Her şeyini kaybedecekti: Olimpiyatlar, bursu. | Open Subtitles | كانت ستخسر كل شئ، الأولمبياد و منحتها الدراسية |
Emerson Petrolcülük bu davayı kaybedecekti. | Open Subtitles | لا شركة "إيمرسون" للبترول كانت ستخسر هذه القضية |
Denizciler her türlü oyunu kaybedecekti. | Open Subtitles | السُلطات ستخسر اللُعبة في كل الأحوال |
Eğer gizli altın madenini önce yönetim bulursa Lord çok şey kaybedecekti. | Open Subtitles | إذا الحكومة عرفت بشأن المنجم المخفي، اللّورد سيفقد إقطاعيته. |
Saygınlığını kaybedecekti ve insanların önünde ayıplanacaktı belki de. | Open Subtitles | كان سيفقد مصداقيته وكان سيحس بشىء من الهوان والعار امام قومه |
Babam partiyi iptal etti çünkü sizin çıktığınızı öğrendiklerinde babam hastalarını kaybedecekti. | Open Subtitles | أبي الغي حفله لانه قلق من ان يخسر مرضاه اذا اكتشفوا انكما تتواعدان |
Ve doğal müttefikler olmadan da, mücadeleyi kaybedecekti. | Open Subtitles | ستخسر ذلك التحالف الطبيعي |
Eğer mahkemeye çıkarsa kaybedecekti. | Open Subtitles | كانت ستخسر القضية إن تمت |
Angel hakiki mutluluğu tadarsa, bir anlığına olsa bile ruhunu kaybedecekti. | Open Subtitles | إذا إكتسب (إنجل) السعادة الحقيقة حتى لو للحظة , إنه سيفقد روحه |
Eğer elinde büyük bir proje olmaz ise, NIH'ten gelecek olan 12 milyonu kaybedecekti. | Open Subtitles | هو كان على وشك ان يخسر ـ12 مليون من المعاهد الوطنيه للصحه الا اذا جاء بشي كبير جدا. |