"kaybetmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • خسارة
        
    • فقدان
        
    • تفقد
        
    • أفقد
        
    • للخسارة
        
    • الخسارة
        
    • بفقدان
        
    • أخسر
        
    • تخسر
        
    • لخسارة
        
    • لفقدان
        
    • يخسر
        
    • يفقد
        
    • بخسارة
        
    • نخسر
        
    İtirazına ret aldıktan sonra duruşmayı kaybetmeye hazırlanman için daha çok zamanın olacak. Open Subtitles بعد ان تخسر المذكرة سيكون لديك المزيد من الوقت لتركز علي خسارة القضية
    Bu mahalledeki bazıları eğer herhangi birinin şehirden finansal yardıma ihtiyacı olursa, yıllardır kredilerini ödedikleri evlerini kaybetmeye devam edeceklerini düşünüyorlar. Open Subtitles البعض في هذا الحي يشعر لو أن أحد بحاجة لمساعدة مدعومة من المدينة فسيكون للحد من فقدان منزله بدفع الرهن لسنوات
    Aslında olmadığın biri olmaya çalışırsan, gerçek kimliğini kaybetmeye başlıyorsun. Open Subtitles إذا حاولت أن تكون شخصاً لست عليه تفقد جوهرك الحقيقي
    Zamanla kendimi kaybetmeye başladım, sürükleniyor gibiydim. TED وبدأت ببطء أفقد نفسي، وكأني بدأتُ أتلاشى بعيدًا.
    Evet, kazanmaya değil, kaybetmeye yetecek kadar gerekli. Open Subtitles نعم , لست بحاجة لما يكفي للفوز بل ما يكفي فقط للخسارة
    Bu savaşta, bizim tarafımız, kaybetmeye mahkum değil. TED وفي هذه الحرب، لن يكون مكتوبًا علينا الخسارة.
    Eğer başarılı olmak istiyorsanız kontrolü kaybetmeye hazır olmalısınız. TED إذا أردت النجاح ينبغي أن تقبل بفقدان السيطرة.
    Hayatımın 30 yılını kaybetmeye dayanamazdım. Open Subtitles أنا لا يمكننى أن أتحمل أن أخسر ثلاثون عاماً من عمرى،هل تتحمل أنت؟
    Ama babanı da kaybetmeye hazır mısın? Open Subtitles ولكن, هل أنتِ مستعدة لخسارة والدكِ أيضاً؟
    Bu savaşı kaybetmeye niyetim yok ama bu kapıyı benden başkası açarsa o pisliklere ödülü almak için işaret fişeğini attığını söyle. Open Subtitles ،لا أنوي خسارة هذا القتال ،لكن أن فُتح هذا الباب ،و لم يكن الفاتح أنا أخبر أولئك الحمقاء أنك من أرسل الإشاره
    Arazi sahipleri para kaybetmeye başladığında, ve iş gücü daha fazla ücret istediğinde geleceğe dair korku duyacak güçlü çıkar grupları olacaktır. TED عندما يبدأ مُلاك الأرض في خسارة المال ويطالب العمال بأجور أكثر هناك بعض المصالح القوية ستخاف من المستقبل
    Son zamanlarda daha da karmaşıklaşan şeyse sağlıklı olduğu düşünülen yiyeceklerin sanıldığı kadar sağlıklı olmaması ve yiyecek sistemimize olan güveni kaybetmeye başlamamız. TED والذي أصبح أكثر إزعاجًا مؤخرًا هو أن الأغذية الصحية لا تكون هكذا دائمًا، وبدأنا في فقدان الثقة في نظامنا الغذائي.
    Yoga ve tai chi yapıyorum, bu sayede dengemi kaybetmeye başladığımda, hala hareket edebiliyor olacağım. TED أقوم باليوغا والتاي تشي لتحسين توازني، بحيث أنه حين أبدأ في فقدان عقلي، أكون كذلك قادرا على الحركة.
    Bu hayatını kaybetmeye değecek bir şey değil. Open Subtitles هذه الاشياء لا يستحق تفقد حياتك من جديد.
    Çok iyi hissetmiyorum.Bacaklarımda his kaybetmeye başlıyorum. Open Subtitles ‫أنا مريض جداً , إني أفقد الإحساس بأرجلي
    tamam oynuyoruz ama kaybetmeye hazır ol biliyorsun sen ve takımın bir kişi Open Subtitles حسنا , اتفقنا ولكن تجهزي للخسارة كما تعلمين انتي وفريقك المكون من شخص واحد
    Enişten öylece oturup izlemeyecektir. kaybetmeye tahammül edecek biri değildir. Open Subtitles صهرك لن يقف فقط ويشاهدك إنّه لا يحتمل الخسارة
    Birşeyler kaybetmeye başladığınızda öğrenirsiniz. Open Subtitles ولكنك تتعلم ذلك عندما تبدأ بفقدان الأشياء
    Bu artık sokak kavgasına döndü ve benim kaybetmeye niyetim yok! Onun gibi hanım evlatlarıyla hayatım boyunca savaştım. Open Subtitles نحن مقاتلين، وأنا لا أريد أن أخسر دون قتال مع ذلك الأبله
    Şerif, uğruna her şeyi kaybetmeye değecek bir şeyin yok mu şu hayatta? Open Subtitles أيّها الشّريف، ألا يوجد شيئاً واحداً في حياتك يستحِقّ أن تخسر كُلّ شيءٍ لأجله؟
    Koloninin yeni kahramanlarından birini kaybetmeye henüz hazır değilim. Open Subtitles وأنا لست مستعداً لفقدان أحد أبطالي الجدد هنا
    İşin içinde milyonlarca dolar var ve karşı tarafın kaybetmeye niyeti yok. Open Subtitles هناك ملايين الدولارات متورطة هنا والطرف الأخير لا يريد ان يخسر
    Siiyahların kültürü saygınlığını ve ayrıcalığını kaybetmeye başladı.. Open Subtitles بدأ المجتمع الأسود أن يفقد نكهتة المميزة
    Kulüpler, barlar, lokantalar müşteri kaybetmeye başlarsa şehir için... .. mali kriz demektir bu. Open Subtitles النوادي والحانات والمطاعم بداءت بخسارة زبائنها
    Son zamanlarda avlarımızı sıkça kaybetmeye başladığımız için insan tuzaklarını tekrar kurduk. Open Subtitles ، أصبحنا نخسر كثيراً مؤخراً لذا بدأنا ننصب الشِراك مجدداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus