Okumak derken, çıplak bir bayan hayal etmeyi kastediyorsan evet. | Open Subtitles | اذا كنت تقصد بالقراءة هو تخيل سيدة عارية اذن فقد فعلت |
Eğer kaçırılan adamın fidyesini ödemek için ondan aldığın 2.2 milyon doları kastediyorsan bunun üç kuruştan biraz fazla olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | إذا كنت تقصد المليوني و مئتي ألف دولار التي استقرضتها لدفع فدية الخطف فإنه عليّ أن أقول بأنه أكثر قليلاً من مبلغ زهيد. |
S/K ile "Soğutma Konumu"nu kastediyorsan, evet. | Open Subtitles | إن كنت تعني بالتكييف الشروط القطبية، فأجل |
Eğer tuzak kurma ile, yeniden bir şeyler karalamanı sağlamayı kastediyorsan, o vakit, evet, dediğin gibi suçluyum. | Open Subtitles | إذا كنت تعني بالخدعة هو خلق مناخ يمكنك أن تبدأ منه لكي تعود للكتابة إذاً، نعم أنا مخطيء |
Gerçekten bir içeceği kastediyorsan gece içmediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | إن كنتِ تشيرين إلى شراب أنتِ تعلمين أنني لست أشرب الخمر |
Eğer benim, kararımı çok önceden verdiğimi kastediyorsan bu bayağı bir uygunsuz olurdu. | Open Subtitles | وإذا كنت تشير إلى أن أميل للحكم في وقت مبكر من شأنه أن يكون غير مناسب تماماً |
Eğer dün giydiğin iğrenç kürklü kıyafetini kastediyorsan bundan dolayı eziyet çeken benim çünkü onu görmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إن كنتِ تقصدين سترة الفرو القبيحة التي ارتديتِها يوم أمس، فأنا الشخص الوحيد الذي عانى لأنني اضطررتُ للنظر إليها. |
Eğer gözetlemeyle götümün üstünde oturup sıradan işler dışında bir şey yapmayan bir adamı izlememi kastediyorsan harika gidiyor. | Open Subtitles | إذا كنت تقصد بالمراقبة جلوسي على عقبي أشاهد رجل كل ما يقوم لا يخرج عن المألوف. فهي تسير بشكل رائع. |
Şu çifteyle beni vurmayı fikrini kastediyorsan, kesinlikle hatırlıyorum. | Open Subtitles | نعم, إذا كنت تقصد نية إطلاق الرصاص علي فحتماً أتذكر |
Giderek sirkeye dönüştüklerini kastediyorsan, doğru. | Open Subtitles | لو كنت تقصد انها سوف تسوء .. فهذا حقيقي |
Eğer parayı kastediyorsan hırsızın çaldığı eşyalarımızın yenisini... | Open Subtitles | ... إذا كنت تقصد المال أعتقد أننا سنستبدل الأشياء التي سرقها اللص |
Eksantrik demekle Doğu Texas'taki pasif-agresif hava deliğini kastediyorsan, katılıyorum. | Open Subtitles | إن كنت تعني بغريب الأطوار مثل ذاك الثقب السلبي العدواني شرق تكساس فأنا أتفق معك |
Yumruğunda buruşmuş o kâğıtı kastediyorsan göndermiş derim. | Open Subtitles | اذا كنت تعني تلك الورقة التي تكورت في قبضته, فنعم, قد فعل |
Kendi kalbini kastediyorsan, hayır. | Open Subtitles | إذا كنت تعني قلبك ، والدى فأنا لم أفعل |
Gecelik giyip bir mum tutarken giydiğin şapkayı kastediyorsan da, bende zaten var. | Open Subtitles | و إن كنتِ تشيرين إلى القبعة التي ترتدينها بينما أنتِ لابسة قميص نوم ومُمسكة بشمعة فلديّ واحدة |
Eğer köpek gezdirme olayını kastediyorsan "ev" kelimesinin tanımı, meskenin bütün bahçesini de kapsamaktadır. | Open Subtitles | إن كنتِ تشيرين إلى حادثة تنزيهالكلب.. فكلمة "منزل" تتضمن المرفقات السكنية. أيّ أراضِ تكون جزءاً من المسكن |
Eğer Benjamin Franklin'in yaptığı işi kastediyorsan o elektriği keşfetmedi. | Open Subtitles | إذا كنت تشيرين إلى إنجاز بنجامين فرانكلين فهو لم "يكتشف الكهرباء" |
Anüsü veya dışkı deposunu kastediyorsan delikanlı o zaman cevabım, evet. | Open Subtitles | ،أيها الشاب إن كنت تشير إلى فتحة الشرج ،أو القولون النازل عندها تكون الإجابة نعم |
Eğer mastürbasyon yapmayı kastediyorsan, hayır, yapmıyorum. | Open Subtitles | إذا كنتِ تقصدين أن أقوم بالجنس بمفردي فأنا لا أفعل هذا |
Onu delik deşik bir halde görmek istemiyorum, eğer bunu kastediyorsan. | Open Subtitles | لا اريد مشاهدة جسده مليئ بالثقوب لو كان ذلك ما تعنينه |
Nora gibi bir anneye sahip olduğunu kastediyorsan... Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لو تقصد أنك محظوظ لأن (نورا) أمك أجل .. |
- Foreman ve Onüç'ü kastediyorsan belli ki, ilaç tedavisinin ilk kürü tüm gün sürecek bir şeymiş. | Open Subtitles | -إن كنتَ تقصد (فورمان) و(ثلاثة عشر ) فمن الواضح أنّ الموعد الأوّل للتجربة السّريريّة سيستغرق اليومَ بطوله |