Bu geceyi ömrüm boyu unutmayacağım, kastettiğin buysa eğer. | Open Subtitles | لن أنسى أبدا هذه الليله طوال حياتى إذا كان هذا ما تقصده |
Hala aynı fikirdeyim, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | ما زلتُ أشعر بهذه الطريقة إن كان هذا ما تقصده |
Eğer kastettiğin buysa, ben artık deli değilim. | Open Subtitles | لم أعد مجنوناً إذا كنت تقصدين هذا |
Eğer kastettiğin buysa, ben artık deli değilim. | Open Subtitles | لم أعد مجنوناً إذا كنت تقصدين هذا |
Sanırım beni kazanmaya çalışıyorlar eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | -حسناً, انظر -أفترضت انهم يمكنهم التودد لي , إذا كان هذا قصدك |
Pangara'lıların onu yararlı bir iş için kullanmaları ve sonucu şaşırtıcı, fakat ahlaksal olarak benim için karşı çıkılabilir bir şey değil, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | لقد أستخدموهم البانجرين بغرض المنفعة و هو شيء مذهل و لكنه ليس مرفوض أخلاقياً بالنسبة لي إن كان هذا ما تعنيه |
- Irzına geçiyordum, kastettiğin buysa. | Open Subtitles | - كنت أغتصبك إن كان هذا ما تقصدين. |
Hayır, Boccaccio'yu okumuyorum kastettiğin buysa. | Open Subtitles | حسناً،لا،أنا لا أقرأ لبوكاتشيو اذا كان هذا ما تقصده |
kastettiğin buysa uçan maymun falan değilim. | Open Subtitles | لستُ قرداً طائراً إنْ كان هذا ما تقصده |
- Hâlâ yaşıyorum, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | أنا ما زلت حي إذا كان هذا ما تقصده. |
Eğer kastettiğin buysa, Hıristiyanlığın bir koludur. | Open Subtitles | إن فرع من المسيحية إن كان هذا قصدك |
Hâlâ buradayım, kastettiğin buysa tabi. | Open Subtitles | بعدني هون إذا كان هذا قصدك |
Saçını çekerken sesini bayağı bir çıkarıyor eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | إنها تأتي برد فعل غريب عندما اشد شعرها إن كان هذا ما تعنيه |
kastettiğin buysa tabii. Tanrım. | Open Subtitles | إن كان هذا ما تعنيه |
Şey, uh, Tonya'yla arkadaş olmaya hazır değilim, kastettiğin buysa. | Open Subtitles | لست جاهزة لأكون صديقة " تانيا " إن كان هذا ما تقصدين |