence Voight'ın o kasada ne kadar parası vardı... yarım milyon? | Open Subtitles | كم تظن أن فويت يملك في تلك الخزنة حوالي نصف مليون؟ |
Kimse şu kasada dişe dokunur bir şey yok demesin. | Open Subtitles | لا أضمن لكم أن هناك أي شيء قيم بتلك الخزنة. |
Bütün parayi ve kasada ne varsa hepsini bize ver! | Open Subtitles | سلم الاموال و أعطنا أى كان ما تبقى فى الخزنة |
- Bu kasada olmalı. - Ama sana dedim, olamaz. | Open Subtitles | لابد أنها فى الخزنة لكننى اخبرتك , لا يمكن |
Bir başka deyişle, bu para nasıl olur da kasada olabilir, eğer soygunu izleyen güne değin bankadan verilmediyse? | Open Subtitles | بعبارة أخرى كيف يكون هذا المال في الخزينة إن لم يتم تسليمه من المصرف قبل يوم السرقة ؟ |
Bankanın kasada 20 milyon dolardan fazla değerde altın olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | يقول مالكي المبنى أنهم لديه 20 مليون من الذهب في تلك الخزينة |
Soruların kasada olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ الأسئلة يتمّ تأمينها في خزنة المصرف |
kasada bulduğumuz parmak izi tespit edildi. | Open Subtitles | لدينا تطابق مع تلك البصمة التي وجدناها على خزنة الجدار |
kasada hâlâ maskeli adamlar var. Beş kişiler. | Open Subtitles | مازال الرجال المثملين في القبو , خمسة منهم |
Bu kasada yarım milyon dolar olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من البديهى أن يكون نصف مليون دولار فى تلك الخزانة |
Ben güvenlik kameralarını kapatıp sizinle kasada buluşacağım. | Open Subtitles | أنا سوف تأخذ بها كاميرات مراقبة ومقابلتك في قبو. |
kasada 2 milyon dolar var, değil mi? Mücevherler onda kalsın. | Open Subtitles | هناك 2 مليون دولار في الصندوق دعيه يحتفظ بالمجوهرات |
kasada para sakladığımızı sanıyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن لدينا نقوداً مُخبأة فى خزينة. |
kasada bana da lazım olan bir nesne var. Cam göz. | Open Subtitles | الغرض الذى أحتاجه من السرداب هو العين الزجاجية |
Nadide kitapların kasada tutulduğunu ve ortaya çıkmasının yasak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يخبرني أن الكتب النادرة تُحفظ بالخزنة و لا يُسمح بها خارج المركز |
kasada 2 milyon dolar mı var? | Open Subtitles | حسناً,يوجد 2 مليون دولار في صندوق الإيداع |
Gelecek hafta. Böylesine bir resim arşivi güvenli bir kasada.. | Open Subtitles | الأسبوع المقبل ، لوحة كهذهِ لا يجب بأن تبقى متوارية عن الأنظار بصندوق أيداع |
Para kasada bana o haftasonuyla ilgili herşeyi.. | Open Subtitles | وهو الآن في خزنتي وانا لن أفتحها |
Mücevherler iki gün daha kasada kalacak o yüzden hızlı olmalıyız. | Open Subtitles | الالماس سيكون في خزنه لمدية يومان أو أكثر لذلك يجب علينا التحرك بسرعة ما هو نوع الحماية ؟ |
O kasada, senin zarfından daha değerli başka bir şey bulmuş olmalı. | Open Subtitles | لهذا فقد فعلوا هذا من أجل ذلك الصندوق كان هذا أكثر قيمة لديه من مغلفك |