İnsan ırkı bir şekilde savrulacak nefes alabileceği bir kaya parçası bulmaya uğraşacak. | Open Subtitles | الجنس البشري سيصبح ضالّ. بحاجة الماسة إلى صخرة يتشبث بها بينما يحبس إنفاسه. |
Güney Amerika kıyılarındaki çorak bir kaya parçası olan Şeytan'ın adasında hayat boyu hapis cezası verdiler. | TED | وحكموا عليه بالسجن المؤبد على الجزيرة المسماة طبقا لفعله، جزيرة الشيطان، صخرة مجدبة قبالة سواحل أمريكا الجنوبية. |
- Bazı değersiz maden cevherlerinden oluşuyor başka bir deyişle, uzayda gezinen koca bir kaya parçası. | Open Subtitles | تتكون من خامات متعددة غير ملحوظة بالأخص صخرة كبيرة في الفضاء |
Bütün gece üzerinde ufacık da olsa bir kaya parçası olmayan bir yer arayıp durdum. | Open Subtitles | . بحثت كثيراً عن بقعة علي الأرض لا يوجد عليها صخور |
Önümüzde gördüğünüz kaya parçası gideceğimiz ada. | Open Subtitles | -أتلكَ هي وجهتنا ؟ -أجل الجزء الآخر من الجزيرة به صخور منجرفة |
Haklısın. Bir kere buraya ayak bastın mı, sadece büyük, sıkıcı bir kaya parçası. | Open Subtitles | ولكنك محقة، عندما تبلغه حقاً تجده مجرد صخرة كبيرة مضجرة. |
Bak hele,Nasıl da bir volkanik kaya parçası ... gereksizce tortulu bir taş kılığına girmiş, | Open Subtitles | انظر كيف الصخور البركانية تم اخفاؤها بشكل سيئ مثل صخرة الترسبات |
Burda küçük bir kaya parçası var. Muhtemelen son bin yıldır bu buzla beraber taşınmış. Bu olağanüstü. | Open Subtitles | هنالك صخرة صغيرة هنا ، من الممكن أنها تنتقل مع الجليد لألف عام حتى الآن |
Bununla birlikte o sadece motorları olan büyük bir kaya parçası. | Open Subtitles | بدون ذلك، انها مجرد صخرة كبيرة مع المحركات. |
Adam sadece bir kaya parçası ve bir insan dişi ile koca bir senfoni çalıyordu. | Open Subtitles | يمكنه ان يؤدي سمفونية كامله باستخدام صخرة و سن انسان فقط |
Bu kayayı sevdim. Güzel bir kaya parçası. | Open Subtitles | تعجبني هذه الصخرة إنها صخرة لطيفة |
En yakın toprak ya da kaya parçası kilometrelerce ötededir. | Open Subtitles | أنتم بعيدون جداً عن أي صخرة أو أرض ...فإذا توهمتم للحظة |
O sadece Himalayalar'da bulunmuş bir kaya parçası. | Open Subtitles | إنها مجرد صخرة وجدت في جبال الهيمالايا |
Mükemmelliğin küçük bir kaya parçası dalgalı Hebrides Denizi'nden yükseliyor. | Open Subtitles | صخرة صغيرة من الإتقان تطلُ خارجاً من بحر (هيبردين) الهائج |
İşte o anda Artemis bir kaya parçası bulmuş ve daha önce hiç bilmediği bir güçle kafasını parçalamış. | Open Subtitles | و عندما وجت "أراميس" صخرة و, بقوة لم يعلم بأنها تملكها حطمت جمجمته |
O tepenin kenarına iri bir kaya parçası koyduk. | Open Subtitles | فقمنا بوضع صخرة عظيمة على تلك الحافة تباً! |
O tepenin kenarına iri bir kaya parçası koyduk. | Open Subtitles | فقمنا بوضع صخرة عظيمة على تلك الحافة تباً! |
- Gezegen bir kaya parçası. - Sana yeter dedim. | Open Subtitles | -الكوكب عبارة عن صخور فقط |
Sadece ufak bir kaya parçası. | Open Subtitles | فقط صخور مالحه |
Temiz bir kaya parçası. | Open Subtitles | صخور نظيفة. |