Sanki aklını kaybediyorsun. | Open Subtitles | لقد تماديت كثيراً الآن لقد تماديت كثيراً و كأنك تفقد عقلك |
Kan kaybediyorsun, ama organlarına isabet etmemiş. | Open Subtitles | تفقد دمــّــك ولكنه لم يُصب أى أعضاء حيوية فى جسدك |
Her iki şekilde de kaybediyorsun. Onunla yatıyorsa demek seni aldatıyor. | Open Subtitles | فى كلا الحالتين, أنت تخسر لو ربحت الرهان, فهى نائمة معه |
Ama bu işte günde 25.000 dolar kaybediyorsun. | Open Subtitles | لكنك تخسر 25 الف دولار يوميا نتيجة أفعالك |
Partnerinin yanına dön ve gülümsemelerinin tadını çıkar. Benimle boş yere zaman kaybediyorsun. | Open Subtitles | عد الى شريكتك وأستمتع بأبتسامتها أنك تضيع وقتك معى |
Bunu yaparken de ona denk dayanma gücü kaybediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تفقدين كمية مساوية من الطاقة على ذلك المنوال |
Tam ehliyetimi aldığım gün Sen arabayı kaybediyorsun. | Open Subtitles | أنا حصلت أخيرا على رخصة القيادة وانتي تخسرين السيارة لآلة بوكر |
Yaşın ilerledikçe, bir yerde o pır pırı kaybediyorsun. | Open Subtitles | مكان ما على طول الخط، تفقد فقط الفراشات. |
Savaştan sonra bunun çoğunu kaybediyorsun. | Open Subtitles | و بعد الحرب تفقد الكثير من هذا علي الاقل هذا ما حدث لي فقدت الثقه بنفسي |
Yeteneğini kaybediyorsun, İbo. Şişko ve sarsak olmaya başladın. | Open Subtitles | انت تفقد لمستك يا ايفو لقد أصبحت بديناً ومهملاً |
İşin tehlikedeyken espri anlayışını kaybediyorsun, huh? | Open Subtitles | أحقاً تفقد حسّ الدعابة عندما يكون عملك على المحكّ؟ |
Gördüğüm kadarıyla en az iki yarana dikiş lazım. Çok kan kaybediyorsun. Bunun çok zevkli bir şekilde öldürdüğünü duydum. | Open Subtitles | أرى جرحين على الأقلّ بحاجة لغرز، أنت تفقد دماً كثيراً |
Pekala, kuralları hatırlıyorsun. Turada kazanıyorum, yazıda kaybediyorsun. | Open Subtitles | حسناً جوي تذكر القوانين أنا أفوز بالصورة ، وأنت تخسر بالنقش |
Para kaybediyorsun, değil mi? Oteli bir gecede kaybetme. | Open Subtitles | تخسر مالك،أليس كذلك لاتفقد الفندق في ليلة واحدة |
Komiktir ki, oyunda bir adım kaybediyorsun, ve herkes seni terk ediyor. | Open Subtitles | هذا مضحك، أنت تخسر قتال واحد في تلك اللعبة و كل واحد يتركك |
Vakit kaybediyorsun. Reaktörü onarmaları için bir ekip kur. | Open Subtitles | انت تضيع الوقت احصل على فريق لإصلاح المفاعل |
Pekala, çok fazla kan kaybediyorsun, sani bir an önce götürmemiz lazım | Open Subtitles | انت تفقدين الكثير من الدم يجب ان نحضر بعض المساعده |
Gerçekten bunu kaybediyorsun. Biliyorsun degil mi? | Open Subtitles | أنت في الحقيقة تخسرين كل شئ, أتعلمين ذلك؟ |
- kaybediyorsun. | Open Subtitles | انت تفقده ، انت تعلم كيف يمكن ان يتم الأمر |
- Onları kaybediyorsun! - Her şey yolunda mı, Bay Dickens? | Open Subtitles | هيا ستفقد أثرهم كل شئ على مايرام يا سيد ديكنز ؟ |
Seni seviyorum ama yavaş yavaş aklını kaybediyorsun. | Open Subtitles | أحبّك، لكنّك ستفقدين السيطرة على نفسك |
Fark etmez. Öyle ya da böyle bu davayı kaybediyorsun. | Open Subtitles | ذلك لا يهم، ستخسر هذه القضية بكلا الحالتين. |
Hangi tarafta olursan ol, hep kaybediyorsun. | Open Subtitles | على أيّ جانب كنتَ، أنت دائماً خاسر |
Bebeğinin hayatı buna bağlı ve sen zaman kaybediyorsun. | Open Subtitles | حياة طفلكِ تعتمد عليه، وأنتِ تضيعين الوقت. |
Ama bana öyle geliyor ki, sen aslında kontrolü kaybediyorsun. | Open Subtitles | يبدو إلى أنك تفقد السيطرة أنت تفقدها |
Sen kaybediyorsun. Yeteneğini kaybediyorsun. | Open Subtitles | نعم ، أنت تخسرها ، يا رجل أنت تخسر حدتك |
O yüzden her zaman kaybediyorsun. | Open Subtitles | هذا تماماً هو سبب خسارتك |
Sakın bir şeyi sevme, ufaklık çünkü sonunda kaybediyorsun. | Open Subtitles | لاتتعلق بشئ يافتى لإنك قد تخسره فى النهاية |